BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Beştepe'de Adli Yıl açılışı ayakta alkışlayarak karşıladılar

Adli Yıl açılış töreni ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salona girerken hakim ve savcılar ayağa kalkarak alkışladı. Erdoğan, kendini siyasi hırsa kaptıranlara çok çarpıcı bir tavsiyede bulundu.

Abone ol

Adli Yıl açılış töreni ilk kez Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salona girerken hakim ve savcılar ayağa kalkarak alkışladı.

Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada, "15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem böyle anlarda hemen açıp 15 Temmuz şehitlerinin isimlerine bakmalıdır. Orada gördüğümüz fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa da hepimize yazıklar olsun" dedi.

Külliye'de yapılan Adli Yıl Açılış Törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı.

İlk kez Külliye'de gerçekleştirilen törene CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu katılmıyor. Kılıçdaroğlu ve Feyzioğlu, bunun yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığı ilkesine darbe olduğunu iddia ediyor.

İYİ İŞLEYEN BİR YARGI SİSTEMİNE DOĞRU GİDİYORUZ

Adli Yıl Açılış Töreni, İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından başladı.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in açılış konuşmasından sonra kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

MİLLETİN EVİNE HOŞ GELDİNİZ...

"Milletin evine, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ne hoşgeldiniz. 2016 – 2017 adli yılının ülkemiz, milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında bir hususa açıklık getirmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz bu mekan elbette Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bir parçasıdır ama bu mekan tıpkı külliyemiz içindeki camimiz, inşaatına başlanan, 24 saat insanınıza hizmet verecek cumhurbaşkanlığı kütüphanesi gibi herkese açık mekanlar. Cumhurbaşkanlığının kendi alanları üç bloktan ibarettir."

BURADA YAPILMASA BİR OTELİN BODRUMUNDA YAPILACAKTI

"Cumhurbaşkanlığı külliyesi milletin malıdır, devletin malıdır. Bizler görev süremizde bu mekanları kullanmaktayız, bizden sonra gelenler de bu mekanda hizmet verecekler. Ankara’da bu çapta salonları yapacak salonlarımız yoktu. Burası başkent. Başkentimizde böyle bir eksikliğin giderilmesi bizim için önemliydi. Ankara’da bir opera binası yoktu. İçinde bulunduğumuz bu bina aynı zamanda bir opera binası işlevi de görebilecek kapasitededir. Kongre ve kültür merkezimiz artık bugün olduğu gibi tüm kamu kurumlarının geniş katılımlı toplantılarına ev sahipliği yapacaktır." 

"Yargıtay Başkanımız, şayet adli yıl açılışı burada yapılmasaydı, alternatifinin bir otelin eksi ikinci kattaki salonu olduğunu ifade etmişti ki 600 kişilik bir salon. Şimdi şu anda bu salonumuzda bin 500 civarında bir katılım söz konusu. Burada böyle bir kongre ve kültür merkezinin devletin kurumlarının emrinde olduğunu kendilerine ifade etmek suretiyle buraya davet ettik ve burada bugün bu toplantıyı yapıyoruz, hayırlı olsun.

YARGI BAĞIMSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRMEZ

Millet adına görev yapan yargının, milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması, yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, tam tersine yargı bağımsızlığını güçlendirir. Sayın Başbakana, MHP genel başkanına ve diğer davetlilere teşekkürlerimi sunuyorum."

KÜLLİYENİN ETRAFINDA 29 ŞEHİDİMİZ VAR

"Artık milletimiz birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Türkiye 15 Temmuz sırasında ve sonrasında dostunu, düşmanını, özellikle pusuda bekleyenleri büyük ölçüde görmüş ve tanımıştır. Şu gördüğünüz külliyenin çevresinde 29 şehidimiz var. Burası F16’larla bombalandı, helikopterlerle tarandı. Bu millet büyük bir millet ve sorumluluğumuzu çok daha fazla arttıran bir millet."

