BIST 10.519
DOLAR 32,28
EURO 35,03
ALTIN 2.473,39
HABER /  GÜNCEL

Dayak sansürü kısmen kaldırıldı

Malatya Çocuk Yuvası ile ilgili haberlerin yapılması yasağı, kısmen kaldırıldı. Malatya Asliye Ceza Mahkemesi kısmen kaldırma kararının altına çarpıcı ifadeler yazdı

Abone ol

Yasağı kaldıran Malatya Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararında, "İnsanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye veya işkenceye maruz kalan çocuklarla ilgili görüntülerin yayınlanması yasağının devamına, belirtilen kapsam dışında kalan yayınların durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılması" şeklindeki ifadeler yer aldı. Malatya Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği Malatya Çocuk Yuvası ile ilgili haber durdurma kararına itiraz eden Anavatan Partisi İl Başkanı Avukat Soner Gökçe'nin başvurusunu inceleyen Malatya Nöbetçi Asliye Mahkemesi, kararı kısmen kaldırdı. Malatya Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, "Somut olaydaki hukuki sorun belli bir kurumda, devletin koruması altında bulunan yakınları tarafından parçalanmış ailelere mensup hiçbir direniş olanağı olmayan, kendisini ifade edemeyen 0-6 yaş grubu çocuklara karşı yapılan eylemlerin, kısmen de olsa soruşturma konusu olması dolayısıyla, basın tarafından hiçbir şekilde dile getirilip getirilemeyeceği konusuyla ilgilidir. Olayı soruşturma makamlarının ortaya çıkaramadığı, yöneticilerin pasif kaldığı, soruşturma makamlarının elinde olmayan teknik ve fiili olanakları basının kullanması ile olayı ortaya çıkardığı bir gerçektir. Burada basının soruşturmaya olan katkısı, soruşturmanın başlamasına yardımcı olduğu inkar edilemez. Basının belirlenen olaylar dışında Malatya Çocuk Yuvası'nda gerçekleşebilme ihtimali bulunan başkaca olayları ortaya çıkarma olanağı, verilen yasaklama kararı ile ortadan kaldırılmıştır. Sonuç itibariyle verilen yasaklama belli bir kamu kurumuyla ilgili suiistimalleri, çocuklara yapılan eziyetleri kamuoyuna soruşturma makamlarının bilgisine, basın yoluyla ulaştırılması da önlenmiştir. Demokratik toplumlarda basının toplumsal ve kamusal yaşam üzerinde projektör olma, aydınlatma yetki ve görevi vardır. Basın hürriyetini günümüzde basın mensuplarının kendi öz emeği ve ortaya çıkardığı bilgileri pazarlama hürriyetini de içine alacak şekilde genişletilmiştir. Yetiştirme yurtlarında yaşanan istenmeyen olaylar, yılların getirdiği denetim ve yönetim yetersizliği ile ilgisizlikten kaynaklanmıştır. Olayın nedenlerinin kamuoyu önünde tüm boyutları ile tartışılmadan sağlıklı bir çözüme ulaşılamayacağı da bir gerçektir. Ağır toplumsal bir sendromun kendi evinde öz çocuklarına uyguladığı terbiye yöntemini devam ettirme saikıyla hareket eden yetiştirme yurtlarının, eğitimsiz birkaç bakıcı kadına yükletilip geçiştirilmesi, çözümü zorlaştıracaktır" denildi. "KONUNUN ADİL YARGILAMA İLE BİR İLGİSİ YOKTUR" Konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'yle olan ilgisine dair açıklamada ise, "Daha önce İzmir İli'nde devlet kontrolündeki kız yurtlarında bazı sorunların gündeme geldiği toplumsal vicdanın rencide olduğu, konunun gündemden düştüğü, Malatya olayı ile konunun tekrar gündeme geldiği, değişik çözüm önerilerinin ortaya atıldığı, zaman içerisinde basına da bazı çözüm önerileri sunma olanağı tanınması, basın hürriyetlerinin bir gereğidir. Sulh Ceza Mahkemesi'nin itiraza konu olan kararında bahsedildiği gibi konunun adil yargılama ilkesi ile bir ilgisi yoktur. Adil yargılama ilkesi sanığın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3., 5., 6. ve 7. maddeleriyle CMK'nin 234. ve 147. maddelerindeki savunma olanaklarının sanığa tanınması ile ilgili bir ilkedir. 0-6 yaş grubu çocuklara uygulandığı iddia edilen insanlık dışı fiillerin basın yoluyla üçüncü kişilere iletilmesi ile bunun doğrudan ilgisi yoktur. Devletin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 13. maddesinde sözleşmeden tanınan insanlık dışı onur kırıcı işkence ve muameleyi en etkili şekilde önleme ve soruşturma görevi mevcuttur. Bu görev gereği belli bir kurumda gelişen olayların toplum adına başkalarına iletme görevi olan basına yasak getirilmesi, konunun basın özgürlüğünün konusu olmaktan çıkartılıp, devlet sırrı kapsamına alınmış bir şekilde koruma altına alınması, basın özgürlüğünün özüne aykırıdır. Belli olayların açıklanması toplumun bazı kesimlerini rahatsız edici, şok edici etkilerinin olması mümkündür. Sorumluları psikolojik olarak rahatlatacak bir ortam sağlanması netice itibariyle basının saf dışı edilmesi sorunun çözümünü zorlaştıracaktır. CMK'ye göre soruşturma, belli konuya belli kişilere yönelik olarak yürütülmemektedir. Bu soruşturmanın kapsamında tutuklama istenip, mahkemece reddedilen veya tutuklanan şüpheliler ile ilgili yargıçların basında çıkan haber ve görüntülerden etkilenerek karar verildiği iddia edilemez, Türk Hukuk Tarihi'nde gazetelerde yazılanların aksine bağımsız yargı kararının mevcut olduğu da bir gerçektir. Malatya Çocuk Yetiştirme Yurdu'ndaki olaylarla ilgili görüntü yayınlarının, yaşı küçükleri oldukça etkilediği ve yıprattığı da bir gerçektir. Bu konunun dışında belli bir kurumla ilgili tüm yayınların tamamıyla yasaklanmasının basın hürriyetine aykırı olduğundan, toplumsal vicdanı ve ergin olmayan küçükleri aşırı derece rahatsız eden görüntülerin yayınlanmaması kaydıyla itirazın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Basın yasasının 19. maddesinde belirtilen hükümler saklı kalmak kaydıyla ve insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye veya işkenceye maruz kalan çocuklarla ilgili görüntülerin yayınlanması yasağının devamına, belirtilen kapsam dışında kalan yayınların durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılması karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi. Karar ile ilgili olarak açıklamada bulunan Anavatan Partisi Malatya İl Başkanı Soner Gökçe, "Yasaklama kararı hukukun genel kaidelerine aykırıydı" dedi.