BIST 9.916
DOLAR 32,42
EURO 34,83
ALTIN 2.432,05
HABER /  GÜNCEL

Dink cinayetinde onun izi bulunamadı!

Dink suikastı davasının 21. duruşmasına gönderilen Adli Tıp raporu da Osman Hayal'in suikast günü orada olup olmadığının tespitine yaramadı

Abone ol

Hazırlanan raporda görüntülerin tespit için yetersiz olduğu bildirildi. "Hrant'ın arkadaşları" ise açıklamalarında "katillerin devlet içinde" oldukları belirtildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ile Yasin Hayal getirildi. Duruşmaya Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Hosrof Dink de müdahil olarak katıldı.

YASİN HAYAL'İN CEZAİ EHLİYETİ TAM

Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz ilk olarak dosyaya gelen evrakları okudu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatların talebi üzerine 5 Eylül'de sanık Yasin Hayal'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan rapor talep etmişti.

Raporun mahkemeye geldiğini ifade eden Başkan Eryılmaz, raporda Yasin Hayal'in cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyette herhangi bir akıl hastalığı tespit edilmediğinin belirtildiğini açıkladı.

OSMAN HAYAL TESPİT EDİLEMEDİ

Mahkeme, biyometrik fotoğrafı çekilen sanık Osman Hayal'in fotoğraflarının, olay gününe ait güvenlik kamerasındaki kişilerle karşılaştırılması için, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü'nden istenilen raporun geldiğini de bildirdi. Raporda "görüntü kayıtlarından elde edilen fotoğrafların yetersiz olduğu için herhangi bir tespit yapılamadığı" belirtildi.

İSTİHBARATÇI TANIĞIN İFADESİ GELDİ

Öte yandan dava dosyasına "istihbarat elemanı" olduğu iddia edilen Sinan Raşitoğlu'nun talimat ile alınan ifadesi de geldi. Yasin Hayal ile Trabzon'da aynı mahallede oturduğunu ve kendisini mahalleden tanıdığını belirten Raşitoğlu,"Benim Dink cinayeti ile ilgili herhangi bir bilgim yok. Olayı basından öğrendim. Neden tanık olarak dinlendiğimi de bilmiyorum" dedi.

"HABER ELEMANI OLARAK ÇALIŞMADIM"

Raşitoğlu'na ifadesinde, Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu'nda Hayal'in McDonald's bombalamasının ardından kaçtığı İstanbul'da irtibat kurduğu ve Hayal'in yakalanmasını sağlayan polis haber elemanı olarak geçtiği yönündeki iddialar da soruldu. "McDonald's bombalamasının ardından emniyeti bilgilendirdiğim doğru değildir" diyen Raşitoğlu, ifadesinde şunları şöyledi:

"Yasin'in İstanbul'da saklandığı evi ben bildirmedim. İstihbarat elemanı olarak çalışmadım. Olaylara ilişkin hiçbir görüşmemiz ve konuşmamız olmadı. Trabzon'da çiçekçi dükkanım vardı. Yasin ve bazı arkadaşları yaklaşık 1 ay bu dükkana gelip gitti. Daha sonra gitmedi."

HRANT'IN KATİLLERİ DEVLETİN İÇİNDE

Duruşma öncesinde, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, oğlu Arat Dink ve kardeşi Yervant Dink, eski milletvekili Ufuk Uras ile Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Hollandalı eski Milletvekili Joost Lagendijk'in de aralarında bulunduğu "Hrant'ın arkadaşları", Beşiktaş'taki Barbaros Parkı'nda toplandı.

Türkçe ve Ermenice "Hrant için, Adalet için" yazılı bir pankart açan "Hrant'ın arkadaşları", ellerinde de "Bu dava böyle bitmez" yazılı dövizler taşıdı.

"Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz", "Hrat için, Adalet için", "Öldür diyenler yargılansın" gibi sloganlar atan "Hrant'ın arkadaşları", Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne yürüdü.

Adliye önünde grup adına açıklama yapan yazar Ümit Kıvanç, Hrant Dink suikastı davasının geçen duruşmasında, savcının, "Bu sadece milliyetçi duyguları kabarmış, gençlerin işlediği bir cinayet değildir. Ergenekon örgütünün Trabzon'daki bir hücresinin işidir. Bu hücrenin üstyapı ile örgütsel irtibatları ortaya çıkarılamamıştır" dediğini söyledi.

Mütaalaları olduğunu bildirdiği 11 maddelik metni okuyan Kıvanç, Dink'in katillerinin suikastın çok öncesinden beri devletin kontrolü altındaki kişiler olduğunu vurguladı.