BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Gizli değil açık açık anlatacak

'Yeşil'i ilk deşifre eden isim oydu. Bahtiyar Aydın cinayetini o soruşturdu. Şimdi Ergenekon'da gizli değil açıktan konuşacak.

Abone ol

1993'de Lice'de öldürülen Bahtiyar Aydın'ın PKK tarafından mı yoksa JİTEM tarafından mı öldürüldüğü tartışma konusu. Sabah'tan Ecevit Kılıç, Yüksekova çetesini araştırırken Aydın cinayetiyle ilgili ipuçlarına ulaşan emekli jandarma istihbaratçı Hüseyin Oğuz'la röportaj yaptı.

GİZLİ TANIKTIM AÇIK KONUŞACAĞIM

Oğuz'a göre Aydın'ı itirafçılar öldürdü. Oğuz, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı deşifre eden ilk isim. Eski istihbaratçı astsubay Oğuz, bugün küçük bir kasabada çobanlık yapıyor. Ergenekon soruşturmasında Susurluk'un Ergenekon ve JİTEM bağlantısını en iyi bilen isimlerden olan Oğuz'un da bilgisine başvuruldu. Gizli tanık olarak ifade verdi. O gün "güvenlik" nedeniyle gizli tanıklığı kabul eden Oğuz, bugün gizli tanık olmaktan vazgeçti." Oğuz, "Gizli tanıklar arasında örgüt itirafçıları da var. onlarla aynı kefede olmam. Her şeyi açıkça mahkemede anlatacağım" diyor. İşte Oğuz'un çarpıcı sözleri:

AYDIN'I İTİRAFÇILAR ÖLDÜRDÜ

Yüksekova'da görev yaptığım 1996'da adam kaçırma, uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla ilgili bir soruşturma yürütürken karşıma çıktı. Yüksekova çetesi. Bu soruşturma ile ilgili PKK itirafçısını gözaltına aldım; K.B. Çok detaylı bir sorgulama yaptım. Bu itirafçı zamanında PKK içinde de önemli bir isimdi. Örgüt içinde tabur komutanlığına kadar yükselmişti. İtirafçı açıkça "Bahtiyar Aydın'ı bizim arkadaşlar öldürdü" dedi. Bunu söylediğinde kanım dondu.

SİLAH TSK ENVANTERİNDE DEĞİLDİ

Üç kilometreden vurulmuştu. Silah Kanas'tı. Soruşturma sırasında bu silahın Diyarbakır DGM'ye gitmesini sağladım. Silahlı Kuvvetler kayıtlarındaki bir silah değildi. O dönemde çetelerin kaçakçılar aracılığıyla aldığı silahlar vardı. Bu Kanas da onlardan olabilir.

CANIMI ZOR KURTARDIM

En son DGM'ye getirildi. Sonrasını kimse bilmiyor. Zaten elimdeki soruşturma dosyası ve tüm bilgileri, belgeleri teslim ettim. Ajandamı dahi bir astsubay arkadaşıma bıraktım. "Devam ettiren olursa yardımı olur" diye. Canımı da zor kurtardım. Yüksekova'dan Hakkâri'ye gidene kadar neler çektiğimi ben biliyorum

İFADELER DGM'DE MEVCUT

Uyuşturucu kaçakçılığı yaptıklarına, PKK adına para topladıklarını, hatta zenginleri kaçırarak fidye istediklerini de anlattı. Daha sonra bu ifadeyi Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne ulaştırdım. O ifade tutanağı mevcut.

DEVLET ZARAR GÖRÜR DENİLDİ VE ÜSTÜ KAPATILDI

Aydın Paşa'nın vurulmasının da içinde yer aldığı dosyayı dönemin en üstteki komutanlarıma sundum. Ama 'Devlet zarar görür' denilerek olayın üstü kapatıldı. Zaten hemen beni soruşturmadan el çektirdiler. Dosya sadece bir kaçırma olayına dönüştü.

TUNCAY GÜNEY'İ NASIL BULDU?

İzledim. En iyi bilgi sorgudan çıkan bilgidir. Ama Tuncay Güney'i sorgulayan kişinin ondan daha çok konuya vakıf olması gerekir. Ama aksine hiç sormadan anlatıyor.
Anlattıkları çok önemli. Ama üzerinde ciddi çalışma yapılması gerekir. Anlattıkları teyide muhtaçtır.

ERGENEKON ZOR BİR HADİSE

Susurluk yarım kaldı. Tam olarak araştırılmadı. Mesela Yüksekova çetesinden yakaladığımız silahlar, Ergenekon'dan yakalananlardan daha fazlaydı. Bir de Ergenekon'da çok önemli siyasi destek var. İkisini karşılaştırmak olmaz. Çünkü Ergenekon çok zor bir hadise. Farklı kodları ve başlıkları var. Çok geniş bir dosya.

YARBAY TEK BAŞINA BUNU YAPAMAZ

Silah meselesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çok önemlidir. Genelkurmay Başkanlığı, en ince ayrıntısına kadar olayı çıkarır. Çünkü ciddi bir sorun. Ama silahlar sadece o yarbayla ilgili değildir. Tek başına bunu yapamaz.