BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Bir deprem olursa bittik demektir

İstanbul'daki deprem toplanma yerlerinin tamamı rezidans ve AVM olmuş. Skandalda yeni bilgiler.

Abone ol

Olası bir İstanbul depreminde halimiz yaman. Zira deprem toplanma yerlerinin tamamı çoktan yağmalanmış. 470 alandan kala kala 100 alan kalmış.

İnşaat Mühendisler Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul'da deprem çadır alanı olarak ayrılan boş alanlara alışveriş merkezi ve gökdelenler yapıldığını açıkladı. 

Gökçe, Ali Sami Yen Stadı'nın, likör fabrikasının ve 16/9 rezidanslarının bulunduğu alanların bunlardan sadece birkaçı olduğunu söyledi.

17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü olması nedeniyle uzmanlar depremle ilgili önemli uyarılarda bulunuyor. Cemal Gökçe, 2002 yılında 470 olarak belirlenmiş deprem çadır alanı sayısının bugün itibariyle 100’ün altına indiğini ifade etti.
gökdelen.20130817111017.jpg
BOŞ ALANLAR VE ÇADIR KURULACAK YERLER

Deprem sonrası insanların dışarda bir süre yaşayabileceğini anlatan Gökçe, "Deprem sonrası insanlar dışarı çıkacaklar, belli bir süre depremin artçıları devam edecek. Deprem artçıları devam ettiği sürece insanları evlerine sokmak mümkün değil. Evleri hasar almasa bile insanları evlerine almak mümkün değil, biz biliyoruz İstanbul’da deprem olsa birçok yapı yerle bir olacak. Birçok yapı ağır hasar alacak, birçok yapı orta derecede hasar alacak dolayısıyla bu yapılar oturulamayacak duruma gelecek. Bu tür yapılarda oturan insanların barınabilecekleri yere ihtiyaç var. Bunlar boş alanlar ve çadır kurulacak yerlerdir.” ifadelerini kullandı.

470 ALANDAN 100 YER KALDI

İstanbul’da hem yapı güvenliklerinin sağlanması hem de deprem sonrası toplanılacak boş alanların belirlenmesi ve çadır yerlerin kurulmasıyla ilgili çalışma yapıldığını aktaran Gökçe, “Yapılmış olan çalışma sonrası 470 alan belirlenmişti. 1999-2002 yılı sonuna kadar bu yerler son derece önemliydi. Evlerinde yaşayamayacak deprem korkusuyla evlerine giremeyecek insanların bir süre barınabilecekleri yerlerdi. Sadece çadır kurulacak yerlerde yapılmamıştı. Aynı zamanda acil sağlık hizmetine ihtiyaç duyan insanları bulundukları yerlerden alıp hastaneye ulaştıracak helikopter pist yerleri de belirlenmişti. Ne yazık ki bulunduğumuz zaman itibariyle 470 çadır kurulacak insanların toplanacakları boş alanların önemlice bir kısmı alışveriş merkezine dönüştürüldü, gökdelenlere dönüştürüldü, lüks konutlara dönüştürüldü. 2002 yılında kesinleşmiş çadır kurulacak boş alan sayısının bugün 100’ün altına indiğini ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

ORALARA BAKIN NELER YAPILMIŞ

deprem-toplanma-yeri.jpg

İstanbul’un pek çok bölgesinde vatandaşların gidebileceği alanların kalmadığını belirten Gökçe, deprem toplanma alanlarına yapılan yerleri sıraladı;

*“Ali Sami Yen Stadı ve likör fabrikasının yeri çadır kurulacak yer olarak düşünülmüştü.

*Alışveriş merkezi ve gökdelenlerin yükseldiği Zorlu’nun yeri
, Zeytinburnu Veli Efendi Hipodromu'nun yanı,

*Yine son zamanlarda çokça gündeme gelen Başbakan’ın da bu kadar yüksek olmaması gerektiğini söylediği 16/9 rezidanslarının olduğu yer,
*Bağcılar’daki Çınar Olimpia Park Sitesi'nin yeri,

*Kadıköy’deki meteoroloji binasının yeri, YSE binalarının yeri, uzun süre boş olarak kalan Ford Otosan arazisinin yeri,

*Bahçelievler’de Star City’nin yeri, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun boş alanı bugün alışveriş merkezine dönüştürüldü. Ağaoğlu’nun Bahçelievler de yaptığı yerler,

*Bakırköy’deki Atakent konaklarının olduğu yer, çadır yeri olarak düşünülmüştü. Bunları ilk anda aklıma gelmiş olan yerler olarak belirtmek istiyorum.”
diye konuştu.

DOLGU ALANINA TOPLANMA MERKEZİ Mİ OLUR?

Yapıların deprem güvenlikli olmaması kadar insanların deprem sonrası dışarıya çıktıklarında gidecekleri yerlerinde problem haline geldiğini vurgulayan Gökçe sözlerini şöyle tamamladı: "Maltepe ve Yenikapı’da deniz doldurularak toplanma alanı oluşturuluyor. Oysa açıkça ifade etmek gerekir ki, 17 Ağustos depreminde dolgu alanlarına yapılmış olan yapılar yaşanan depremlerde tekrar suya kavuştu. 17 Ağustos depreminden bu yana 14 yıl geçmiş olmasına rağmen çok iç açıcı noktada olmadığımızı ifade etmem gerekiyor.”