BIST 10.248
DOLAR 32,25
EURO 34,71
ALTIN 2.401,21
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan Cumhurbaşkanlığı açıklaması

Cumhurbaşkanı Gül'e yeniden adaylık yolunu açan mahkeme kararı sonrası Başbakan Erdoğan ilk kez konuştu.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Gül 2014'te Başbakan Erdoğan'a rakip olacak mı? Partide iç çekişmenin yaşanacağı iddialarına Erdoğan, "Bu hareketin ne içinde ne de dışında asla ve asla makam kavgası olmayacak" sözleriyle üstü kapalı cevap verdi.

Gül'ün görev süresinin 2014'de dolmasına rağmen yeniden aday olabileceğine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin kararı, iktidar partisinin tepkisini çekti. Parti kurmayları kararın Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getirmişti. Tartışmalara Başbakan Erdoğan da katıldı.

Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Gül'e yeniden adaylık yolunu açması sonrası ilk değerlendirmesini partisinin Mersin İl Kongresi'nde işte bu sözlerle yaptı:

MAKAMLARA BİR ŞEY KATMAK İÇİN MÜCADELE VEREN HAREKETİZ

"Biz makama insana insanlığa hizmet etme aracı ötesinde hiçbir anlam yüklemeyiz. İster milletvekili, ister bakan ol, ister başbakan ol, ister cumhurbaşkanı ol eğer makam sana değil sen makama bir şey katıyorsan işte o zaman o makam anlam kazanır. Biz makamdan bize bir şey katması için değil makamlara bir şey katmak için mücadele veren bir hareketiz.

MAKAM HIRSI İÇİNDE OLANLAR ELENDİ

Bu hareket, makam hırsına, makam için kavgaya, makam için rekabete asla ve asla prim vermedi. Makam hırsı olanlar, makamı yüceltenler, makamlara hizmet aracı olarak değil rant aracı olarak bakanlar süreç içinde aramızdan elendiler, bu hareketten uzağa düştüler.

DAVANIN KÖKLERİNİ ANLAMAYANLAR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAMAYA DEVAM EDER

Şunu herkes bilsin ki bu hareketin ne içinde ne de dışında asla ve asla makam kavgası olmayacak. Makam için kendisine yer edinme gayreti içine girenler de fırsat bulamayacaktır. Partimizin her bir mensubu bu şuur içindedir. Bizim o kadim geleneğimizden gelen her bir kardeşimiz inanıyorum ki bu şuur içindedir. Eğer bu şuurun dışına çıkanlar veya düşenler varsa kusura bakmasınlar onlar da gereğini bulurlar. Bu hareketin, bu davanın köklerini anlamayanlar her zaman olduğu gibi bundan sonra da hayal kırıklığı yaşamaya devam ederler."

NÜKLEER SANTRALDE ART NİYETLİ KAMPANYA

Erdoğan, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'nin zemin etüt çalışmaları ve lisanslama başvuru sürecini başlattıklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

''Tedbirleri iyi aldığınızda, güvenliği hassasiyetle sağladığınızda nükleer santral tehdit içermiyor. Bir yıl boyunca 24 saat nükleer santralin kapısında otursanız, bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz. Bu bilimsel bir tespit. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin gelişmesini, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını istemeyen çevreler, son derece art niyetli şekilde kampanyalar yürütüyor."

BDP VE MHP AYNI ÇİZGİDE BULUŞTU

MHP ve BDP'nin birbirinin karşıtı gibi görünüp, aslında birbirlerini besleyen siyasi partiler olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''MHP BDP'yi göstererek, BDP'de MHP'yi göstererek, tabanlarına korku salarak, tabanlarını istismar ederek ayakta duruyorlar. Kimi zaman boş bulunup aynı çizgide buluşuyorlar ama genellikle birbirinin karşıtı gibi görünüp, birbirlerini büyütüyorlar. İşte 12 Eylül halk oylamasında biz değişime 'evet' derken, MHP ve BDP aynı çizgide buluştular ve değişime 'hayır' dediler. Buluştular mı aynı yerde? Buluştular.

12 Haziran öncesinde Elazığ'da AK Parti'nin birinci olmasından korkan BDP'liler, MHP'yi destekleme konusunu aralarında görüştüler. MHP ve BDP cenaze istismarlığı yapıyorlar, yani gözyaşı üzerinden oy devşirmenin mücadelesini veriyorlar. Biz, AK Parti olarak bu ayrımcı siyasete, bu ırkçı istismar siyasetine Türkiye genelinde 'dur' diyoruz. İnşallah Mersin'de de 'dur' diyeceğiz. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada ayrım yapmadan, ötekileştirmeden, hor bakmadan, horlamadan 75 milyonu bir olarak, beraber olarak, kardeş olarak kucaklamaya devam edeceğiz.''

BU TOPRAKLARDA IRKÇILIK YAPANLAR YAŞAMADI

Başbakan Erdoğan, ırkçı partilerin, etnik, bölgesel ayrımcılık yapan partilerin, dinsel milliyetçilik yapan partilerin Türkiye'de er ya da geç kaybedeceklerini, kaybetmeye mahkum olduklarını vurgulayarak, ''Bu topraklarda ırkçılık yapanlar yaşamadı. Osmanlı'ya bak var mıydı ırkçılık? Selçuklu'ya bak var mıydı ırkçılık? Biz o mirasın üzerinde yürüyoruz, bu topraklarda etnik ayrımcılık yeşermedi, insanın insanı hor gördüğü, tahakküm kurduğu, zulmettiği irade, siyaset zemin bulamadı'' dedi.