BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Erdoğandan birlik çağrısı

Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan hükümetin çabalarına katkıda katkı çağrısı.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, sadece hükümetin çabalarıyla kadınların sorunlarının çözülebileceğini düşünmemek gerektiğini, bu konuda kadınların doğal bir katma değer potansiyeli olduğuna inandığını belirterek, ''Ne yazık ki bu potansiyelden yeterince yararlanılmadığını da düşünüyorum'' dedi.

Woman In Businees International tarafından her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen ve bu yıl Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) girişimiyle İstanbul'da düzenlenen ''Dünya İş Kadınları Zirvesi''nin açılışında konuşan Emine Erdoğan, dünya çapında saygın katılımcıları bir araya getiren zirvenin herkes için yol gösterici ve ufuk açıcı olmasını diledi.

Daha önce Şam'da gerçekleşen toplantının bu forumun kurumsallaşmasının en önemli adımlarından biri olduğunu belirten Erdoğan, ''İstanbul'daki bu buluşmamızla iş kadınları forumu artık kurumsallaştığını ispatlamıştır. İnanıyorum ki hepimiz buradan eşsiz birikimlerle ayrılacağız'' dedi.
Herkesin ayrı coğrafyalarda, ayrı ülkelerde aynı kaderi yaşadığını anlatan Erdoğan, insanlığın medeniyet yolculuğunda aldığı mesafenin son derece hızlandığını, ancak eski dünyanın meselelerine ne yazık ki yeni ve daha karmaşık sorunların eklendiğini vurguladı.

Erdoğan, ''Her gün çeşitlenen ve birbirini etkileyen sorunlara karşı çözüm iradesinin güçlenmesi için yüreklerimizi, akıllarımızı, tecrübelerimizi bir araya getirmek zorundayız. İnsanlığın bekasını, geleceğini tehdit eden en büyük tehlikenin insani değerlerdeki çözülme olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
Bugün küreselleşen dünyada bireyi, aileyi ve toplumu ayakta tutacak olan insani değerlerde büyük bir erozyon yaşandığına işaret eden Erdoğan, ''Günümüz dünyasının zengin kazanımlarına, büyük imkanlarına rağmen acaba neden yeterince barış, adalet, huzur üretemiyoruz'' dedi. Bu soruya herkesin vereceği yanıtların mutlaka varolduğunu, ama asıl önemli olanın 'Bu cevaplar karşısında ne yaptığımız?' sorusu olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:
''Biz ailemize, yaşadığımız topluma, insanlığın ortak geleceğine nasıl katkıda bulunuyoruz? Gelin bu soru üzerinde hep birlikte ciddiyetle duralım diyorum. Burada toplanıp, parlak sözler sarf edip, konuşup, sonrada dağılmayalım. Gelin, küreselleşmenin de imkanlarından yararlanarak ortaya bir eser çıkaralım. Geleceğin dünyası yeniden yapılandırılırken seyirci olmak yerine biz de kendi mütevazı katkımızı yapalım.''

GÜÇ BİRLİĞİ
Bunu söylerken karşı karşıya bulunulan durumun fertler ya da toplumları aşan bir nitelik arz ettiğini bildiğini de söyleyen Erdoğan, ''Bunun için de güç birliğine gidelim diyorum '' dedi.

Dünya İş Kadınları Forumu'nu kalıcı bir teşkilata kavuşturarak kadın örgütlerini birleştiren yeni bir uluslararası çatı teşkilatına vücut vererek işe başlanabileceğini kaydeden Erdoğan, dünyanın her yerindeki insanların ortak talebinin adalet olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Öyleyse hepimiz adalet için sesimizi yükseltelim ve imkanlarımızı birleştirerek evrensel insani değerleri yüceltelim. Mukaddes değerlere saldıran, aile kurumu başta olmak üzere bireyi ve toplumu ayakta tutacak temel değerleri tahrip eden zihniyet, insanlığın bekasını, yeryüzünün geleceğini tehdit etmektedir. Bazen uyuşturucu olarak, bazen terör olarak, bazen şiddet, cinsiyet ayrımcılığı, bazen de ırkçılık olarak karşımıza çıkan bu tehdit hepimizi doğrudan ilgilendiriyor.'' Dünyanın her ülkesindeki olumlu ya da olumsuz her gelişmeden etkilenildiğini belirten Erdoğan, ''Unutmayalım ki ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor'' dedi.

Acının sadece vücudun belli bir bölgesinde hissedilmediğini ve bütün bünyeyi etkilediğini ifade eden Erdoğan, bir an önce barış, adalet, fırsat eşitliği, sevgi ve şefkat küreselleştirilemezse hangi ülkede, hangi şehirde yaşanırsa yaşansın, hangi inanca mensup olunursa olunsun hep birlikte kaybedileceğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, ''Sadece çalışma hayatının içinde yer almayı, eğitim süreçlerine dahil olmayı sorumluluklarımızı yerine getirmek için yeterli görmemeliyiz. Sadece hükümetin çabalarıyla da sorunlarımızın çözülebileceğini düşünmemeliyiz. Bu konuda kadınların doğal bir katma değer potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki bu potansiyelden yeterince yararlanılmadığını da düşünüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Bazı toplumlarda gelenek, örf ve adet, bazı toplumlarda eşitliğe aykırı haksız yasalar, bazı toplumlarda ise aşırı bireyselleşmenin kadınlara sosyal değer, sevgi ve adalet üretmesini engellediğine dikkat çeken Erdoğan, bunun toplumdan topluma, kültürden kültüre değişen nedenleri olabileceğini anlattı.
Her coğrafyada farklı tezahürlerinin de görülebileceğini belirten Erdoğan, ''Ama önyargılarımızın bizi körleştirmesine izin vermeyelim. Benim kültürel körlük dediğim hastalığın bizi esir almasına, birbirimizin sorunlarına yabancılaştırmasına da müsaade etmeyelim'' görüşünü dile getirdi.