BIST 10.248
DOLAR 32,30
EURO 34,75
ALTIN 2.393,59
HABER /  GÜNCEL

Fazıl SAYDIRDI

Piyanist Fazıl Say, gündemi sarsan açıklamalarına devam ediyor. Bu kez şunları söyledi;

Abone ol Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, ''Türkiye'nin Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım'' dedi.

Fazıl Say, yaptığı yazılı açıklamada, besteci ve piyanist yönüyle Avrupa müzik kültürünü temsil etmesine rağmen, kökeni olan Anadolu halk kültüründen hiç kopmadığını; bunu, herkesin bildiğini ifade etti. 

SANSÜRLENDİM ŞİKAYETİ

Bütün eserlerinin halk kültürüyle yoğrulduğunu kaydeden Fazıl Say, Avrupa Birliği'nin ''Kültürlerarası Diyalog Yılı''nda kendisini ''Elçi'' unvanıyla görevlendirmesinin temelinde, bu özelliğinin yattığına dikkati çekti.

Fazıl Say açıklamasında, şunları kaydetti: ''Bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. 'Metin Altıok Ağıtı' adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı.

EĞİTİMDE MÜZİĞE DARBE

Bu olayı, hiç unutamıyorum. Müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, Milli Eğitim Bakanlığının önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. Bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. Başka bir olumsuz örnek ise Türkiye'nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir.

TÜRKİYE'DE ORTAÇAĞ KARANLIĞI

Bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı. 'Sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir' özdeyişini, 'Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir' anlamında da düşünebiliriz.''

''Orta Çağ karanlığının, bütün aydınlar gibi kendisini de kaygılandırdığını'' ifade eden Fazıl Say, açıklamasında, ''En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz'' görüşüne yer verdi.