BIST 10.267
DOLAR 32,28
EURO 34,76
ALTIN 2.412,88
HABER /  ÇALIŞMA HAYATI

İmzayı at, İlksanı kapat

Bağımsız Eğitimciler Sendikası "İmzayı at, İlksan'ı kapat" isimli kampanya başlattı. Sendika yolsuzluğa dikkat çekti

Abone ol

İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’nda (İLKSAN) gün geçmiyor ki zarar, talan ve yolsuzluk eksik olmasın! Kurulduğu günden beri adeta öğretmenlerin sırtında kamburlaşan, parazitleşen İLKSAN’ın kapatılması için 25 Şubat 2007 Pazar günü saat 11:00’de Bağımsız Eğitimciler Sendikası binası önünde kalabalık bir öğretmen gurubuyla birlikte yaptığımız basın açıklaması sonrasında “İMZAYI AT, İLKSAN’I KAPAT” isimli imza kampanyasını başlattık.

İLKSAN’NIN MALI DENİZ!!!
İLKSAN yöneticileri yıllardan bu yana ilgisizlik, bilgisizlik nedeniyle kurumu ve kurum üyelerini zarara uğratmaya devam etmektedir. 255 bin ilkokul öğretmeninin zorunlu olarak üye olduğu yardımlaşma sandığı İLKSAN'da her ay toplanan 4 milyon YTL bir banka şubesinde 6 gün bloke ediliyor ve 6 günlük bloke için İLKSAN'ın bankadan hiç talebi olmadığını ortaya çıkıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, yalnızca merkez teşkilatı personelinin yaklaşık 2 milyon YTL’lik maaşını banka üzerinden ödenmesi için ilgili bankadan, 8 buçuk milyon YTL promosyon almıştı. İLKSAN'ın ise parasını karşılıksız bloke ettirmesi hepimizin kafasını bulandırıyor.

255 bin öğretmen üyesi olan İLKSAN, denetleme raporuyla sarsılıyor. Raporda İLKSAN Binasına "Rus Kadın" alıp alem yapan bekçiye tazminat ödendiği de ortaya çıktı. İlksan Denetleme Kurulu tarafından, Sandığın Antalya'da gerçekleştirilen Genel Kurulu'na sunulan rapor, 250 bin öğretmenin üye olduğu bir kurumun yönetiliş şeklini gözler önüne serdi. Sandığın değişiminin zorunlu olduğu, tasfiye edilmesi gereken şirketlerinin bulunduğu ifade edilen raporda, Sandık binasına gece yabancı uyruklu kadın alan bekçinin yöneticilerin "hatalı" kararı sonucu tazminat verilerek işten çıkartıldığı kaydedildi. Raporda, "...'ın işlediği ve işten çıkarılmasını gerektiren bu menfur olaydan ötürü hizmet akdinin ihbarsız ve kıdem tazminatsız feshi imkanının ortadan kalktığı, geçerli sebeple fesih işleminin sakatlandığı" kaydedilerek, ödenen 18.604 YTL'nin söz konusu kişinin disiplin amirinin de aralarında bulunduğu yöneticilerden tahsil edilmesi gerektiği belirtildi.

ANANAS OTEL
Raporda, İlksan'ın yüzde 99.9'una sahip olduğu DE-HA İnşaat Yatırım Otelcilik turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından işletilen Ananas Otel'de keyfi uygulamaların zararları da beraberinde getirdiği kaydedildi. Otelde 1 Nisan-30 Eylül 2005 tarihleri arasında 1.319 odada 2.693 kişinin ücretsiz konaklatıldığı ifade edilerek bunun kuruma maliyetinin 67.325 dolar olduğu kaydedildi. Ücretsiz konaklatılmaması gerekenlerin otelde yer işgal etmesi nedeniyle yüzde 100 doluluk oranının aşıldığı, rezervasyon fazlası duruma düşen müşterilerin de civar otellerde, konaklama ücreti yine Ananas Otel'den karşılanmak üzere konaklatıldığı belirtildi. Raporda, "Böylelikle Otel'in acentelerle yapılan sözleşme hükümleri görmezden gelinmek suretiyle, zarara uğratıldığının sübuta erdiği" ifadeleri kullanıldı.

