BIST 10.320
DOLAR 32,32
EURO 35,13
ALTIN 2.461,12
HABER /  POLİTİKA

Diyarbakırda kedi gibi oldu

Baykal'ın hedefinde yine Erdoğan vardı. Başbakan'ı yine 'kedi' lafıyla vurdu. Ayrıca Erdoğan'ın Barzani'yi muhatap aldığını açıkladı.

Abone ol

İNTERNETHABER

CHP lideri Deniz Baykal önceki gün Diyarbakır ve  Ağrı'da meydana gelen olaylara gönderme yaparak Türkiye'de terörün yeni bir noktaya geldiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın muhalefeti muhatap kabul etmediğini dile getiren Baykal, 'Onun tek muhatabı Barzani'dir' dedi. Baykal ayrıca Erdoğan'a yine 'kedi' benzetmesi yaptı.

İşte konuşmalarından satır başları;

Diyarbakır olayı ayaklanma provasıdır: "Şehit sayıları artıyor, azalma yok. Ama olay bunun ötesinde. Belli anlarda hangi noktada olduğumuzu görüveririz. Başbakan’ın Diyarbakır ziyareti dolayısıyla hangi noktada olduğumuzu açıkça ortaya koymuştur. Acı bir manzaradır. Ülke ne hale gelmiş. Ülkenin başbakan’ı bir kente gidiyor, sokaklar boş, çöpler yığılmış, bir tek dükkan açık değil ve otomobil lastikleri yanıyor, sadece çocuklar ve polisler ortalıkta.

Bu manzara bir rastlantı, duygusal bir tepki, bir anda ortaya çıkan bir gelişme olarak anlaşılamaz. Bu bir süreden beri giderek gelişen bir birikimin, giderek yaygınlaşan bir örgütlenmenin, etkinleşen bir terör yapılanmasını, gerekli gördüğü anda karar alarak ortaya koyduğu manzaradır. Sıradan bir manzara değildir. Türkiye’de bir ayaklanma provasıdır.

Başbakan diyor ki, 'bütün esnaf kepenk kapatmış, tehdit var' diyor. Doğrudur da bir ciddi devlette, oradaki insanları tehdit edebilecek bir güç sen iktidardayken nasıl ortaya çıkıyor?"

DEVLET DİYARBAKIR'DA NEDEN YOK?

Erdoğan Diyarbakır'da kedi gibi oldu: "Dün ortaya çıkan manzara kabul edilebilir manzara değilidir. 1 Mayıs'ta bu ülkenin sendikaları gösteri yapmak istedi. Başbakan ile aynı masada oturdu konuştu. Ama olmadı. Gösteri yapmak isteyen STK temsilcileri polis tarfından dövüldü. Ama dün Diyarbakır'da ses çıkarılmadı. Hükümet devletin otoritesini Diyarbakır'da neden sağlamıyor? 1 Mayıs'ta İstanbul'da meşru sivil toplumsal koruluşların demokratik talepleri karşısında her türlü zorbalığı yapacaksın. Sonra Diyarbakır'da 'kedi' gibi olacaksın.

ERDOĞAN'IN TEK MUHATABI BARZANİ

İçine sindirebildiği tek muhatap Barzani: "Başbakan Türkiye'de bu konularda muhattap kabul etmiyor. Durmadan veriyor veriştiriyor. Eleştiriyor. Bizi yok sayıyor, MHP'yi yok sayıyor. İçine sindirebildiği tek muhatap Barzani... Sadece onunla bu konularda çok rahat görüşebiliyor."

Biz önerilerimizi Kuzey Irak üzerinden mi sunmak zorundayız: "Biz çok uzun bir süre önce bir öneri ortaya attık. Önce sınır ötesinde etkin güç merkezleri bulundurmak lazım dedik. Bu çerçevede Türkiye Irak sınırı iyi bir sınır değildir. Komşu ve dost olarak bir arada yaşatacak bir sınır değil. Korunabilir bir sınır değildir. Böyle sınır olmaz bunu birileri Iraklılar değil Türkler değil, Irak ve Türkiye birlikte değil, birileri 1926 yılında sizin sınırınız budur diye çizmiş bize bildirmiş.

