BIST 10.471
DOLAR 32,75
EURO 35,03
ALTIN 2.440,60
HABER /  GÜNCEL

Devletin ayıbını böyle kapattılar

Adana'da tren altında kalarak şehit olan polis memuru Zeyyad Dağ'ın ailesinden, devlet malına zarar geldiği gerekçesiyle 16 milyar lira tazminat talep edildi.

Abone ol

Yaptıkları görev itibarıyla her an ölüm riskiyle karşı karşıya bulunduklarını belirten polisler, söz konusu uygulamanın çok yanlış olduğunu belirttiler. 01 A 4726 plakalı ekip otosunu kullanan polis memuru Zeyyad Dağ ile ekip arkadaşları Bülent Karaca ve İsmet Turan, sorumluluk alanlarında rayların iki tarafının da bulunması sebebiyle günde birkaç defa hemzemin geçitten geçmek zorundaydı. 29 Ekim 2003'te rutin kontrol için 3 kişilik ekibin otogar tarafına geçmesi gerekiyordu. Hemzemin geçide geldiklerinde ekip otosunu kullanan Dağ, gelen treni karanlıkta fark edemedi. Yavaşça raylardan geçmek isterken tam rayların üzerinde otomobilin motoru durdu. Bunun üzerine Bülent Karaca, Zeyyad Dağ ve İsmet Turan isimli polis memurları trenin altında kalan otomobilin içerisinde sıkışarak can verdi. Üç polisin görevi başında ölümüne neden olan hemzemin geçidin bariyerlerinin ve ışıklandırmanın olmaması eleştirilirken, açılan dava sonucu kazada hurdaya dönen otomobilin parası ailesinden istendi. Aracın Hazine malı olması nedeniyle Hazine avukatlarınca açılan davada hurdaya ayrılan otomobilin değeri 15 milyar 34 milyon olarak belirlendi. Mahkeme, dava masrafı 884 milyonla birlikte toplam 15 milyar 918 milyon liranın Zeyyad Dağ’ın ailesinden tahsil edilmesine karar verdi. Adana Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polisler dayanışma örneği sergileyerek devletin aileden istediği 16 milyarlık meblağı elbirliğiyle ödedi. Tartışma başlatan bu uygulamaya tepki gösteren polis memurları, görevleri gereği her an canlarını ortaya koyduklarının altını çizerek; “Biz vazife uğruna ölümü göze almamıza rağmen devletin malının kılına zarar geldiğinde bunu yakınlarından istemesi kabul edilemez büyük bir hata. Ölen arkadaşlarımızın ailelerine zarar çıkartıp böyle bir borç yüklemek onur kırıcı. Bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyoruz. Biz vatan millet uğruna can verirken böyle küçük hesaplarla uğraşılmamalı.” şeklinde konuştu. İsminin açıklanmamasını isteyen bir emniyet amiri ise yapılan uygulamanın, ölen polis memurunun ailesinin acısının ikiye katlanmasına sebep olduğunu belirterek; kararı intihar bombacısının gerçekleştirdiği eylem nedeniyle anne babasının yargılanarak hapis yatması gibi trajikomik değerlendirdi. Polis Emeklileri Derneği Adana Şubesi Başkanı emekli Başkomiser Ahmet Eymir de, görevi sırasında ölen polis memurlarının böyle bir uygulamaya tabi tutulmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Eymir, “Vazifesini yapan polis görev esnasında zarar verdiği devletin aracının ücreti tahsil edilirken aynı uygulama başka kurumlarda niçin uygulanmıyor.” şeklinde konuştu. Kazadan sonra kendilerine herhangi bir ödeme talimatının gelmediğini kaydeden Zeyyad Dağ’ın kayınpederi Kenan Akıllı; ödemeleri gereken 16 milyarı polislerin kendi aralarında toplayarak ödemesinin kendilerini duygulandırdığını anlattı. Adana Barosu avukatlarından İsmail Arısoy, böyle durumlarda sorumluların devlet malına zarar vermek suçundan Devlet Memurları Kanunu’nun 12. maddesine göre yargılandığını ve zimmetlenen devlet malının kusur oranına göre tahsil edildiğini söyledi. Kaynak : Zaman