BIST 9.080
DOLAR 32,34
EURO 35,10
ALTIN 2.310,52
HABER /  POLİTİKA

Davutoğlu'ndan Yenikapı'da HDP çıkışı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yenikapı mitinginde konuştu, Meclis'te PKK istemiyoruz sloganları üzerine HDP'nin baraj altında bırakılmasını istedi.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK'nın Gezi Parkı olayları sonrası Türkiye'den çekilmeyi durdurduğunu söyledi. Örgütün 7 Haziran seçimleri sonrası oluşan tablodan, yönetim boşluğu oluşturduğunu düşünerek yeniden eylemlere başladığını ifade eden Davutoğlu, 1 Kasım'da seçmenden HDP'yi baraj altında bırakmasını istedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitinginde konuştu. Yenikapı'da şehit mehmetçiklerin nefesinin bulunduğunu, milleti bölmek isteyenlere karşı inadına kardeşlik sloganı atacaklarını söyledi. Terör örgütüne hak ettikleri cezayı vermek için gece gündüz çalışacakları sözünü veren Davutoğlu şöyle konuştu;

"Bu ne güzel manzara, bu ne güzel millet, bu ne güzel kardeşlik. Allah aşkına, hangi milletin böyle asil bayrağı, hangi milletin böyle tek bir yürek gibi çarpan kardeşleri var. Biz burada Türk ve Kürt çocukların nefesini birleştiriyoruz.

thumbs_b2_d8d3114e1e7d13e178cd8dd7cb72ee5d.jpg

BURADA 70 MİLLYONU TEMSİL EDİYORSUNUZ

Burada her biriniz 70 milyonu temsil ediyorsunuz. Burada aziz Mehmetçiğin son nefesi var.Mehmetçiğin son nefesine sahip çıktık, sahip çıkacağız. 

BU MİLLETİ BÖLMEK İSTEYEN HERKES KAHROLSUN

Biz burada Türk ve Kürt çocukların nefesini birleştiriyoruz. Bu milleti bölmek isteyen herkes kahrolsun, kahrolucak inşallah! Onlara hakettiklerini vermek için gece gündüz çalışmaya da devam edeceğiz.

thumbs_b2_02b9077cd8397e5803a997bac11fe417.jpg

"BURADA ŞEHİT MEHMETÇİĞİN SON NEFESİ VAR"

İşte burada sadece kardeşlik nefesi var. Sadece Yenikapı meydanındaki milyonlarca nefes değil, Türkiye’nin her bir köşesindeki 78 milyon nefes bugün aynı ritimle çarpıyor. Birlik, birlik, kardeşlik. Sanmayın ki burada sadece Yenikapı’da buluşanlar var. burada ilahi kelamın ölmez dediği şehitlerin nefesi var. Burada son nefesinde kelime-i şehadet getirerek hakka yürüyen Mehmetçiğin son nefesi var, son emaneti var. Bu milleti bölmek isteyenlere karşı, inadına kardeşlik, kıyamete kadar kardeşlik demeye hazır mısınız?

''KARDEŞLERİMİZİN NEFESİNİ HİSSEDİYORUM''

Ben burada suya Kürtçe seslenen Fekiye Teyran’ın, çiçeğe Türkçe şiirle seslenen yunus emre’nin nefesini duyuyorum. Ben burada Silvan’da 30 ağustos günü annesi ekmek al diye gönderdiği Fırat çocuğumuzun, yolda o hainlerce Silvan barajına gidecek araçlar için döşenen patlamalarla yok edilen, vücudu paramparça edilen Fırat’ın 12 yaşındaki o kardeşimizin nefesini hissediyorum. Ben burada Diyarbakır’da aziz doktor, aracı taranarak öldürülen Abdullah Biroğul’un nefesini hissediyorum. Çalıştığı çorbacıda şehit edilen Diyarbakır’lı Şeyhmuz’un nefesini görüyorum.

thumbs_b2_43ddfb0d495a277683c838391403bdf6.jpg

"HAK ETTİKLERİ CEZAYI VERMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"

Bu milleti bölmek isteyen, eti kemikten ayırmak isteyen herkes kahrolsun, kahrolacak inşallah. Ve söz veriyoruz size onların hak ettiği cezayı vermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.

"IRKÇILIĞIN HER TÜRLÜSÜ AYAKLARIMIZIN ALTINDADIR"

İşte biz 13 yıldır sayın cumhurbaşkanımızın öncülüğüyle başlayan Ak Parti iktidarları döneminde tek bir şey hedefledik. Yürekleri, gönülleri, nefesleri birleştirmek. Neler yaptık? 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde OHAL vardı kaldırdık. O yıllarda kürtçe şarkı türkü dahi yasaktı, yasakları kaldırdık. Yaylalar, mezralar Anadolu insanına kapatılmıştı. Hepsini açtık. Yaylalarda halaylar türküler söylenmeye başlandı. Kürtçe yayın yapan TRT Şeş’i kurduk. Çünkü bizim inancımızla ırkçılığın her türlüsü ayaklarımızın altındadır. Hiçbir ırkçılığa hiçbir ayrımcılığa izin vermedik.

BİZ NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK

Diyarbakır’da 2005’te tarihi bir konuşma yaptı. Ret politikalarını, asimilasyon politikalarını yere çalan bir meydan okuma konuşmasıydı o. Biz ne söz verdiysek hepsini yaptık. Yasakların hepsini kaldırdık. Kardeşliği ihdas edecek şekilde her türlü adımı attık ve sonra milli birlik kardeşlik projesi, çözüm süreciyle tek bir şeyi hedefledik. Türkü Kürdü Rumelilisi Mezopotamyalısı Kafkası herkes eşittir.

