BIST 10.277
DOLAR 32,33
EURO 34,84
ALTIN 2.390,19
HABER /  GÜNCEL

Birleşmiş Milletler Erdoğan'ı haklı buldu

BM İnsan Hakları Konseyi'nin beş özel raportörü, Mavi Marmara baskını hakkındaki Palmer Raporu'nu eleştirdi ve Gazze ablukasının yasadışı olduğunu kaydetti.

Abone ol

Birleşmiş Milletler'in insan hakları uzmanları, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu açıkladı.

İnsan Hakları Konseyi'ne bağlı beş bağımsız uzmandan oluşan grubun bu hükmü, BM Genel Sekreteri'ne sunulan Palmer Raporu ile çelişiyor.

Geçen yıl Mayıs ayında dokuz kişinin öldüğü Mavi Marmara baskınını araştırmak üzere eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoffrey Palmer başkanlığında kurulan heyet, baskında yardım filosuna aşırı ve makul olmayan şekilde güç kullanıldığı sonucuna varmış, ancak Gazze Şeridi'ne yönelik ablukayı 'meşru bir güvenlik önlemi' olarak nitelemişti.

Cenevre merkezli BM İnsan Hakları Konseyi uzmanları ise ortak açıklamalarında ablukanın Gazzelileri toplu cezalandırmaya tabi tuttuğunu, bu şekilde uluslararası insan hakları ve insani yasaların galiz şekilde çiğnendiğini kaydetti.

Açıklamada "Dört yıldır süren abluka, 1,6 milyon Filistinli'yi temel haklarından mahrum bırakmıştır" deniyor.

PALMER RAPORUNA ELEŞTİRİ

Uzmanlar yayınladıkları açıklamada, Palmer Raporu ile ortaya konan çelişkiye de değindi.

"Denizden ablukanın meşruiyeti konusunda tavır ortaya koyan Palmer Raporu deniz ablukasının, İsrail'in sivillerin insan hakları üzerinde orantısız etki yapan Gazze'yi dışarıya kapatma siyasetinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul etmemektedir." denildi.

İnsan Hakları Konseyi'nin daha önce görevlendirdiği bir diğer keşif heyeti de geçen yıl Eylül ayında yayınladığı raporda ablukanın uluslararası hukuku çiğnediği sonucuna varmıştı. Uluslararası Kızılhaç Komisyonu da ablukanın Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini belirtiyor.

İsrail ise ablukanın Hamas ve diğer Filistinli gruplara silah sevkini önlemek için gerekli olduğunu kaydediyor.

Dört kişilik Palmer heyetinin raporunun kamuoyuna yansıması sonrası Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkilerini ikinci katip düzeyine indirmişti.

Ayrıca Gazze ablukasını tanımadığını ilan eden Türkiye, baskını Uluslararası Adalet Divanı'na götüreceğini açıkladı.

HUKUK, UZLAŞMA ARZUSU İÇİN FEDA MI EDİLDİ?

Filistin topraklarında insan haklarından sorumlu özel BM raportörü olan Richard Falk, Palmer raporunun vardığı hükümlerin İsrail-Türkiye ilişkilerini kurtarma arzusundan etkilendiğini savundu.

Beş yetkili uzlaşma amacı da taşısa, rapora dayalı siyasi manevraların hukuka baskın çıkmasının üzüntü verici olduğunu kaydetti.

Princeton Üniversitesi'nden, saygın bir uluslararası hukuk profesörü olan Falk, İsrail yönetiminin tepkisini çeken ve görevden alınması çağrılarına hedef olan bir isim.

Açıklamada imzası olan diğer yetkililer ise BM'nin gıda hakkı özel raportörü Olivier De Schutter, temiz su ve kamu sağlığı hakkı raportörü Catarina de Albuquerque, beden ve akıl sağlığı hakkı raportörü Anand Grover ve yoksulluk ve insan hakları özel raportörü Magdalena Sepulveda.

Her bir yetkili açıklamalarında ablukanın kendi görev alanlarında ne gibi hak ihlallerine yol açtığını ayrıntılı olarak anlattı.

Açıklamada İsrail'in uluslararası sözleşmelere taraf bir ülke olarak işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları koşullarını sağlamakla yükümlü olduğu belirtildi.

Mavi Marmara baskınında olayların nasıl geliştiğini ortaya koymak hedefiyle yola çıkan Palmer Raporu ise her ikisi de hukukçu olan Geoffrey Palmer ve eski Kolombiya Başkanı Alvaro Uribe'nin yanında İsrail'i temsilen Joseph Ciechanover Itzhar ile Türkiye'yi temsilen emekli büyükelçi Özdem Sanberk'in katkılarıyla hazırlanmıştı.