ULUS ÖĞRETMEN EVİ
Raporda, bir diğer dikkat çekici nokta ise İlksan'a ait olan Ulus Öğretmen Evi hesapları oldu. Denetleme Kurulu, İlksan Genel Müdürlüğü'nün genel kurula sunduğu hesapların doğru olmadığına dikkat çekerek, Genel Müdürlüğün 110 bin 198 YTL net karda gösterdiği Ulus Öğretmen Evi'nin zararda olduğunu kaydetti. Genel Müdürlüğün personel giderlerini farklı bir kalemde göstererek 77 bin 539 YTL zararı gizlediği bildirildi. Raporda, "İlksan Genel Müdürlüğü'nün, kağıt üstünde Ulus Öğretmen Evi'ni neden karda göstermeye çalıştığı sorgulanmalıdır" denildi.

İMZAYI AT, İLKSAN’I KAPAT
Kurulduğu 1943 yılından beri adeta öğretmenlerin sırtında kamburlaşan, parazitleşen İLKSAN’ın kapatılması için başlatılan imza kampanyası, tüm yurtta etkin olarak sürdürülmektedir.
Bu kampanyayı hukuki mücadele süreciyle de destekleyeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.

İLKSAN ARSASININ HİKAYESİ
Satın alınan 3 bin 300 dönümlük araziyle ilgili avukatlık hizmetini üstlenen AKP Milletvekili Avukat Mehmet Yılmazcan’ın çıkartılmasına vesile olduğu yasa değişikliği sayesinde kurumdan 20 trilyon alacaklı duruma gelmesinin ve ardından konuyu temyize götürmek istemesinin ‘açgözlülükten’ de öte bir durum durumdur. Sayın milletvekilinin 20 trilyonu beğenmeyerek 200 trilyon talebiyle temyize gideceğini açıklaması, örtbas edilmeye çalışılmaktadır. Hükümet adeta , İLKSAN’daki geleneksel hortumlama ve yolsuzluk girdabına “Devam!” demektedir.

Dönemin İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ongun’un daha sonra Aydın MHP milletvekili oldu, Milli Eğitim Bakanı tarafından İLKSAN’a atanan bürokrat Hacı Gökhan Gül ile sözleşme imzaladığı avukatlar Halime Nuray Turcan ve Mehmet Yılmazcan’ın Kahramanmaraşlı’dırlar, Avukat Turcan’ın dönemin MHP Kadın Kolları Başkanı iken daha sonra Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi oldu, Mehmet Yılmazcan, geçmişte merhum Alparslan Türkeş’in avukatlığını yaptı ve şu anda AKP Kahramanmaraş milletvekili, Başbakanlık Hukuk Müşavirliği görevinde ve aynı zamanda Netaş Denetim ve Yönetim kurulu üyesidir.

Arsanın bedeli olan 189 milyar 758 milyon liradan kalan borç 40 milyar iken bankaya 56 milyar teminat mektubu verildi. Banka teminat mektubunun çözülmesi sonucu arsanın ilk sahipleri 16 milyarı aloılar. AYBA şirketinden alacaklarına karşılık 16 milyar lirayı tahsil ettiler. AYBA şirketinin toplam 21 milyar İLKSAN’a borcu var. Ancak bu güne kadar bir lira dahi alınamadı. Arsa devrinin amacı, arsaların İLKSAN’a geçmesini önlemek. Sonuçta Pendik arsalarının büyük bir bölümü, Yönetim Kurulunun gerekli çalışmayı ve hukuki girişimi layıkıyla yerine getirmemesinden dolayı ortaklı olarak alınmak zorunda kalındı. Parselin yeterli ve sağlıklı piyasa araştırması yapılmadığı ve açık artırmadan erken çekildiği için arsa gerçek değerinin 10 trilyon lira altında Mil-Pa’ya satıldı. İLKSAN avukatları, davanın anayasaya aykırılığını iddia ediyorlar ama hakim yerinde görmedi. Dava sonuçlanmadan İLKSAN avukatlarının, reddi hakim talebinde bulunmaları gerekirken bu yapılmadı. Ayrıca, İLKSAN’ın 1998 yılında avukatlık ücreti olarak 37 milyar 950 milyon lira ödediği dönemde hiç gereği yokken arazi değerinin tespiti için valiliğe yazı yazıldı.

İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajının durdurulması için yasasının ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi gerekmektedir. Sendika olarak yaptığımız kamuoyu yoklamasında öğretmenlerin yüzde 78’i İLKSAN’ın kapatılmasını ve tüm varlıklarının üyelere pay edilmesini istiyor. Yüzde 15’i İLKSAN’ın OYAK benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak saygın ve itibarlı bir kuruluş olmasını görmek istemektedir. 250 bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının maaşından her ay zorla kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük bir misalle 30 yıllık bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 20 milyon lira, 30 yıl sonunda hiç işletilmese ve değerlendirilmese 7.200 YTL etmesine rağmen, bu para bile ödenmemektedir. Kesilen aidatın %20 ile %30’u İLKSAN tarafından buharlaştırılmaktadır.

Bu buharlaşan paralar yeteneksiz, işbirlikçi yöneticiler ve siyasiler yüzünden AKP milletvekili avukat Mehmet Yılmazcan’ın cebine transfer edilmektedir. 120 trilyon nakit, 300 trilyon ederinde mal varlığı bulunan İLKSAN adeta AKP yöneticilerince sorumsuzca, arpalık gibi kullanılmaktadır. 20 trilyonluk avukatlık ücretine bu benim alın terim diyen sayın YILMAZCAN’ı tüm öğretmenler adına kınıyoruz. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan sınıf öğretmenlerimizin alın terinin ürünü olan İLKSAN’ı mecliste birkaç kulis ve entrikayla gerçekleştirildiği kanun maddesi değişikliği ile 20 trilyon borçlu çıkaran sayın YILMAZCAN’ı insafa davet ediyoruz. Göz göre göre yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç edilen öğretmenler adına birtürlü sesimize kulak vermeyen sayın Cumhurbaşkanını, sayın Başbakanı, sayın Milli Eğitim Bakanını protesto ediyor ve İLKSAN’da ki kayıp her kuruşun hesabını sormamız ve tazminini yapmamız için bu sürece katkıda bulunmaları adına kendilerinin bir zamanlar öğretmeni olduğumuz basın ve medya mensuplarını yardıma çağırıyoruz.

KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ SAYIN MEHMET YILMAZCAN OLAYI
İLKSAN tarafından Kemal Ilıcak’ın 1992 yılında İstanbul Pendik deki metrekaresi 17 bin lira olan arsaları, AYBA adlı aracı şirket maharetiyle metrekaresi 57 bin 500 liradan toplam 189 milyar liraya İLKSAN’a satmasının ardından İLKSAN’ın tapuyu alamaması üzerine tapu cebri tecil davası açılması için, İLKSAN’ın kendi içinde bir hukuk bürosu ve yeterince avukatı olmasına karşın, Yönetim Kurulu kararıyla dışarıdan hizmet satın almak suretiyle Av. Nuray Turcan ve Av. Mehmet Yılmazcan ile sözleşme yapması ve davanın kazanılması halinde kazanılan miktara göre gayrimenkul değeri esas alınarak bu değerin yüzde 20’si tutarı karşılığı TL olarak anlaşma yapılmıştı.

