BIST 9.016
DOLAR 32,33
EURO 35,06
ALTIN 2.295,61
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'a karşı yazının karanlık perde arkası

Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında Washington Post'ta yayınlanan bir yazıyı bugünkü köşesine taşıdı.

Abone ol

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'ta geçen günlerde Eric Edelman ve Mortor Abromovvitz imzalı bir yazı kaleme alınmıştı.

Türkiye'de uzun yıllar diplomatlık yapan Edelman ve Abromovvitz'in yazısının açık hedefi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. 

Sözkonusu yazısı bugünkü köşesine taşıyan Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, "Erdoğan'a karşı yazının karanlık perde arkası" başlıklı köşesinden şunları aktardı:

"...

Bu yazının amacı ne Türkiye ne de Erdoğan'dır; asıl amacı VVashington'da başlayan müthiş güç mücadelesinde yer tutma çabasıdır. 

Gerçi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın onlara anlayacakları üslupla gereken cevabı hemen verdi, ama Washington'un resmi koridorlarındaki karanlık bağlantıları, entrikaları iyi bilen bir gazeteci olarak o yazının perde arkasında ne olduğunu bir de ben anlatayım dedim.

Amerikan yönetimindeki "neocon" diye bilinen grup Obama döneminde eski güçlerinden çok kaybetmişlerdi. Bu neocon'lar dış politikada en şahin olan gruptur. İslam karşıtıklarını uzun yıllardır Amerika'nın resmi politikası haline getirmeye çalışıyorlar. Resmi görevleri dışında İsrail için lobi faaliyetleri yaparak para kazanırlar.

Obama döneminde şahinliklerine talep kalmamıştı. Beyaz Saray'ın İsrail ile ilişkilerinin kötüleşmesiyle lobi faaliyetlerine de fazla talep kalmadı.
Şimdi Cumhuriyetçi Parti seçimlerde iddialı ya, aşırı sağa kayacak bir yeni başkan seçilmesi ihtimali var ya... Neocon hareketin de geleceğe yönelik umutları artmaya başladı.

"Bush'un teröre savaş açtığı dönemdeki şaşaalı dönemlere tekrar kavuşur muyuz?" diyerek umutlanıyorlar. Eğer bu beklenen olursa neocon'lar tekrardan VVashington'daki en güçlü grup haline gelecekler. Derin devlet güçleriyle derin bağlantıları sayesinde bu güçleri gerçekten fazla olacak.

BAŞKAN KİM OLURSA OLSUN...

Eski Türkiye büyükelçileri böyle bir fırsatın gelmekte olduğunu görüp şimdiden pozisyon almak ve gelecekteki olası güç paylaşımında öne çıkmak için bu yazıyı şimdiden yazdılar. Çünkü başkan kim olursa olsun yönetimin en önemli problemlerinden bir tanesinin Türkiye ile ilişkilerini tekrardan düzene sokmak olacağını görüyorlar. Gelecekte güçlü bir söz sahibi olmak için Washington ayak oyunlarına şimdiden başlamış durumda.  Bence cevap verelim filan ama fazla ciddiye almaya da gerek yok.

ABD İLE İLİŞKİLER DÜZELİYOR

Oldukça uzun bir süredir ABD ile ilişkilerimiz gerçekten bozulmaktaydı.
Bu neocon'ların ellerini ovuşturdukları dönemdi, fakat Davutoğlu hükümetinin diplomatik adımlarıyla son olarak bu ilişkilerde hızlı bir düzelme sürecine girildi. Bunun kanıtı olarak başlıca iki kanıt ileri sürebilirim:

1 - ABD Dışişleri Sözcüsü, PYD ile ilgili açıklama yaparken "Amerika'nın Kürtlerin özerk bölge talepleriyle ilişkili destek veren bir tavrı yoktur" dedi.

2- Uzun süredir soğuk havada olan istihbarat çevreleri yeniden sıcak ilişkiler içine girdiler. CIA ve MİT Suriye sınırında ortak bir üs kurarak hem istihbarat paylaşmaya hem de ortak çalışmaya başladılar.
Neocon klik ne kadar uğraşırsa uğraşsın ben yakında Washington'a resmi ziyarette bulunacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın orada sıcak karşılanacağını ve görüşmelerin karşılıklı anlaşmayla sonuçlanacağını düşünüyorum.