Bir Mossad Tarihi

Bu kitabı okumadan Ortadoğu ve dünyada ne olup bittiğini tam olarak anlayamazsınız

İsrail gizli servisi MOSSAD, pek çok kişi tarafından dünyanın en güçlü istihbarat servislerinden biri olarak görülmektedir. Peki bu ne kadar doğrudur? Abartı mıdır, yoksa gerçek midir?

1961 yılında MOSSAD’a giren ve 1998 ile 2002 yılları arasında başkanlığını yapan Efraim Halevy hem bu sorunun cevabını hem de Ortadoğu, Türkiye, Filistin, 11 Eylül, Irak’ın işgali vb çeşitli olaylar hakkında değerlendirmelerde bulunuyor.

Halevy “” kitabında daha ziyade 1990 ile 2003 yılları arasına yoğunlaşıyor. 11 Eylül saldırılarını, 2005 yılında Londra’da gerçekleştirilen bombalamaları ve bunların günümüz için ne anlam ifade ettiğini değerlendiriyor.

Bülent Ecevit Mossad'dan yardım istedimi?
Ancak kitapta Türkiye’yle ilgili gözden kaçırılmaması gereken bazı bölümler var. Bu bölümlerin üzerinde durmak gerekiyor. Bunlardan biri 1999 yılında terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla ilgili. Kenya’da bize teslim edilen Öcalan’ın yakalanmasında dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in bizzat kendisi MOSSAD’dan yardım istediğini itiraf etmişti. Peki bu olayın aslı neydi.

Halevy bu olayla ilgili şöyle söylüyor: “Güneşli bir sabah, 19 Şubat 1999 tarihinde Türk basını, Türkiye’deki Kürtlerin lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanıp yargılanmak üzere Türkiye’ye götürüldüğünü duyuran manşetler atmıştı. Türkiye’nin başkenti Ankara’daki en yüksek yönetim makamları, Öcalan’ın yakalanmasının CIA ile Mossad’ın sağladığı bilgiler sayesinde gerçekleştiğini öne sürüyordu. Birkaç gün sonra, Türkiye Kürtleri, Avrupa başkentlerinde şiddetli gösteriler sahnelediler.
…..
Bu şartlar altında Kürtlere, liderlerinin yakalanmasıyla Mossad’ın uzaktan yakından alakası olmadığına dair açık ve net bir sinyal göndermek şart olmuştu.”

Halevy, Avrupa’daki İsrail büyükelçiliklerine Kürtlerden gelecek bir saldıryı önlemek için bu olayla MOSSAD’ın ilgisinin olmadığını kanıtlamak istediğini belirtiyor. Her ne kadar öyle oluğunu kanıtlamaya çalıştıysa da ne kadar başarılı olmuştu? Bu tartışılır.

Yazarın dikkati çektiği bir diğer olay da Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili. Türkiye’nin teröristler için bir geçiş yeri olduğunu belirten yazar, şayet Türkiye AB üyesi olursa bu geçişlerin daha kolay olacağını iddia ediyor.

Neticede yakın dönemi Ortadoğu ve Türk siyasetini anlamak için bu kitap iyi bir kaynak. Olaylara her ne kadar İsrail gözüyle de baksa, İran-Irak savaşı, 11 Eylül ve Filistin meselelerini farklı bir gözle değerlendirmemiz için önemli bir yol haritası.

"Bu kitabı okumadan Ortadoğu ve dünyada ne olup bittiğini tam olarak anlayamazsınız."
Orgeneral Charles Guthrie
Eski İngiltere Savunma Bakanı