BIST 9.645
DOLAR 32,59
EURO 34,80
ALTIN 2.405,61
HABER /  EKONOMİ

Ev almak isteyenlere büyük tuzak! Emlakçılar vatandayı böyle kandırıyor

Ev almak isteyenler aman dikkat! Emlakçılar gerçek olmayan düşük fiyatlı ilanlarla tüketiciyi tuzağa düşürüyor. Alıcı, ilan sitelerindeki bilgilere inanıp ofise gidince beğendiği evin satıldığı yalanı söyleniyor ve daha yüksek fiyatlı seçenekler için pazarlık başlıyor. Hatta vatandaştan imza alıp borçlandıran emlakçılar da bulunuyor.

Abone ol

Emlakçılık sektöründe yapılan yasal düzenlemelerle tüketicinin yanıltılmasının önüne geçilmesi hedeflendi ama kötü niyetli işletmeler kural tanımadı. Emlakçılara yetki belgesi şartı getirilirken, yanıltıcı ve sahte ilanlara yönelik yaptırım uygulanacağı açıklandı. Hürriyet'in haberine göre, Ekim ayında yayınlanan yönetmeliğe rağmen konut satışında sahtecilik hala sürüyor. Bugün en yaygın kullanılan portallarda yüzlerce gerçek dışı ilan var. Bu ilanların ortak noktası ise fiyat oyunu. Doğru olması imkansız olan cazip fiyatlarla tüketicinin ilgisini çekmeyi hedefleyen danışmanlar alıcıları görüşmeye zorluyor. Sonrasında ise ‘o ev satıldı şuna bakalım’ gibi yöntemlerle satışa ikna süreci başlıyor.

İstanbul'da yeni ev 90 bin lira

Biz de farklı kurumlara ait ilanları inceledik, alıcı gibi aradık. İstanbul Esenyurt’ta 2+1 yeni bir dairenin fiyatı 107 bin lira olarak gösterilmişti. Aradığımız emlakçıya “Yatırım için ev bakıyorum fiyat çok cazip, evin bir sorunu mu var?” diye sorduk. Önce evin tapu teslim olduğu hiçbir sorunu olmadığı söylendi. Evi görmek istediğimizi söylediğimizde ise “Pardon ilandaki fiyat o evin peşinatı toplam tutar 190 bin kalanı için kredi ya da senet yapalım” yanıtını aldık. Bu defa firmaya ilan sitesinde kendilerine ait 90 bin lira 125 bin lira değerinde başka evler olduğunu söylediğimizde “Çok bilgi girişi var, sizin gördükleriniz eskiler. Ama sizinle tanışmak isteriz. Ofisimize gelirseniz başka seçenekleri konusunda bilgi veririm” yanıtını aldık. Yani amaç alıcının o ofise gitmesi, satış temsilcisi de bu konuda oldukça ısrarlı.

Önce ofise gelin!

Yine aynı bölgede farklı bir firma aracılığıyla satılan 2+1, 104 bin lira değerinde ev için görüşme yaptık. Burada da aldığımız yanıt aynı oldu; “Ofisimize gelin konuşalım.” Direk satılan ev adresinde buluşmayı istesek de ‘Bizim satış yöntemimiz bu. Önce ofiste görüşmek zorundayız’ denildi.

Size adresini veremeyiz

Bir de Çekmeköy’deki bir ilan için görüşme yaptık. Yeni bitmiş 2+1 dairenin satış fiyatı 179 bin liraydı. Satış temsilcisine “İlanda binanın fotoğrafı yok, sadece evin içi var. Tam adres nedir” diye sorduk. Şöyle yanıt aldık: “Evlerimizin adresini ofise gelmeden vermiyoruz. Önce burada görüşme yapalım sonra açık adres verelim.”

Yabancıyı da kandırıyorlar

Esenyurt bölgesinde emlak danışmanlığı yapan Hıdır Bulmak, “Çok sayıda ilanda konulan fotoğraflar, fiyatlar doğru değil. Müşteri çekme oyunu. Bu yolla yabancı alıcılar da kandırılıyor” dedi. Beylikdüzü’ndeki bir uzman da 4-5 ofisin uzun süredir bu yolla çalıştığını belirtti ve şunları söyledi: “İlanlara bakınca Beylikdüzü yazıyor, oysa yer Esenyurt. Üstelik Esenyurt’ta bodrum kat dahi olsa 200 bin lira altına bir ev alamazsınız.” Emlak danışmanı vatandaşlardan imza alınarak farklı yöntemlerle dolandırıldıklarını da ekledi. Çekmeköy’deki bir emlakçı ise ilanlardaki fiyatlara ev almanın mümkün olmadığını, en düşük fiyatın 300 bin lira olacağını söyledi.

Yem modeliyle borçlandırma

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan ucuz fiyatla müşteri çekmek isteyen aracı kurumların hayali evler için ilana çıktığını belirtti. Akdoğan, “Buna yem modeli diyorlar. Amaç müşterinin emlak ofisine gelmesi. Gelince ‘o ev az önce satıldı’, ya da ‘o ev sorunlu çıktı’ gibi yalanlarla daha yüksek fiyatlı seçenekler sunuyorlar. Kimileri olmayan ev için kaparo alıyor ya da farklı yollarla müşteriyi borçlandırıyor. Alım satımın hareketli olduğu dönemde vurgun yapan sözde danışmalar da var. ‘Biz inşaat da yapıyoruz’ diyerek topraktan satmaya çalışanlar oluyor. Alıcı bu konuda çok dikkatli olmalı” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı’nın sektör için yaptığı düzenlemeye değinen Akdoğan, denetime ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.