BIST 10.657
DOLAR 32,17
EURO 34,95
ALTIN 2.434,67
HABER /  POLİTİKA

Erdoğandan Türkçe tabela ricası

Başbakan Erdoğan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin açılışını yaptı. Mağaza sahiplerine önerisi vardı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan mağazalara yabancı isim verilmesine üzüldü.. Mağaza sahiplerinden mağazalarına Türkçe isim koymalarını isteyen Erdoğan, Türkçenin dünya markası olması gerektiğini belirterek "dükkanlarımızda Türkçe isimler yerine farklı isimler olması da bu kültür mücadelesinde bizim için bir yara oluşturuyor." diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Bu kriz bizi teğet geçti) dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni muhasebe yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Bağcılar'da yaptırılan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, farklı, modern mimarisiyle çevre düzenlemeleriyle park yerleri, kültür merkezleri, çocuk oyun yerleriyle 212 İstanbul AVM'nin İstanbul'un modern çevresine yakışan, hatta örnek teşkil eden bir alışveriş merkezi olduğunu bildirdi.

Özellikle de yaklaşık 1500 kişinin istihdam edilecek olmasının kendileri için farklı bir memnuniyet vesilesi olduğunu belirten Erdoğan, 230 bin metrekare kapalı alana sahip 115 milyon avroya mal olmuş böyle büyük ve modern bir alışveriş merkezini Ağaoğlu İnşaat'la beraber İstanbul'a kazandırdıkları için Akın Holding'i kutlayarak, emeği geçen herkesi Türk milleti adına tebrik ettiğini söyledi.

NEREDEN NEREYE

Bütün bu adımlar atılırken her zaman ''Nereden nereye'' dediğini anlatan Erdoğan, bir ara bu cümleye takılanların olduğunu belirterek, ''Eğer 'nereden nereye' sorusunu kendimize sormazsak, o zaman bu ülke arzuladığımız aydınlık yarınlara ulaşamaz. 'Nereden nereye' soruları bir muhasebedir. Bu muhasebeyi sürekli olarak yapacak olursanız o zaman hedeflerinize çok daha seri, çok daha süratle ulaşma imkanını bulursunuz'' diye konuştu.

Açılışın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından her yıl verilen ''Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'' takdim törenine geçeceğini anlatan Erdoğan, tambur üstadı Necdet Yaşar ve ney üstadı Niyazi Sayın'ın bu anlamlı ödülü alacağını belirtti.

Bu iki sanatçının Türk musikisine ve kendi öz değerlerine bir ömür boyu sahip çıktıklarını söyleyen Erdoğan, bu sanatçıların musikiyi yaşatmakla kalmadıklarını, gelecek nesillere de aktarılmasını sağladıklarını ifade etti.

TÜRKÇEYİ DÜNYAYA ÖĞRETMEK İÇİN GİRİŞİMLER

Akşam saatlerinde de bir başka önemli açılışın gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, dünyanın en çok seyredilen haber kanallarından biri olan Euronews'in bu akşam saat 19.00 itibarıyla Türkçe yayına başlayacağını söyledi.

TRT ile işbirliği içinde bu kanalın Türkiye'de de Türkçe izlenebileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

MAĞAZA SAHİPLERİ TÜRKÇE İSİM KOYSUN

''Bunun öncesinde de TRT Türk kanalı yayına başladı. Uydu aracılığıyla dünyanın önemli bir kesimine Türkçe yayın yapıyoruz. Yine bu arada Yunus Emre Enstitüsünü kurduk. Türkçeyi tüm dünyada öğretmek için girişimlere başladık. Şimdi su gibi berrak bir dilimiz varken zengin bir dilimiz varken Türkçe uluslararası bir dil olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, ilerleyecek. Alışveriş merkezlerimizde, mağazalarımızda, dükkanlarımızda Türkçe isimler yerine farklı isimler olması da bu kültür mücadelesinde bizim için bir yara oluşturuyor. Bunun için mağaza sahipleri mağazalarına isim koyarken Türkçe bir isim seçerlerse Türkçemizin dünyada markalaşmasına vesile teşkil ederler. Bu çok önemli. Bu belki küçük bir ayrıntı olarak da görülebilir, bir pazarlama tekniği olarak da görülebilir. Ancak bu fedakarlığı ülkemiz adına, güzel Türkçemiz adına yapmak zorundayız diye düşünüyorum. Türkiye şu anda dünyaya film ve dizi ihraç ediyor. Bunlar yoluyla biz, ülkemizin, şehirlerimizin, markalarımızın, reklamını yapmanın gayreti içindeyiz. Dilimizi dünyaya açarken yabancı kelime ve kavramların bu kadar yaygın kullanılmasının üzerinde durulmalıdır diye düşünüyorum.''

''FELAKET TELLALLIĞINA PRİM VERMEDİK''

Küresel finans krizi şartlarında böyle devasa bir yatırımın gerçekleşmesinin manidar olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben küresel krizin dünyayı etkisi altına aldığı, en ağır şartlarda ilerlediği dönemlerde bile 'yatırım yapın' dedim. Bunu niye söylüyorum çünkü kriz dönemlerinde yapılan yatırımlar o yatırımı yapanlara normal şartlarda yapılan yatırımlardan daha çok kazandırır ilkesinden hareketle bunu söyledim. Bunu bazıları hafife aldı ama bazı iş adamlarımız buna inandılar. Aynen şu anda Akın Holding'in attığı bu adım gibi. Ağaoğlu'nun özellikle müteahhitlik sektöründe attığı adımlar gibi. Bütün bunlar inanıyorum ki yarınlara yönelik kendilerine çok daha farklı imkanlar getirecek, çok daha farklı kazançlar sağlayacaktır. Buna inanan iş adamlarımızdan isim vermeme gerek yok. Bizzat kendilerinden bunu dinledim. 'Ben halimden memnunum ve şu an yaptığım yatırımlarla çok daha fazla da kazanacağıma inanıyorum' diyen iş adamlarımız var. Çünkü bu dönemde maliyetler düşük.''

''Şu anda birçok uluslararası kuruluş açıklama yapıyor. Bu açıklamalarda Türkiye'nin 2010 ve sonrasında dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri, ekonomileri arasında yerini alacağı ifade ediliyor'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Kredi derecelendirme kuruluşları aynı şekilde. Eylül 2008'den bugüne kadar, yani küresel krizin çıktığı günden bugüne, aralarında Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, Rusya ve Meksika'nın da bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 kez düşürüldü. Aynı dönem içinde yalnız 14 ülke için 20 adet kredi notu artışı yapıldı. Türkiye, küresel kriz sürecinde notu artabilen işte bu 14 ülke arasında yer alma başarısını gösterdi. Bunu ben söylemiyorum, dünyanın kredi derecelendirme kuruluşları söylüyor. Bu, yere emin, kararlı bir şekilde basmak suretiyle geldiğimiz noktadır. 'Bu kriz bizi teğet geçti' dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni muhasebe yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti. Özellikle finans kuruluşlarından bunu dinliyoruz. Vaka budur, gerçek budur. Umutsuzluğa kapılmadan, karamsarlığa asla prim vermeden elbette temkini elden bırakmadan biz yolumuza devam ediyoruz. Küresel kriz şartları içinde biz hiçbir zaman felaket tellallığına prim vermedik.''