Sınırı çizen dünyanın bir ucundan. Komşu iki ülke Irak ve Türkiye. Sınırı değiştirin dedik. Aldırmadılar. Ama dün görüyoruz ki Barzani’nin yakın arkadaşı Irak Genelkurmay Başkanı, sınır değişikliği de mümkündür bunu da gerçekleştirebiliriz diyor. Yani biz önerilerimizi Başbakan’a sunmak için bunu Kuzey Irak üzerinden mi yapmalıyız. Zebari ve Barzani üzerinde mi yapmalıyız.?"

YENİ TERÖR POLİTİKASINI MERAKLA BEKLİYORUZ

Terör bu iktidarın kolu altında kökleşti: "Terör çok uzun bir süredir bu iktidarın kolu altında kökleşmiştir ve meydan okuma noktasına gelebilmiştir.
Sorgulanması gereken budur.

Geçenlerde yaşanan bunca acı olaydan sonra Aktütün karakolu ondan sonraki olayla bu manzara karşısında Türkiye'nin yeni bir terör politikaları oluşturulması için üst üste toplantılar yaptılar. Nasıl bir manzara çıkacağını bekliyorduk. Çıka çıka ne çıktı?

Dediler ki terörle mücadelenin koordinasyonu için İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir örgütlenme yapacaklar. Sen silahlı kuvvetlerini kullanıyorsun, İçişleri’nde terörle mücadele için koordinasyon merkezi kurulacak. Koordinasyon mutlaka ki gereklidir. Kendi içinde pek çok tartışmaya neden olmuş güvenlik kadroları, Türkiye’nin bu konusunu koordine edecekler.

Bir yandan kanıyoruz, Aktütün basılıyor, şehitler veriyoruz. Öte yandan Kuzey Irak’la temas kurun diyenler. TSK en ağır suçlamaların hedefleri oluyor. Bu ortamda istenilenler daha kolayca gerçekleşebiliyor ve Barzani temsilcileriyle görüşmeler yapılıyor. Hızlı sonuç veriyor, anlaşma sağladık diye açıklama yapıyorlar, ama Türkiye’de terör müzakeresi yapıyor, çıka çıka koordinasyon merkezi."

EKONOMİK KRİZ VE YOLSUZLUKLAR

"Türkiye uzun bir süreden beri ekonomik krizi ve yolsuzlukları konuşuyor. Türkiye'nin böyle bir krize sürüklenmiş olması, dünya krizinin sonu değildir. Türkiye krize, dünya daha krize girmeden girmeye başlamıştır."

Cari açık arttı: "Cari açık geçen yıla göre hızla artmıştır. Bunlar bizim anlattığımız noktalar. Biz bir yıl önce tekstil sektörü krizini inceleyelim diye bir ekip oluşturduk. Birlikte çalışma yaptılar önlemler kararlaştırdılar. Biz bir yıldan beri reel sektördeki bu sıkıntıları anlatmaya çalışıyor. Kapasite kullanım oranı Eylül ayında ciddi şekilde düşmüştür.

Tarım politikası işsizliğe yol açtı: "İkinci nokta. Yanlış bir tarım politikası içine girmiştir bu hükümet. Bu en temel konudur. Bu yüzden işsizlik artmıştır. Tarım konusunda ciddi bir atılıma ihtiyacı vardır. Tarıma desteği Türkiye’de gereken ürünlerin daha çok üretimini sağlayacak bir teşvik politikasıyla birlikte götürmek zorundayız. Bu iktidar değiştiğinde bu iki temel konu değişmelidir."

HEM BUNLARI YAPIYORLAR HEM DE DİNİ İMANI İSTİSMAR EDİYORLAR

"Bunları yapıyorlar, ama din iman laflarını ağızlarından düşürmüyorlar. Bunlar dini istismar ediyorlar. Halkın arasında fıkralar anlatılıyor. Oldukça da yaygın. Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanırlar. Birisi buna katkı yapmış evet doğrudur.  Ama mutlaka ampul lazım diyor. Ampulsuz olmaz."