BIST 10.471
DOLAR 32,79
EURO 35,05
ALTIN 2.450,21
HABER /  GÜNCEL

D'estain Türkiye'ye yine kin kustu

Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarından Valery Giscard d'Estaing, Türkiye'nin AB üyeliğine yine karşı çıktı. d'Estaing'e göre, Türkiye'ye verilen söz yerine getirildi

Abone ol

''Türkiye: Mantığa Dönüş'' başlığıyla Le Figaro gazetesine uzun bir makale yazan Giscard d'Estaing, ''Türkiye'ye 1960'larda verilen sözün 1995 yılında imzalanan gümrük birliği anlaşmasıyla yerine getirildiğini'' iddia etti. Bu makalesinin birçok AB ülkesinde yayınlandığı belirtilen Giscard d'Estaing, ''Türkiye'ye AB olarak üyelik sözü verildiğinde AB'nin ekonomik bir ortak pazar olarak işlev gördüğünü'' belirtti ve ''Türkiye'nin AB siyasi birliği içinde yeri olmadığını'' savundu. Türkiye'nin Müslüman bir ülke olmasının AB'ye girmesi için engel olduğu yolundaki görüşlere katılmadığını ifade eden Giscard d'Estaing, din faktörünün AB'ye üyeliğe kabul veya ret için gerekçe olamayacağını kaydetti. Giscard d'Estaing, Türkiye'nin Avrupa kıtası içinde yer almadığı yolundaki görüşlerini tekrarladı ve ''Türkiye'nin topraklarının yüzde 5'i ve nüfusunun yüzde 8'i sadece Avrupa'da'' ifadesini kullandı. Türkiye'nin Bulgaristan ve Yunanistan ile sınırının çok kısa olduğunu, bununla birlikte Suriye, Irak, İran ve Ermenistan ile sınırları bulunduğunu belirten Giscard d'Estaing, Türkçenin de Avrupa dillerine uzak olduğu görüşünü savundu. Eski Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin nüfusunun kalabalık ve gelir düzelinin düşük olduğu yolundaki iddiaları da yineledi ve Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa projesinin doğasını değiştireceğini iddia etti. Giscard d'Estaing, Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olmadığını savundu ve AB'nin bu ülkeye ''imtiyazlı ortaklık'' önermesini istedi. Eski Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Müslüman komşularıyla bir dayanışma duygusunu paylaştığını kaydederek, ''Türkiye'nin uzaktaki Brüksel ile uyum sağlamak için yasalarını değiştirmek yerine Müslüman komşularıyla bir ortaklık kurması daha doğal görünüyor'' görüşünü savundu. Türkiye'nin AB Anlaşması ve Avrupa Anayasası'na göre bir Avrupa ülkesi olup olmadığını da sorgulayan eski Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bugün bile AB'nin ikinci büyük nüfusuna sahip bir ülke olacağını, nüfusunun 20 yıl içinde 89 milyona çıkacağını yazdı. Giscard d'Estaing, Türkiye'nin nüfusu nedeniyle AB'nin en büyük karar mekanizmasını oluşturacağını belirtti ve bunun da zaten hassas olan denge ve yapıları bozabileceğini savundu. Eski Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Avrupa'nın kültürü başta olmak üzere pek çok şeyini paylaşmadığını iddia ederek, ''Bu, küçültücü bir yorum olarak algılanmamalı. Türkiye kendi tarih ve kültürünü oluşturmuş ve saygıyı hak eden bir ülkedir. Ancak Türkiye'nin katılımı, Avrupa projesinin yapısını değiştirecektir'' görüşünü dile getirdi.