Yapılan sözleşmenin ardından tapu cebri tecil davası Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ve Yargıtay’da sonuçlandı. İLKSAN, 1998 yılında avukata 37 milyar 950 milyon lira ödedi. Ardından, Yönetim Kurulu kararı olmadan üyelerden bir kaçının inisiyatifi ile zorunluluğu ve hiç gereği yokken İstanbul Valiliği’ne arsanın değerine ilişkin dilekçe yazıldı. Bilirkişi incelemesiyle arsanın değeri 16,5 trilyon olarak belirlendi. Bilirkişi raporu ileride Mehmet Yılmazcan’ın açtığı davada belge olarak kullanıldı. Davanın sonuçlanmasından 5 yıl sonra avukatlık ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle 7 Temmuz 2003 tarihinde Av. Mehmet Yılmazcan ve Av. Nuray Turcan, İLKSAN’a Kahramanmaraş Barosu Hakem Kurulu nezdinde 20 trilyon liralık alacak davası açtılar. Dava görev yönünden İstanbul Barosu Hakem Kurulu’na sevkedildi. Dava devam ederken 18 Temmuz 2003 tarihinde verilen kanun teklifi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda 13 Ocak 2004 günü 5043 sayılı Kanun ile bazı değişiklikler yapıldı. Kanun değişikliği teklifini veren dört imzacıdan birinin ismi ise, davayı açan iki avukattan birisi ve aynı zamanda AKP Kahramanmaraş Milletvekili olan Av. Mehmet Yılmazcan’dı. Açılan davada trilyonlarca lira söz konusu olmasına rağmen 30 Eylül ve 12 Ekim 2004’de görülen duruşmalar jet hızıyla bitirildi. Mahkeme kararıyla Av. Mehmet Yılmazcan, İLKSAN’dan 2 trilyon 513 milyar lira ve paranın 6 yıllık faizini almaya hak kazandı.

İLKSAN OYAK KARŞILAŞTIRMASI VE ÖNERİMİZ
1961 yılında kurulan OYAK’ın 222 bin üyesi bulunmaktadır. OYAK’ın; OYAK Renault ve MAİS, Adana, Bolu, Ünye, Mardin, Elazığ ve OYSA Çimento fabrikaları, AXA-OYAK Holding, OYAK Yatırım Menkul Değerler, OYAK BANK, OYAK Ankerbank, Halk Leasing ve OYAK Emeklilik finans, HEKTAŞ, TUKAŞ, ETİ Gıda, OYAK İnşaat, OYTAŞ, OYAK Enerji, OYAK Teknoloji gibi kırkı aşkın yurt içi ve yurt dışı iştirakinde 18 bin kişiye istihdam yaratmaktadır.

Yalnızca 2004 yılında 2,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren ve yine 2004 yılında devlete 440 trilyonluk vergi ödeyen OYAK’a karşılık 1943 yılında çıkarılan bir yasayla kurulan ve şuan 255 bin üyeden aidat toplayan İLKSAN’ın tüm para ve mal varlığı ancak 420 trilyon etmektedir. Yani OYAK’ın devlete ödediği vergi kadar İLKSAN’ın mal ve nakit varlığı bile bulunmamaktadır. OYAK’tan daha çok üyesi olan ve OYAK’tan yıllar önce kurulan İLKSAN adeta yerlerde sürünüyor. OYAK, üyelerinin ödentilerini TÜFE oranının 4-5 katı üzerinde nemalandırırken, İLKSAN zarar üstüne zarar ediyor. İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajının durdurulması için yasasının ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi ve ardından kapatılması gerekmektedir. Çünkü 255 bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının maaşından her ay zorla kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük bir misalle 30 yıllık bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 25 YTL civarındaki para, 30 yıl sonunda hiç işletilmese ve değerlendirilmese 9.000 YTL etmesine rağmen, bu para bile ödenmemektedir. Kesilen aidatın yüzde 20 ile yüzde 30’u İLKSAN tarafından buharlaştırılmaktadır.

İLKSAN ana statüsü gereği, sandık mallarına ve kaynaklarına yönelik suçlar, devlet mallarına yapılmış sayılır. Bu konuda bir zamanlar eşi Semra Sezer’in de İLKSAN üyesi olan sayın Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı, Milli Eğitim Bakanı’nı ve kamu hukukunu korumakla görevli Cumhuriyet Savcıları’nı göreve çağırıyoruz. 250 bin öğretmenin alın terinin ürünü olan İLKSAN’ı sahipsiz zanneden sayın AKP Milletvekilini, TBMM’ye ve Sayın Başkanı’na bir kez daha şikayet ediyoruz. İLKSAN’ı nöbetleşe yöneten Türk Eğitim -Sen’i, Eğitim Bir – Sen’i ve Eğitim - Sen’i bu kapkaça sessiz kaldıkları için kınıyoruz.
.

