BIST 10.255
DOLAR 32,26
EURO 34,71
ALTIN 2.394,69
HABER /  POLİTİKA

CHPyi kurtaracak iki formül!

Araştırmacılar, CHP'yi yerel seçimlerde kurtaracak formulü okudu! AK Parti seçmeni fakir. İşte Türkiye'de kamuoyu;

Abone ol

İNTERNETHABER

Kamuoyu araştırmaları, sandık başındaki seçmenin tercihini ne kadar etkiliyor? Alandaki profesyoneller, güvenilirliği tartışılan istatistiklerle kamuoyunu manipüle mi ediyor? Türkiye giderek muhafazakarlaşıyor mu yoksa toplum sosyolojik açıdan büyük bir ikilemin pençesinde mi?

İşte "yarın seçim olsa" gibi başlıklarla yayınlanan ve toplumun genel eğilimini yansıttığı iddia edilen kamuoyu araştırmalarının perde arkası ve AK Parti'ye karşı CHP'nin panzehirleri;


A&G Araştırma Şirketi'nin Adil Gür yönetiminde yaptığı son kamuoyu araştırması Türkiye'nin muhafazakar kimliğini ortaya çıkarırken değişen siyasi eğiliminde profilini ortaya koyduğu iddiasında! 

Peki bu kamuoyu araştırmaları ne kadar gerçekçi? 2009'da yapılacak yerel seçimlerde iktidar ve muhalefetin durumu, işte bu sorunun yanıtılarıyla birlikte dün akşam TV Net'te Veyis Ateş'in moderatörlüğündeki  "Bakış Açısı" adlı programda masaya yatırıldı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Güz, A&G Araştırma Şirketi'nden Adil Gür, Pollmark Araştırma Şirketi'nden Yrd. Doç. Dr. Biral Ertan ve Genar Araştırma Şirketi'nden Teyfik Göksu'nun katıldığı programda, kamuoyu şirketlerinin "dünü ve bugünü" tartışıldı.

 

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Nurettin Güz ise
programda kamuoyu araştırma
şirketlerinin, kamuoyunun
istismar ettiğini savundu. Güz,
bu konuda Türkiye'de önüne
gelenin araştırma yaptığını ve
ortaya çıkan sonuçların bu nedenle
güvenilirliğinin kalmadığını savundu.
Türkiye'de yapılan son yasal
düzenlemelerle seçimler öncesi
yapılan kamuoyu araştırmalarının
yasaklandığını hatırlatan Güz,
kamuoyu araştırma şirketlerinin
oluşturulacak bir mekanizmayla
denetlenmesi gerektiğini söyleyerek,
"Kim ne söylerse söylesin
bu araştırmalar, kamuoyunu öyle
veya böyle etkilemektedir.
Bu konudaki bilimsel çalışmalar
bu etkiyi açıkça göstermektedir.
İstismarın önüne geçilebilmesi için bu
konuda yeni bir denetim
mekanizması şart" şeklinde konuştu.

Türkiye'de seçmenin sandık başında yüzde 80 gibi büyük bir çoğunluğun, daha çok ekonomik nedenlerle oy verdiğini söyleyen A&G Araştırma Şirketi'den Adil Gür, toplumun muhafazakarlaşmadığını aksine modernleştiğini savundu. Artık bir çok kişinin dini motifler kullanarak muhafazakarmış gibi görünmeye çalıştığını söyleyen Gür, "Türkiye muhafazakarlaşmıyor. Aslında Türkiye'de muhafazakarmış gibi görünenlerin sayısı artıyor. Ülkede eğer birşeyler, ekonomi gibi yolunda gitmesse bu oranda büyük bir düşüş yaşanır" dedi. AK Parti'ye oy verenlerin büyük bir kesimininde ekonomik sorunlar yaşayan, toplumun en alt ekonomik sınıfının oluşturduğunu söyleyen Gür, son dönemde siyasette yaşanan gerginliğin nedenini ise sınıf ve çıkar çatışmalarına bağladı.

Pollmark Araştırma Şirketi'nden Yrd. Doç. Dr. Biral Ertan ise Gür'ün bu açıklamalarına kısmen destek verdi. Gür, siyasi partilerin herşeyden önce bir çıkar grubu olduğunu savundu. ABD'de yapılan seçimlerde bu çıkar grupların açıkça ortaya çıktığını ve iktidarlarında hukuk kuralları çerçevesinde kendine destek veren şirketleri, şahısları desteklediğini söyledi. AK Parti'ye yakın şirketlerin ve kişilerin bu açıdan mevcut iktidar tarafından desteklenmesinin de doğal olduğunu, geçmişte de bu tür örnemlerin bulunduğunu söyleyen Gür, bu desteğin en önemli çizgininin hukuk kuralları olduğunu ifade etti. AK Parti'nin ilk icraat döneminde muhalefete çok fazla muhalefet metaryali vermediğini ve başka AB olmak üzere çok önemli adımlar attığını söyleyen Gür, " Daha iktidarlarının ilk yılında kamuoyunun beklentileri gözönüne alınarak AB başta olmak üzere çok önemli adımlar atıldı. Muhalefette buna destek vermek zorunda kaldı. Şu anda da aslında durum farklı değil. Muhalefet bu metaryal eksikliği nedeniyle kendini kurtaracak çok önemli iki konuya sarılmış görünüyor. Bunlardan ilki AK Parti'nin kemikleştirmeye çalıştığı ve daha çok toplumun kültürel yapısıyla ilgili seçmen yapısı diğeri de yolsuzluklar. CHP, şimdi bu iki ana husus üzerinde yerel seçimler öncesi strateji geliştirmeye çalışıyor. CHP'nin seçimlerde bu iki önemli husus sanırım en önemli silahı olacak" dedi.