BIST 9.717
DOLAR 32,54
EURO 34,94
ALTIN 2.438,27
HABER /  GÜNCEL

İskilipli Atıf Hoca'nın torunu konuştu

İskilipli Atıf Hoca’nın torunu Ahmet İnal, dedesinin itibarının iade edilmesini istiyor.

Abone ol

İskilipli Atıf Hoca'ya yapılan zulmü küçük yaştan itibaren kulaktan kulağa dinlediklerini dile getiren Ahmet Fark İmal İmal, konuyu araştırmak istediklerinde nasıl bir engelle karşılaştıklarını anlattı:

"Birileri çıktı şapka yüzünden, bir kısmı vatan hanidir, Yunan uçaklarından Kurtuluş savaşında atılan Kuva-i Milliye karşıtı bildirilerin altında imzası var diye idam edildi. Fakat belli bir yaşa gelip, bunları araştırma ihtiyacı hissettik. Ama bütün kapılar yüzümüze kapandı. İstiklal Mahkemesi zabıtlarına, kayıtlarına, belgelerine ulaşamadık. Dolaysıyla bizde kulaktan dolma bilgilerle belli bir yaşa geldik."

Atıf Hoca'nın isminin bayraklaştırıldığını, zulme uğradığı için devlet tarafından alınan itibarının halk tarafından hiçbir zaman eksilmediğini ve sürekli artan bir alim olduğunu dile getiren İmal, Atıf Hoca'nın o dönemde zulme uğrayan insanlardan biri olduğunu, ancak geride kalan asıl büyük tablonun da görülmesi gerektiğini belirtti.

2008'DE BULUNDU

Atıf Hoca'nın 82 yıl boyunca memleketinden uzakta kabrinin bilinmeyen bir konumda olduğunu hatırlatan İmal, mezarın nasıl bulunduğunu anlattı:

"2008 yılında araştırmalarımız sonuç verdi. 22 Nisan 2008 tarihinde eski milletvekillerinden Mehmet Sılay'ın çok büyük katkısı vardır. Bunu kendisine dert edinmiş ve bu kabrin peşine düşmüş en son Ankara'da Şafaktepe parkında olduğu tespit edilerek bizimle irtibat kurmuştur. Akrabalarından yapılan DNA testiyle yüzde 99 uyuşunca kanaat edildi ve buraya nakledildi. Ama o dönem tarihten gelen bir korku imparatorluğu var malum Türkiye'de. Korku imparatorluğunun artık korkusu ne kadar genlerimize işlediyse kendi açımızdan korkmadık ama o gün yine ikinci bir 28 Şubat devrinin beklendiği, partilere kapatma davalarının açıldığı bir süreç vardı. Kendi açımızdan korkmadık ama çevremizdeki insanlar bize yardım eden insanlar zora düşmemesi için açıklayamadık. 2009 yılında baba ocağına geldikten bir yıl bu gündeme düştü ve herkes tarafından biliniyor. En son Dersim tartışmaları ile birlikte gündeme geldi.

İstiklal Mahkemesi kayıtları da artık ulaşabileceğimiz durumda. Atıf hocanın birilerinin iddia ettiği gibi vatan haini olmadığı, o bildirilere imza atmadığını ve haksız hukuksuz yere İstiklal mahkemeleri gibi savunması olmayan, temyizi olmayan, üyelerinin hukukçu olmadığı, savunma dahi yapmanın çok zor olduğu bir mahkemede haksız yere 5 bine yakın insan gibi zulüm halinde asıldığını biliyoruz.

KORKU İMPARATORLUĞUNDAN TUĞLAYI ÇEKTİ

Atıf hoca’nın torunu  Ahmet Faruk İmal Başbakan’ın Dersim katliamıyla ilgili yaptığı açıklamalarlar ‘Korku imparatorluğundan bir tuğlayı çektiğini’ belirtti. “Başbakanımız milletinin başbakanı olduğunu her tavrı ile gösteriyor” diyen İmal şöyle devam etti:

“Bu her babayiğidin harcı değil. Milletçe ona destek olmamız lazım. Daha büyük yük ise bu korku imparatorluğunu kuranların varislerinin omzundadır. İnsanlar, devletler, partiler, dernekler herkes hata yapabilir. Bunu kabul edip vazgeçmek ise herkesin yapamayacağı bir erdemdir. Bunu kendileri yapmazlarsa korkarım millet yapar ve onlar da o korku imparatorluğunun kalesinin altında kalırlar. Başbakanımıza da ailem ve akrabalarım adına gönülden teşekkürlerimizi ve dualarımızı gönderiyorum. Allah yolunu açık etsin.”