BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  DÜNYA

Burhan Kuzu’dan Balbay açıklaması

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Mustafa Balbay’ın tahliyesine ilişkin, “Tutuksuz yargılansın diye çıkarılanlar için sanki beraat...

Abone ol

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Mustafa Balbay’ın tahliyesine ilişkin, “Tutuksuz yargılansın diye çıkarılanlar için sanki beraat etmişler gibi davullar zurnalar çalınıyor. Şuan Balbay ile ilgili doğru ya da yanlış 35 yıllık bir mahkumiyet kararı var. Konuşmalarına bakıyoruz, demokrasi nasihati veriyor” dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TGRT Haber’de yayınlanan “Ankara’nın Gündemi” programına konuk oldu. Programın sunucusu TGRT ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, İhlas Medya Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol ve Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Ercan Gürses’in sorularını cevaplayan Kuzu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uzun tutukluluk süreleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Kuzu, “Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. ‘10 yıla kadar çıkan tutukluluk süresi uzundur. Bunun düzeltilmesi lazım’ dedi. Bize de 1 yıllık bir süre verdi. 1 sene içerisinde rötuş yapılıp bir orta yol bulunacak. Biz iki tane paket çıkardık. Orada mahkemelere, ‘Tutuklulukla alakalı somut, daha net deliller olsun ki, adamı tutuklu yargıla’ dedik. Biz bunu dedik ama mahkemeler bunu içeride olanlar bakımından çok fazla uygulayamadı. ‘Madem ki elinde çok somut delil var, niye karar veremiyorsun’ eleştirisinden çekindikleri için o yöne gitmediler. Ama yeni gelen tutuklu taleplerini çoğu kez reddettiler. İktidara geldiğimiz zaman yüzde 65 tutuklu varsa, yüzde 35 mahkum vardı. Bunun tersi olması lazımdı. Şuan ise yüzde 22 tutuklu, yüzde 78 mahkum var. Evvela millet bunu bilsin. Ama millet tabi buradan değil de, Balyoz, Ayışığı, Karakız, Sarıkız, Ergenekon üzerinden gittiği için oralarda tutukluluk biraz fazla olduğu için herkesin öyle olduğunu zannediyor. Evvela bunu düzeltelim ve adaletin hakkını verelim” şeklinde konuştu.

“BALBAY DEMOKRASİ NASİHATİ VERİYOR”
Mustafa Balbay’ın tahliyesini de değerlendiren Kuzu, “Mahkemenin Balbay ile ilgili verdiği kararı okudum. Hakimler oy birliği ile karar vermiş ama sitem var. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne, ‘Tamam bu kararı verdin ama burada uzunluğun sebebi biz değiliz. Her duruşmada Balbay dahil tamamı olay çıkardı’ diyor. Tabi insanların içeride kalması bizi sevindirmez. Halbuki biz hep, ‘Şartlar var ise, tutukluluk bir tedbirdir, mecbur kalınmadığı sürece yurt dışı yasağı gibi tedbirler de konularak dışarıdan yargılanmalı’ dedik. Tutuksuz yargılansın diye çıkarılanlar için sanki beraat etmişler gibi davullar zurnalar çalınıyor. Şuan Balbay ile ilgili doğru ya da yanlış 35 yıllık bir mahkumiyet kararı var. Kesinleşmemiş de olsa bir mahkeme kararı var ortada. Konuşmalarına bakıyoruz, demokrasi nasihati veriyor. Kurulan örgüt, demokrasiyi, özellikle yemin ettikleri Meclis’i yok edecek bir yapı. Ben bunu daha önce Fenerbahçe Başkanı’nda da gördüm. Yani sen bir insana ceza veriyorsun. Çıktığı zaman davullar, zurnalar ile karşılanıyor. Sonra bana Twitter’dan mesajlar geliyor. ‘Niye içeri attınız’, ‘Bunun hesabını nasıl vereceksiniz’ falan. Sanki içeri biz attık. Birinin dışarıdan yargılanması suçsuz olduğu anlamına gelmiyor” dedi.