"PKK GEZİ'DEN SONRA ÇEKİLMEYİ BIRAKTI"

Gelin bu silahları terk edin dedik, 2013. Artık silahları gömün dedi. 27 Aralık’taki konuşmayla bunu ilan etti cumhurbaşkanımız. Ama nevruz mesajına rağmen silahlı gruplar Türkiye’yi terk etmedi. Dış odaklar, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen odaklar Gezi provokasyonlarını başlattı. Çekilmeye başlayan gruplar, bunu bıraktılar. Daha sonra 17-25 Aralık kumpası kuruldu. Hedef açıktı. Milletin birliğini beraberliğini yok etmek. Buna rağmen biz çözüm süreci için gerekli yasal düzenlemeleri yaptık.

"HUZUR VE DEMOKRASİ OPERASYONU BAŞLATTIK"

7 Haziran seçimlerine geldik. Burada Fetih mitinginde size hitap ettiğimizde, çözüm süreci üzerinden kardeşlik perspektifini de verdik. Ama onlar ne yaptı? 7 haziran’dan hemen sonra 8-9 haziran’dan itibaren silahlanma ayaklanma çağrılarını yaptılar. Çetelere harekete geçin dediler. Bunu diyenler onlar değildi, onlar piyon. Bunu diyenler piyonları kullanan bazı dış odaklar.

HAK ETTİKLERİ CEVABI ALACAKLAR

Daha 9 Temmuz’da görev bize verildikten hemen sonra ayaklanma çağrısı yaptılar. Eş başkanlar, gerekirse sırtımızı terör örgütüne dayıyoruz dediler. Bunu diyene sesleniyorum, onlar terör örgütüne dayanabilirler, ama biz İstanbul’a milletimize sırtımızı vermişiz. Sonra 20 Temmuz’da DEAŞ Terör örgütü bir başka piyon, 32 vatandaşımızı katletti. Aynı gün PKK Adıyaman’da askerimizi şehit etti. DHKPC denen terör örgütü İstanbul sokaklarında şov yapmaya kalktı. 22 temmuz günü Ceylanpınar’da iki aziz polisimiz uyurken şehit edildiğinde, işte kararımızı verdik. Madem ki bize savaş ilan edilmiştir, hak ettikleri cevabı alacaklar dedik ve 23 temmuz günü huzur ve demokrasi operasyonunu başlattık.

"DEAŞ MEVZİLERİNİ VE KANDİL'İ YERLE BİR ETTİK"

Şimdi bizi suçlayanlar, 22 Temmuz’un sabahında o iki masum polisimiz uyurken şehit eden hainlere cevap vereceğimizi bir kez daha bilsinler. Zannettiler ki Türkiye’de geçici bir hükümet var, yönetim boşluğu var, şimdi darbe vakti dediler harekete geçtiler. 7 Haziran’dan bu yana bu ülkenin birliği için hiçbir yönetim boşluğu olmadan gece gündüz çalıştığımıza şahit misiniz?

Üç ayaklı bir operasyonla, önce DEAŞ mevzilerine karşı, yerle bir ettik. Sonra Ceylanpınar’da polisimizi şehit etme talimatı veren Kandil’i ve çevresindeki bütün kampları yerle bir ettik etmeye de kararlıyız. Buradan söylüyorum, sesleniyorum. Hiç kimse bizim rehavete kapılacağımızı yada milletimizi tehdit eden bu terör odaklarına karşı işi yavaşlatacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi sonuna kadar silahlar bırakılana kadar sürdürmeye kararlıyız.

"1 KASIM'DA ÇOK ÇALIŞIP AK PARTİ'Yİ TEK BAŞINA İKTİDARA GETİRECEKSİNİZ"

(Meclis'te PKK istemiyoruz sloganı üzerine) O zaman 1 Kasım’da çok çalışacaksınız, bunları baraj altına bırakacaksınız. Ve Melis’te yeniden birliğin sembolü olan AK Parti’yi tek başına iktidara getireceksiniz.

31450202.jpg

"SEÇİM GÜVENLİĞİNİ ALACAĞIZ"

Dağlarımız bu çetelerden temizlenene kadar, şehirlerimizin etrafı vatandaşlarımızdan haraç alan zalimlerden teröristlerden temizleninceye kadar bu mücadele gece ve gündüz aralıksız devam edecek. 1 Kasım’a giderken seçim güvenliğini de alacağız, huzur operasyonuna devam edeceğiz.

DAVUTOĞLU BURDAN 3 MESAJ VERİYORUM

Vatandaşlara çağrıda da bulunan Davutoğlu, “Kim ne yaparsa yapsın ne olur kardeşliğimizin pekiştirelim, kimse bir diğer kardeşine ‘sen Türk müsün, Kürt müsün’ diye sormasın. Allah’ın sormadığı soruyu siz sormayın. Bazı çeteler oradaki Kürt kardeşlerimize zulmederken ne olur Batı’da Kürt kardeşlerinizi potansiyel bir suçlu görmeyin. Aksine bağrınıza basın. Kürt kardeşlerim hiçbir yerde kendilerini ayrımcılığa tabi tutulmayacaklarını bilsinler. Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenler bilsinler. Biz buradayken nefes alırken, Türkiye’nin bir santimetrekaresini bile böldürmeyiz” diye konuştu.

2 - Herkes şunu bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti devleti her vatandaşına eşit davranır. Biz burada nefes alıp verirken bu ülkeyi böldürtmeyiz ve her türlü oyunu bozarız.

3- Demokrasi ve özgürlükleri mutlak anlamda kullanacağız. Kimse baskı altında oy vermeyecek. Her kardeşim özgürce oy verecek..