BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan bir taşla kaç kuş vuracak?

Terör sorununa karşı AK Parti ve CHP'nin elele vermesi nasıl okunmalı? Bu denklemde BDP'yi devre dışı bırakmak planı başarılı kılar mı?

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- CHP'nin teröre ilişkin hazırladığı yol haritası can yakıcı soruna ilişkin dönüm noktası olabilir mi? Kesin olan bir şey var ki Kılıçdaroğlu, "ateşten gömleğin" bir kolunu giydi. Diğer kol ise AK Parti'de. İlk hamleyi atan CHP lideri de yükün altında.

KILIÇDAROĞLU'NU KARŞI HAMLEYLE GERİDE BIRAKTI

Peki MHP ve BDP'yi devre dışı bırakan AK Parti'nin önerisi tutar mı? Erdoğan'ın AK Parti ve CHP'den oluşan "6 kişilik komisyon kurulsun" önerisi, aslında kendi planları açısından dahiyane bir buluş. Kılıçdaroğlu'nun milli mutabakat önerisinin baştan çökmesine, karşı hamleyle cevap vermesi Erdoğan adına kazanç görülebilir. 

ANA MUHALEFET "HAYIR" DERSE OYUN BOZAN OLACAK

İlk açılımda başırısız olan AK Parti, CHP'yi yanına çekip, ikinci açılımı başlatma görüntüsü veriyor sanki. PKK'nın artan terör saldırıları karşısında "bunalan" hükümet için can simidi oldu denilebilir. Ortak komisyon önerisine 2-3 ay süre isteyen CHP'nin "hayır" demesi, yine AK Parti'ye yarayacak. Oyunu başlatan CHP, bu durumda oyun bozan konumuna düşecek. 

CHP, AK PARTİ'YE SİGORTA OLDU

Her yolu denediğini düşünen AK Parti kendi penceresinden risk görmüyor. İlk açılımın yıkıcı sonuçlarına karşın partinin oyu yüzde 50'lere ulaştı. Daha doğrusu "Daha başka kaybedecek bir şey kalmadı" mantığını işletiyor iktidar partisi. "Devletin sigortası" görülen CHP'yi yanına alarak katedilecek yolun, iktidar partisine kazanç olarak yazılacağını düşünenler az değil. Ancak tersi sonuçta CHP'nin ulusalcı seçmeni arasında "homurdanmalara" yol açabilir.

DAĞINIKLIK PKK'YA YARIYOR

Can yakıcı mesele  "Terör sorunu", "Kürt sorunu", "PKK sorunu", "Güneydoğu sorunu" gibi adlandırılıyor. Aslında çözüm de adın doğru konulmasında geçiyor. Öyle ya da böyle bir teşhiste birleşemeyen siyasi partilerin dağınık hali, terör örgütüne artı puan olarak yazılıyor maalesef. Bir tarafta birbirlerine "çelme takan", "tek ses" olamayanlar, diğer yanda ise bu "kafa karışıklığını" "acziyet" olarak  yorumlayan PKK'nın kazandığı pozisyon ve moral motivasyon..

AVRUPA'DA PARTİLER DAHA ÖZGÜR

Erdoğan, bu partiyi "Kendilerine gelen talimatlar çerçevesinde çalıştığı için de demokratik hayata İngiltere'de, İspanya'da, İrlanda'da olduğu gibi katılamıyor" sözleriyle eleştiriyor. İspanya'da ETA'nın uzantısı Batasuna dışında Bask bölgesinde çok sayıda milliyetçi parti olduğu unutulmamalı. Erdoğan'ın bu açıdan serzenişi haklı. Çünkü "sindirilen" Güneydoğu'da diğer partiler "tabela partisi" olmaktan öteye geçemiyor.

PKK ile ufukta görüşmeler olmadığına göre AK Parti'nin kafasında BDP yine yok. Terör zirvesinin hemen sonrasında Van ve İstanbul'da BDP'lilere yönelik iki büyük operasyonun yapılması manidar. Devlet PKK'ya karşı meydanı boş bırakmaya niyetli değil.

BDP'Yİ ÖNEMSEMİYOR AMA

Erdoğan'ın "Biz şu anda anamuhalefet, iktidar olarak birlikte çalışmaya başlasak, diğer muhalefet zaten ciddi bir yanlışın içinde olduğunu o zaman daha iyi görecek" sözleri fazlaca "iyimserlik" ve hatta biraz da "ciddiye" almama içeriyor. Aynı damardan doğan hareketin, İmralı ve PKK'yı "doğrudan ya da dolaylı muhatap" almayan plana destek vermesi beklenemez. Terör örgütü ise bu durumda kendilerini devre dışı tutanlara karşı, yine kan döküp, devleti "masaya" oturmaya zorlayacaktır.

Erdoğan'ın attığı taşlar, Kürt hareketinin siyasi uzantısını BDP'yi pek sarsmasa da, CHP'yi etkileyeceği kuşkusuz.