BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

İstanbul Londraya rakip olacak

İstanbul dünyanın en büyük 5 finans merkezinden biri olmayı hedefliyor.

Abone ol İstanbul'un finans merkezi olma tartışmaları gündemde ağırlığını korurken, finans merkezi olması durumunda İstanbul, 30 yıl içinde Londra, New York, Şangay ve Tokyo'ya rakip olması bekleniyor.

Türkiye Bankalar Birliği'nin "İstanbul: Uluslararası Finans Merkezi" raporundan derlediği bilgilere göre, dünyanın önde gelen finans merkezleri arasında Londra, New York, Şangay ve Tokyo bulunuyor.

Finans merkezi olma yolunda ilerleyen şehirler arasında da İstanbul, Dubai, Moskova ve Varşova yer alıyor. Mevcut kaynakları ve ölçeği ile Moskova, İstanbul'un finans merkezi olma yolundaki en önemli rakibi.

Finans merkezlerinin genel olarak avantajlarını "düşük işlem maliyeti, düşük sermaye maliyeti, düşük risk, geniş ürün yelpazesi, derinleşmiş piyasalar ve bol likitide" oluşturuyor.

"Türkiye'de uluslararası finans merkezi kurulabilir mi: Evet"

Finans merkezi olma yolunda Türkiye'nin rakip ülkeler karşısında coğrafi, konum, bölgesel güç, hızlı büyüme oranı, finansal hizmet kalitesi, makro ekonomik ortam, siyasi kararlılık gibi önemli kozları bulunuyor.

İstanbul, "nitelikli iş gücü", "gelir yaratma potansiyeli", "sosyal yaşam" ve "iş yapma maliyeti" açısından rakiplerine oranlara avantajlı bir konumda.

Yıllık 20 milyar dolar ek katkı

İstanbul'un 10 yıl içerisinde bölgesel finans merkezi konumuna ulaşması ve 30 yıl içerisinde Londra, New York, Şangay ve Tokyo ile birlikte dünyanın önde gelen beş uluslararası finans merkezlerinden biri olması, finansal hizmetler ve ticaret alanında dünyanın en iyi örneklerinden biri olması hedefleniyor.

Böyle bir durumda, 2025 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) yıllık 20 milyar dolar katkı ile 150 bin kişilik ek istihdam sağlanacak.

Terazide İstanbul

İstanbul'un güçlü ve geliştirilmesi gereken yönleri değerlendirildiğinde geliştirilmesi gereken yönler ağır basıyor.

Buna göre kentin önünde imaj (İstanbul'un finans merkezi olarak konumlandırılması), hukuki ortam (karar verme hızı, gerekli yetkinliklerin geliştirilmesi vb.) mali ortam (vergi sistemindeki belirsizlikler, aracılık maliyetleri vb.) düzenleyici çevre (bağımsız düzenleyici kurumların geliştirilerek güçlendirilmesi vb.) alt yapı (ulaşım alt yapısı. trafik vb.) İş ortamı (bürokrasi, hız vb) gibi konular geliştirilmesi gereken yönler arasında bulunuyor.

En büyük dezavantaj ulaşım ve güvenlik

İstanbul'un uluslararası finans merkezi olmaya yolunda en büyük dezavantajı ulaşım ve güvenlik. Trafik sıkışıklığı probleminin azaltılması için gerekli alt yapı çalışmalarına öncelik verilmesi gerekiyor.

İletişim alt yapısının iyileştirilmesi ve veri iletişiminin hızlandırılması için çalışmalar yapılmasına da ihtiyaç bulunuyor. Artan ihtiyaca parallel olarak gerekli ev ve ofis yatırımlarının yapılması, ve artan nüfusa bağlı olarak da yeterli sayıda park, aktivite alanı ve spor merkezilerinin planlanması gerekiyor.

Programın başarısı için İstanbul Büyükşehir Belediyesinin özellikle alt yapı ve gayrimenkul planlama grubundaki katkısı kritik önem taşıyor.

Vizyonunun elde edilebilmesi için de hükümet programında da yer alan adalet, vergi, eğitim ve sosyal güvenlik reformlarının hızla yapılması gerekiyor.

Kime fayda sağlayacak?

İstanbul Finans Merkezi'nin, kuruluş çalışmaları, tasarım aşaması, hayata geçirilme aşaması ve faaliyet dönemi dikkate alındığında 18-21 ayda faaliyete geçmesi planlanıyor, İstanbul'un finans merkezi olması şu başlıklara fayda sağlayacak:

-Türkiye'nin AB üyeliği
-Türk şirketleri (özellikle KOBİ'ler)
-Genç nüfus (istihdam yaratılması nedeniyle)
-İstanbul metropolitan bölgesi
-Türk finansal piyasalarda faaliyet gösteren şirketler
-Merkez Bankası ve düzenleyici otoriteler
-Yurt dışında yaşayan nitelikli iş gücü
-Türk kültür ve sanat kurumları