“AİHM DİNİ İÇERİKLİ DAVALARI HAKSIZ, TERÖR İÇERİKLİ DAVALARI HAKLI BULDU”
Gazetecilerin yargılanmasının gerekli durumlarda normal olduğunu ifade eden Kuzu, İngiltere’de yargılanan gazetecileri örnek verdi. Avrupa Birliği ve İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bazı kararlarında çifte standart uyguladığını kaydeden Kuzu, “Bizde gazeteciler yargılanıyor, orada yok diyorlar. Daha geçen hafta İngiltere’de 100’e yakın gazeteci mahkeme huzuruna çıktı. Tablo bu. Bunlar iyi örnekler değil tabi ama Avrupa Birliği bunları görmüyor. Bizde tutukluluk ve gözaltı süreleri teröristler için uzun bulunur. Biz bunları oldukça kısalttık. İnsan Hakları Mahkemesi en çok 4 gün olsun dedi. İngiltere’de gözaltı süresi 28 gün. Dolayısıyla İnsan Hakları Mahkemesi farklı uygulamalarda bulunuyor. Bizde başörtüsü konusunda, siyasi parti kapatmalarda, atılan subaylarda dini yönü olanların hepsini haksız buldu ama ülkeyi bölme noktasında giden PKK davalarının hepsinde haklı buldu. Kapatılan bütün Kürt davaları, bölgecilik yapan partiler, BDP’ye gelene kadar kapatılan bütün partilerde Türkiye’yi haksız buldu ama Refah, Fazilet kapamalarında haklı buldu. Başörtüsü konusunda da aynı şekilde yaptı. Dini konularda Avrupa, Türkiye’de bir dindarlık olur diye çekiniyor. Bizi almama sebepleri de bu” diye konuştu.

“AVRUPA BİRLİĞİ’NDEKİ STANDART TÜRKİYE İÇİN FARKLI UYGULANIYOR”
Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi bünyesine kabul edeceğine inanmadığını belirten Kuzu, şunları ifade etti:
“80 milyona yakın nüfusla Türkiye, Almanya’dan sonra ikinci sırada. Daha sonra birinci de olabiliriz. Nüfusa göre oradaki fondan alınan para değişiyor. Parlamentodaki temsil gücün ona göre artıyor, temsil gücün artıyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği’ndeki standart Türkiye için farklı uygulanıyor. Malta dahil 1 günde 10 tane ülke aldılar. Toplamları Türkiye kadar yok. Gelir düzeyleri iyi seviyelerde değil. Mesela İspanya ve Portekiz birliğe girdiği zaman Türkiye’nin çok çok gerisindeydiler. Yunanistan’ı fonlarla beslediler, şimdi fon gelmeyince Yunanistan’ın halini görüyorsunuz. Zamanında Yunanistan’da kişi başına 20 bin dolar düşüyordu. Şimdi kişi başına 4 bin dolar düşüyor. Derslerde Avrupa Birliği bir gün sıkıntıya girer, ciddi sorunlar yaşanırsa belki biz birliğe girmek istemeyebiliriz dediğim zaman, gençler arka tarafa dönüp gülüyorlardı. Şimdi ‘Hocam sen nasıl bilmişsin bunları’ diyorlar. Mesela yer altı kaynakları bitmiş, nüfus gittikçe azalıyor. Bundan 100 sene önce dünya nüfusunun yüzde 20’si Avrupa’da yaşıyordu. Şimdi bakıyorsunuz yüzde 12 buçuk. Bu bir tükeniştir. Ama Türkiye’yi alırlarsa Avrupa bakımından daha iyi olur. Avrupa Birliği’ne girer miyiz bilemem ama bana almazlar gibi geliyor. Biz Avrupa Birliği’ne girelim diye uğraşıyoruz. Ama almazlarsa da ‘Aman niye almadılar’ demeyiz.”
(İHA)