Başbakan telefon aracılığıyla kurmaylarına 'Şike yasası doğru bir düzenlemedir. Geri adım atmayın. Ama Çankaya Köşkü'nü rencide edecek mesajlardan da kaçının' talimatını verdi.
Abone olAK Parti grup başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Nurettin Canikli'nin Çankaya Köşkü'nden dönen Şike Yasası'nın olduğu gibi Köşk'e gönderileceği yönündeki açıklamalarının, Başbakan Erdoğan'ın talimatına dayandığı ortaya çıktı.
Kulislere yayılan bilgilere göre Erdoğan talimatını kurmaylarına telefon yoluyla iletti. "Şike yasası doğru bir düzenlemedir, geri adım atılmasın" diyen Erdoğan, Çankaya Köşkü'nü rencide edecek mesajlardan kaçınılmasını ve parti içinde farklı sesler konusunda da ikna yönteminin kullanılmasını istedi.
3'lü ittifakta BDP sancısı
AK Parti, CHP ve MHP'nin desteklediği vetolu yasa bugün saat 18.00'de toplanacak TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alınacak. AK Parti düzenlemenin Pazar günü de Genel Kurul'da görüşülmesini istiyor. Komisyondan geçen yasanın Genel Kurul'da Pazar günü ele alınabilmesi için TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında gerçekleştirilen ve her partiden birer grup başkanvekilinin katıldığı Danışma Kurulu'nun yasanın Genel Kurul gündeminin ön sırasına çekilmesine karar vermesi gerekiyor.
Danışma Kurulu kararları oy birliğiyle alınabiliyor. BDP'nin düzenlemeye itiraz etmesi nedeniyle Danışma Kurulu'ndan mutabakatla bir karar çıkması mümkün görünmüyor. Bu durumda yasanın Genel Kurul'da görüşülebilmesi için düzenlemeyi destekleyen partilerin Genel Kurul gündemine ilişkin grup önerisi vermesi gerekecek. Ancak 8-21 Aralık arasında devam edecek bütçe görüşmelerinde grup önerisi yoluyla Genel Kurul'a yeni gündem önerilmesi yolunun açılması düzenlemeyi destekleyen partileri kara kara düşündürüyor. Bu yolun açılması halinde BDP'nin, diğer günler için de grup önerisi getirerek bütçe görüşmelerini engelleme yoluna gitmesinden endişe ediliyor.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Danışma Kurulu'nda tavrınız ne olur?" sorusunu yanıtlarken, düzenlemeye kesinlikle karşı olduklarını belirterek bu yasanın görüşülmesini sağlamaya yönelik hiçbir karara onay vermelerinin söz konusu olmayacağını ifade etti. Buldan, "Diğer partiler grup önerisi yoluyla bu yasanın görüşülmesini sağlamaları halinde, sizin de bu yolu kullanarak bütçe görüşmelerini engelleyebileceğinizden endişe ediyorlar" anımsatması üzerine ise, "Parti yetkili kurullarında konuyu değerlendiririz" karşılığını vermekle yetindi.
SUAT KILIÇ PARTİDE ÇATLAK OLDUĞU YÖNÜNDEKİ SÖYLENTİLERİ YALANLADI
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, şike cezalarında indirim öngören, Cumhurbaşkanı'nca bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade edilen yasa ile ilgili soruları yanıtladı. Kılıç, şöyle konuştu:
REST ÇEKME DEĞİL
Benim de katıldığım Adalet Komisyonu'nda, teklife önemli ölçüde müdahalelerde bulunuldu. Ortaya çıkan metnin kendi içinde suç-ceza dengesini gözettiği kanaatindeyim. Her kanun hakkında herkesin farklı yorumları olabilecektir. Eğer hukukçu olmayanlar bu konularda kesin hüküm içeriğinde konuşmalar yaparlarsa, sadece kamuoyunda bilgi kirliliği yaratmış olurlar. Anayasa ve İçtüzük'ten kaynaklanan yetkilerini TBMM'nin kullanma eğiliminde olması bir rest çekme değildir. Baştan itibaren herkes yapıcı katkılar sağlamaya çalıştı. Ama yapıcı katkılar sağlamaya çalışanların çabaları, bu şekilde restleşme klişesine çekilerek insanlar konuşamaz hale getirilirse, sürece katkı verecek olanlar, katkı veremez hale gelir. Bir yasayı bir kez daha görüşülmek üzere Meclise iade etmek de bir anayasal yetkidir. Altında başka bir şey aramanın gereği yoktur.
