BIST 10.269
DOLAR 32,35
EURO 34,78
ALTIN 2.395,38
HABER /  GÜNCEL

CHP'den hükümete ikinci Uludere çıkışı

Sezgin Tanrıkulu, Şanlıurfa'da 13 kişinin hayatını kaybettiği cezaevi yangını sonrası açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı'na eleştiriler getirdi

Abone ol

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Şanlıurfa Cezaevi'nde 13 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili basın toplantısı düzenledi. "Bu hükümetin ikinci Uludere vakasıdır" diyen Tanrıkulu, daha önce de cezaevi aracında 5 kişinin hayatını kaybettiği olayı hatırlattı.

Tanrıkulu, "Yurttaşlarımız artık normal bir ölüm yaşamıyorlar; cehennem ateşi gibi yanıyorlar" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in olayın ardından yaptığı açıklamada 'Bir ihmal varsa üstü örtülmeyecek' dediğini hatırlatan Tanrıkulu, "Burada bir ihmal ve sorumluluk varsa başta bakana aittir. Sorumluluğu ve ihmali kendi emrindeki memurlarda, savcılarda değil bizzat kendisinde araması gerekir. 10 yıldır AK Parti hükümetleri bu ülkeyi yönetiyor. Dünkü olayın birinci derecede sorumlusu da bu bakandır" diye konuştu.

Şanlıurfa Barosu'nun 13 Nisan 2011 tarihinde bu ili ziyaret eden Adalet Bakanı Ergin'e cezaevlerindeki sorunlarla ilgili 15 tespitin bulunduğu bir rapor sunduklarını belirten Tanrıkulu, "Yani dün yaşanan olaylara dikkat çeken tabloyu 15 ay önce Bakana ulaştırmışlar. Adalet Bakanı Urfa'da meydana gelen olayın sorumluluğunu hiçbir yerde arayamaz. Kendisine bildirilmesine rağmen tedbir almamıştır ve bu vahim olay meydana gelmiştir" diye konuştu.

"6 KİŞİLİK KOĞUŞTA 18 KİŞİ KALIYOR"

Bakan Ergin'in cezaevinin kapasitesinin 600 olduğunu söylediğini belirten Tanrıkulu, cezaevinin asıl kapasitesinin 275, artırılmış kapasitesinin de 375 kişi olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Dün itibariyle kalan insan sayısı, ölümlerden sonra bin 43’tür. Dolayısıyla 600 kapasite söz konusu değil" dedi. Bakan Ergin'in tadilat nedeniyle koğuşta 18 kişinin kaldığına ilişkin bilgisinin da yanlış olduğunu ifade eden Tanrıkulu, cezaevinin açık bölümünü de kapalıya dönüştürmek için bir çalışma yapıldığını ve bu tadilat yapılan yerdeki mahkumların başka cezaevlerine nakledildiklerini söyledi. Tanrıkulu, "Dolayısıyla tadilata alınan bölümden, kapalı bölüme alınan bir tutuklu yok. Bakan bunun arkasına sığınmasın" dedi.

Yangın çıkan koğuşun 12 kişilik olduğu ve 18 kişinin kaldığı bilgisinin de doğru olmadığını belirten Tanrıkulu, "Bizzat başsavcı ve cezaevi müdürünün bana aktardığı bilgi, koğuşun 6 kişilik olduğu, 3 tane ikişer kişilik ranza olduğu ve 18 kişinin kaldığıdır. İnsanlar nöbetleşe uyumaktalar" dedi. "Bu hükümet döneminde tutukluluk infaza dönüştü" ifadelerini kullanan Tanrıkulu, Urfa Cezaevinde kalan bin kişiden 200'ünün hükümlü veya hükmen tutuklu, 800’ünün de tutuklu olduğunu söyledi.

Yaşanan olayla ilgili 'şeffaf yürümeyen bir süreç' olduğunu belirten Tanrıkulu, Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili olmasına rağmen koğuşa giremediğini, yalnızca bur tutuklu ile görüştürüldüğünü onun da olaydan bir gün önce tutuklanan bir kişi olduğunu söyledi.

BDP'nin tutuklu milletvekili İbrahim Ayhan ile de görüştüklerini bildiren Tanrıkulu, Ayhan'ın olay öncesinde hiçbir kavga sesinin duyulmadığını, sadece dumanın fark edildiğini söylediğini aktardı.

İSTİFA NEDENİ

Daha önce 5 kişinin hayatını kaybettiği cezaevi aracının yandığı olaya ilişkin fotoğarfı gösteren Tanrıkulu, "Bu tablo demokrasilerde istifa nedenidir. Tutuklama infaza dönüşmüşse bunun sorumlusu oradaki infaz koruma memuru değil bakandır. İhmal örtülmez demesine gerek yok. Çünkü rapor verilmiş, Bunu bilen kim, Bakan; tedbir almayan kim, bakan. Urfa'da dayanılmaz bir sıcak var. 18 kişiyi 15 metrekareye kapatacaksınız ve yaşamasın isteyeceksiniz" dedi.