SAYIN KOMİSYON ÜYELERİNİN DESTEĞİNİ İSTİYORUZ
Göz göre göre yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç edilen eğitimcilerin parasına sahip çıkmayanları kınıyoruz. İLKSAN’da ki kayıp her kuruşun hesabını sormak ve tazminini yapmak için başlattığımız imza kampanyasına ve hukuki mücadelemize tüm İLKSAN üyelerinin ve TBMM İLKSAN komisyon üyelerinin ve kamuoyunun desteğini bekliyoruz.

ÖĞRETMENLER, KAPATILMADAN YANA
Bu durumda, İLKSAN’ın kapatılarak tüm para ve mal varlığının üyeleri arasında paylaştırılması gerekmektedir. İLKSAN benzeri bir kuruluş tekrar kurulacaksa bununda zorla değil, gönüllülük esasına göre kurulması gerekmektedir. İLKSAN tüm geçmiş hükümetler tarafından olduğu gibi bu hükümet tarafından da ganimet pastası olarak algılanmaktadır. İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajına dur! denilmesi için yasasının ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi ve ardından da kapatılması gerekmektedir.
Sendika olarak yaptığımız kamuoyu yoklamasında öğretmenlerin yüzde 78’i İLKSAN’ın kapatılmasını istemektedir. Yüzde 16’lık kesim ise İLKSAN’ın OYAK benzeri saygın ve itibarlı bir kuruluş olması durumunda varlığını devam ettirmesi gerektiğini belirtmektedir. İLKSAN’ı OYAK gibi ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak göremediğimiz için ve maaşımızdan her ay zorla kesilen aidatlar çarçur edildiği için İLKSAN’ın kapatılmasını istiyoruz.

YENİ BİR OLAY DAHA
Tangram adlı özel bir danışmanlık şirketinin, İLKSAN adına hazırladığı bir rapor ile yeni bir talan olayı daha ortaya çıktı. Günümüzde tüm resmi ve büyük özel kuruluşların çalışanlarının maaşlarının ödenmesi karşılığında anlaştıkları bir bankadan promosyon adı altında belli bir para aldığı ve bunun yasal olarak kurum gelirleri arasına katıldığı bilinirken İLKSAN’ın 255 bin üyesinden her ay muntazaman kesinti yaparak topladığı aidatları yatırıp, 6 gün boyunca bloke ettiği bankadan, bir kuruş bile promosyon almadığı, Tangram danışmanlık şirketinin hazırlamış olduğu raporla ortaya çıktı. İLKSAN zarar ve talan ediliyor.

İLKSAN yöneticilerinin, üyelerinin paralarını basiretli bir işadamı gibi değerlendirmesi gerekirken, bu tür aymazlık, ilgisizlik, bilgisizlik nedeniyle kurumu ve kurum üyelerini zarara uğratmalarının ilk olmadığını vurgulayan Genel Başkan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “255 bin ilkokul öğretmeninin üye olduğu yardımlaşma sandığı İLKSAN'da her ay toplanan 4 milyon YTL bir banka şubesinde 6 gün bloke ediliyor. Tangram adlı özel danışman şirketine İLKSAN yönetimi tarafından para verilerek hazırlatılan rapor, öğretmenlerin parasının en güzel (!) şekilde nasıl değerlendirildiğini ortaya çıkardı. Rapor 6 günlük bloke için İLKSAN'ın bankadan hiç talebi olmadığını ortaya koydu. Milli Eğitim Bakanlığı, yalnızca merkez teşkilatı personelinin maaşını (yaklaşık 2 milyon YTL) her ay sadece banka üzerinden ödenmesi için ilgili bankadan, anlaşmış olduğu dönem içinde 8 buçuk trilyon lira promosyon almıştı. İLKSAN'ın ise parasını karşılıksız bloke ettirmesi ‘Paranın akıbeti ne?’ sorusunu gündeme getirdi. ‘İLKSAN Organizasyonel İyileştirme Projesi’ adlı raporda, ‘…….. Bankası her ay İLKSAN üzerinden 18 bin YTL, yıllık 220 bin YTL civarında gelir sağlamaktadır’ denilmektedir.

255 bin eğitim çalışanının maaşının yüzde 2’sine zorla el koyan, İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’ndaki geleneksel zarar, talan ve yolsuzluğa kayıtsız kalan hükümeti gereğini yapmaya çağırıyoruz.