FARKLI AÇIKLAMALAR
Bu bir hükümet tasarısı değil. Eğer bir hükümet tasarısı olsaydı AK Parti grubu, hükümetten gelen bir tasarıyı topyekün benimseme eğilimi içinde olacaktı. Bu bir kanun teklifi. Altında bazı milletvekillerinin imzası var. İnsanlar, görüşlerini ifade etmekte özgür olabilirler. Nihayetinde biz bir partiyiz ve elbette konu görüşmelere ve oylamalara geldiğinde, bu parti hep birlikte hareket edecektir. 9 yıldır bunu çok defa gördünüz. Önemli, kritik meselelerde biz firesiz birlikte hareket etmeyi başarabilmiş bir grubuz. Bazı vekiller görüşlerini ifade edebilecektir. Ama söz konusu oylama olduğunda, sıra oylamaya geldiğinde AK Parti Grubu tek yürek olarak bu sürecin arkasında durmasını bilecektir.
YAZICI'NIN SERT AÇIKLAMALARI DEVAM EDİYOR
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, basına yansıyan ve şike yasasındaki vetoyla ilgili Cumhurbaşkanı Gül'ü haklı bulduğu yönündeki sözlerini, şöyle açıkladı: "Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesiyle alakalı kesin bir tavır oluşturmanın doğru olmadığının altını çizdim. Konu sükunetle değerlendirilir. Elbette bir devletin suç ve ceza adaleti kriterleri var, onlar dikkate alınır. Yapılması gereken neyse o yapılır. Teknik değerlendirme yaptım. Son sözü söylecek olan TBMM'dir. Cumhurbaşkanı'nı eleştirmenin çok sağlıklı olmadığı kanısındayım. Olsun olmasın tarzında bir yaklaşım içinde değilim. Ahmetin, Mehmedin muhalefetin görüşüne bakarak değil, hukukçu olarak değerlendirmeyi yaptım. İlk oylamada yoktum. Ben hiçbir zaman kişisel irademi ipotek altına almam. "
BÜLENT ARINÇ'IN AÇIKLAMALARINA MHP'DEN AĞIR TEPKİ
OKTAY VURAL ARINÇ'IN GÖZDAĞI NİTELİĞİNDEKİ SÖZLERİ İÇİN NE DEDİ?
HABERİN DEVAMI BİR SONRAKİ SAYFADA!
[PAGE]Bülent Arınç'ın ''Milletvekillerinin yasayı aynen iade etmeye cesareti yetmeyecek'' sözüne MHP'li Vural tepki gösterdi. Vural: ''Arınç'ın açıklamaları Cumhurbaşkanının iradesini, TBMM'nin üzerinde gören bir anlam taşıyor. Arınç kendi grubunu 'fasulye'den görüyor''
-"Arınç’ın ifadelerini kendi milletvekilleri de kabul etmiyor"-
Vural, kamuoyunda "şike yasası" olarak bilinen "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa" ile ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ifadelerini yakışıksız bulduğunu söyledi. Arınç’ın sözleri ile milletvekillerini tehdit ettiğini ileri süren Vural, şunları söyledi:
"Tehdit ediyor. Sen kimsin. Otur oturduğun yerde. Demek ki Başbakanın bir süre AKP’de yok olması, ’AKP’ diye bir partinin olmadığını ortaya koyuyor. Sayın Başbakan yoksa ’AKP’ diye bir partide yok. Her kafadan bir ses çıkıyor. Enteresan gelişmeler. Arınç’ın sözlerini kendi grubunun milletvekilleri de yakışıksız buluyor. Böyle bir ifade TBMM’nin ve milletvekillerinin iradesini yok sayan Cumhurbaşkanının iradesini Meclis’in üzerinde gören, biat kültüründen
gelmiş bir yaklaşım tarzıdır."
Yasanın yarın Adalet Komisyonunda görüşüleceğini hatırlatan Vural, "Başbakanın bir süreliğine rahatsız olması bir çok farklı sesin ortaya çıkmasını sağladı. Aslında ’AKP’ diye bir parti yok, ama Recep Tayyip Erdoğan’dan başka iradelerinin olmadığı ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
Arınç’ın açıklamaları ile kendi grubunun iradesini "fasulye"den gördüğünü ileri süren Vural, "AKP grubunun tavrı tutarlı. Bu git-gellerin nedeni yoksa sırça köşkler ile ilgili mücadelenin başlaması mı? AKP grubunun iradesi varken, Arınç’ın ortaya çıkması devlet yönetimi açısından sağlıklı değil" dedi.
Vural, şike yasasıyla ilgili "tereddütleri" bulunmadığına işaret ederek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı eşitlik konusunda Anayasaya aykırı bulması durumunda Anayasa Mahkemesine götürebileceğini söyledi.
