BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,99
ALTIN 2.438,01
HABER /  GÜNCEL

Hollanda İşçi Partisi: Türk üyelerin ihracı zorunluydu

Hollanda'da iktidar ortağı İşçi Partisi'nin, Türkiye kökenli dini gruplara yönelik araştırmaya karşı çıkan Türk asıllı iki milletvekilini ihraç etmesi, "paralel toplum" tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Abone ol

Hollanda'da iktidar ortağı İşçi Partisi'nin (PvdA), Türkiye kökenli dini gruplara yönelik araştırmaya karşı çıkan Türk asıllı iki milletvekilini ihraç etmesi, "paralel toplum" tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

İşçi Partisi, ihraç kararını, "üzücü ama zorunlu bir karar" diye değerlendirirken, Türkiye kökenli bazı kuruluşlar Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'e destek veriyor. Bunlardan bir de, "paralel toplum" soruşturmasının odağındaki Hollanda Diyanet Vakfı (HDV).

Hollanda basınına göre Türk kökenli milletvekilleri Tunahan kuzu ile Selçuk Öztürk'ün ihraç kararı, oldukça gergin bir ortamda alındı.

Gergin oturum

İşçi Partisi'nin perşembe günü yaptığı olağanüstü toplantıda, Türk milletvekilleri, partilerine mensup Başbakan Yarımcısı Lodewijk Ascher'e yönelik tepki konusunda geri adım atmadı.

Telegraaf gazetesine göre, PvdA Uyum Komisyonu sözcüsü Ahmed Marcouch, Kuzu ve Öztürk'ü partili bir bakanla basın yoluyla tartıştıkları için eleştirdi.

Bunun üzerine Selçuk Öztürk, Marcouch'a, "Allah cezanı versin" diye bağırdı.

Marcouch, daha önce de Kuzu ve Öztürk'ü, "yanlış yolda oldukları" gerekçesiyle eleştirmişti. Başbakan Yardımcısı Ascher'in görevini yaptığını belirten Marcoch, "Bir bakanın görevi, toplumdaki sorunlara parmak basmaktır" demişti.

PvdA'dan ihraç edilen Türk asıllı üyeler Tunahan Kuzu ile Selçuk Öztürk, karara tepki gösterdi.

'Susturulmaya çalışıldık'

Kuzu ve Öztürk, ihraç kararınını, milletvekillerinin susturulmaya çalışılması olarak değerlendirdiler.

Öztürk, milyonlarca insanın sesi olmak istediklerini ama PvdA'nın buna izin vermediğini savundu. Milletvekilleri, bağımsız olarak görevlerini sürdüreceklerini açıkladılar.

İhraç kararı, Hollanda'daki Türk basını ve bazı Türk kuruluşları tarafından eleştiriliyor. "İşçi Partisi'nin Türkleri partiden uzaklaştırmak istediği" yorumları yapılıyor.

Hollanda basını ise, "Paralel toplum" araştırmasına tepki gösterdikleri için ihraç edilen Kuzu ve Öztürk'e, Hollanda Diyanet Vakfı'nın (HDV) destek çıkmasını gündeme getiriyor.

Din Hizmetleri Müşaviri'nden destek

Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı Mustafa Ünver, Twitter hesabından, iki milletvekiline kutlama mesajı yazdı.

Ünver, "Sayın Kuzu ve Sayın Öztürk, dürüst ve cesur duruşunuz için sizi kutluyorum" ifadesini kullandı.

Ünver'in mesajı üzerine, "Paralel toplum daha açık nasıl ifade edilebilir ki?" yorumları yapıldı.

Ünver'in başında bulunduğu HDV, Kuzu be Öztürk'ü partiden atılmaya kadar götüren "paralel toplum" tartışmalarının önemli bir tarafı.

Başbakan Yarımcısı Ascher, "paralel toplum ataştırması" konusunda parlamentoya yazdığı mektupta, Türk hükmetinin, HDV'ye ait 143 cami ile Hollanda'daki Türk toplumunu kontrol altında tutmak istediğini savundu.

Paralel toplum suçlaması

Ascher, HDV, Mili Görüş, Süleymancılar ve Fethullah Gülen grubunun Ankara'nın da etkisiyle "Türk - İslam kimliğini" güçlendirmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Başbakanlık Yurt Dışı Türkler Başkanlığı ile AKP'ye yakın bazı dernek ve vakıfların bütçelerinin önemli ölçüde arttırıldığına dikkati çekti.

Ascher, Türkiye kökenli kuruluşların "şeffaf olmadıklarını" belirterek kapsamlı bir inceleme başlatılmasını ve 5 yıl yakından izlenmesini istedi.

Başbakan Yardımcısı'nın bu girişimini, "Türkleri örtekileştirmek" diye değerlendiren Kuzu ve Öztürk, Ascher'i, dini grupları kucaklamaya çağırdılar.

HDV Başkanı ve Din İşleri Ataşesi Mustafa Ünver de, basına yaptığı açıklamada Ascher'in mektubunu, "şaşkınlık ve hayal kırıklığı" ile karşıladıklarını söyledi.

Türk toplumunun yeterince şeffaf olduğunu söyleyen Ünver, "Aşırı akımlar Türk toplumunda yer bulmuyor" dedi.

Fethullah Gülen grubu adına yapılan açıklamada da, "Neden Hollanda’daki Hristiyan, Yahudi ya da Hümanist hareketlerin Bakan’ın bahsettiği 'şeffaflık’ kriterlerinden muaf tutulduğunu anlamış değiliz" dendi.

Açıklamada, "Hizmet'in, entegrasyona pozitif katkı sağlayan bir hareket olduğu" belirtildi.

Milli Görüş Teşkilatı da, "Baskı, dışlama veya siyasi yollarla disipline etme tavırları, yabancı kökenlilerin Hollanda’ya uyumuna ters etki yapıyor. Sizden, bu 'uyum' süreci daha da gereksiz zorlaştırmadan, tabanımızı 'paralel' yaftasıyla suçlamaktan vazgeçmenizi istiyoruz" açıklamasını yaptı.

'Türklere ayrım yok'

Başbakan Yardımcısı Lodewijk Ascher, Türk kökenli iki milletvekilinin ihracını üzüntüyle karşıladığını söyledi. Ascher, Türklerin PvdA'dan uzaklaştırıldığı yorumlarını ise, "saçma" olarak değerlendirdi.

Partinin önde gelen isimlerinden Amsterdam Belediye Başkanı Eberhard van de Laan ise, ihraçları "üzücü ama alınması zorunlu bir karar" şeklinde yorumladı.

Kuzu ve Öztürk’ün ihraç edilmesiyle PvdA'nın sandalye sayısı 36'ya düştü. İstifalara rağmen, PvdA ve iktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD), 150 üyeli parlamentoda 77 sandalyelik salt çoğunluğa sahip.

İşçi Partisi'nde Türkiye kökenli milletvekilleri Keklik Yücel ve Yasemin Cegerek' "paralel toplum" araştırmasına destek veriyorlar.