Sorular-
Vural, şike yasası ile ilgili olarak AK Parti’de iktidar mücadelesi yaşanıp yaşanmadığı yönündeki bir soruya "Erdoğan’ın son dönemi... Tarıma döneceğim demişti. Bu tip boşluklardan faydalanıp farklı tavırlar sergilemek doğru değil. Şimdi herkes post peşinde. Bu tür mücadelelerin yaşandığı dönemi göreceğiz. Bir Başbakan hasta yatağındayken hükümet içinden farklı değerlendirmeler olmasını hoş karşılamıyoruz" cevabını verdi.
ARINÇ GÜL'Ü BÖYLE SAVUNMUŞTU
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kamuoyunda 'Şike yasası' olarak adlandırılan yasayı veto etmesini değerlendirerek, "Ben şahsen Cumhurbaşkanımızın takdirlerine, hukuki mütaalasına ve gerekçesine aynen katılıyorum" demişti.
MİLLETVEKİLLERİ CESARET EDEMEYECEK
Bülent Arınç, Türkiyle Büyük Millet Meclisi'nde bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği konusundaki soruya da yanıt verdi. Arınç bu konuda şöyle konuşmuştu:
"Hukuki prosedür şöyle. Meclis komisyanda bunu tekrar ele alır, değişiklik yaparak tekrar genel kurula sevk edebilir. Veya bu geldikten sonra olduğu yerde kalır. Yani onun yenilenmesi için onun yeniden tahrir edilmesi lazım. Ama sanıyorum bu gerekçeler doğrultusunda artık siyasi partilerden hiçbir temsilci bu kanunun tekrar çıkartılması için bir gayret göstermeyecektir. Aksi olursa meclis genel kurulu ya aynen kabul edebilir, bu takdirde sayın cumhurbaşkanımızın ikinci defa geri görderme hakkı yok. Veya değişebilir. Eğer değiştirerek kabul ederse aynı prosedür tekrar devam edecektir. Ancak kamuoyunun bu konudaki baskısı sanıyorum ki hiçbir milletvekilinin bu kanunu, hiçbir milletvekilininin bu kanunu tekrar meclis genel kuruluna getirmeye cesareti yetmeyecek."
AK PARTİDE BAZI VEKİLLER TOPU TACA ATMA EĞİLİMİNDE.. HANGİ MİLLETVEKİLİ ŞİKE YASASI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR
HABERİN AYRINTILARI BİR SONRAKİ SAYFADA!
[PAGE]
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin “AK Parti grubu” olarak Cumhurbaşkanı’nın veto ettiği şike suçunda cezaların indirilmesini öngören yasayı hiçbir değişiklik yapılmaksızın Meclis’ten geçirme kararlılığında olduklarını açıklamasının ardından, düzenlemeye hem hükümet hem de grup kanadından yeni itirazlar geldi. AK Parti kulislerinde parti içinde itirazını alenen dillendirmekten kaçınan çok sayıda milletvekili olduğu ifade edilirken, bu vekillerden bazılarının yasanın Genel Kurul’daki ilk oylaması öncesi endişelerini Başbakan Erdoğan’a aktardıkları, Erdoğan’dan “Karışmayın” yanıtını aldıkları konuşuluyor.
Şahin: İtirazım var ama
TBMM kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM eski Başkanı Mehmet Ali Şahin ise, Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın açıklama yapmasını eleştirerek, kendisinin itirazını yazılı ilettiğini söyledi. Şahin şöyle dedi: “Grup Başkanvekili Sayın Canikli’ye düşüncemi ve itirazımı yazılı olarak verdim. Önerim şu; bu cezalar bir miktar yükseltilebilir. 1 olan 2, 3 olan 4 yapılır. Cumhurbaşkanı bu durumda onaylar diye düşünüyorum. İtiraz eden arkadaşlarımın kamuoyu önünde açıklama yapmaları siyaseten doğru değil. İtirazlarım hala geçerli ama parti grubuyla birlikte hareket edeceğim.”
Akgün: Yanıt veremedim
AK Parti’li TBMM Adalet Komisyonu üyesi Mevlüt Akgün de şöyle konuştu: “Bu düzenlemeye teklif halinde TBMM’ye sunulduğu andan itibaren karşıyım. enel Kurul’da oylamada ‘ret’ oyu kullandım. Cumhurbaşkanı’nın veto kararını doğru buluyorum. Hafta sonu katıldığım ilçe kongresinde orman köylüleri yanıma geldi. Orman cezaları varmış bunların indirilmesini, affedilmelerini istedi. Kendilerine ‘Anayasa yasalar açık, mümkün değil’ yanıtını verince bana ‘Aziz Yıldırım için yasa çıkartıyorsunuz, bizim için de yasa çıkartın’ dediler. Ağzımı açıp bir şey söyleyemedim. Grup kararını dikkate alarak ben oylamaya katılmayacağım” karşılığını verdi.
ÖNCEKİ HABERLER