EN İYİ SINAV VEREN KURUMLARDAN BİRİ DE YARGIYDI

"15 Temmuz’dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumluluğumuzun gereğini yasama, yürütme ve yargı olarak hep birlikte yerine getireceğiz. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır. İlk andan itibaren tüm çalışmaları hukuka uygun şekilde yürüten ve anında açıklamalarını yapmak suretiyle harekete geçmek suretiyle ilk mesajlarını vermiş ve kapısının arkasına girip gizlenmemiştir. Hakim ve savcılarımıza teşekkür ediyorum."

TARİHİ HEM OKUYAN HEM YAZAN BİR NESLE KAVUŞTUK

"Milletimizin tüm fertleriyle birlikte verdiği o kutlu mücadele tarihe altın harflerle kazınmıştır. Türkiye bağımsızlığın, onurun, kanı ve canı pahasına mücadelenin ne olduğunu bilen, bunu bizzat yaşayan bir nesle daha kavuştu. Artık sadece tarih kitaplarından okuyan değil, hem okuyan hem bizzat yaşayan bir nesle kavuştu. Biz 79 milyonuyla tek milletiz. Bunun Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası yok.

15 TEMMUZ ÖNCESİ BAŞKADIR, SONRASI BİR BAŞKADIR

Anlı şanlı bayrağımızın karşısına bazı paçavralar çıkarılıyor. Asla bunlara izin veremeyiz. Bu mücadeleler, bu operasyonlar bunun olamayacağının mücadelesidir. Sonuna kadar da devam edecektir. 30 Ağustos’ta da ifade ettim, bu millete, bu ülkeye karşı kötü niyet besleyenler çok iyi bilsinler ki Türkiye 79 milyonluk bir orduya sahiptir. Ve tek devlettir. Devletin içinde devlet olmaz. Birileri bu hevese kapıldı. 40 yıldır bunun hesabındaydılar. Ben 15 Temmuz’u bir musibet bin nasihatten evladır, öyle görüyorum. 241 şehidimiz var ama Allah’a hamd ediyorum ki böyle bir imkan, bir fırsat karşımıza çıktı ve buradan çıkarak geleceğe doğru yürüyeceğiz. 241 şehidimiz 173’ü sivillerden oluşuyor. İçlerinde Abdullah Tayyip gibi 17 yaşında olanı da var, Cemal amca gibi 67 yaşında olanı da. O gece bu milletin her kesimi özgürlüğüne, devletine sahip çıktı. Artık sıra bizde. Bu ülkenin siyasetinde bürokrasisinde görev alan hepimizde.

"KENDİNİ SİYASİ HIRSA KAPTIRANLARA TAVSİYEM..."

"15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem böyle anlarda hemen açıp 15 Temmuz şehitlerinin isimlerine bakmalıdır. Orada gördüğümüz fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa da hepimize yazıklar olsun."

FETÖ'YÜ PERİŞAN EDEN SERGİLEDİKLERİ ADALETSİZLİKLERDİR

"FETÖ denilen hain yapıyı kahrı perişan eden nedir biliyor musunuz? Söz sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizliklerdir. Sadece kendi mensuplarını gözeten anlayışları sebebiyle zaten milletimizin gözünde mahkum olmuştu. Adalet teşkilatımızın yaptığı bu manevi mahkumiyeti şimdi vicahiye çevirmektir. Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir o zaman hakim, savcı ve avukatlarımıza düşen görev adaletin yerine gelmesi için çalışmaktır."

"BUNLARIN HEPSİNİ VURUN DİYE EMİR VERMEDİK"

"O gece 30 küsür kişi darbecilerden öldü. Fakat 241 kişi darbe karşısında direnenlerden öldü, şehit oldu. Demek ki bizler darbecilere kalkıp da güvenlik güçlerimize bunların hepsini vurun diye bir emir vermedik. Bunları yakalayın adalete teslim edin dedik. Ey dünya, sen bize neyi soruyorsunuz. Şahsımı almaya ya da vurmaya gelenler günlerce Marmaris’in ormanlarında gizlendiler. Bizim jandarmamız onları vurmadı. Vurabilirdi. Yakaladı, savcıya götürdü. Biz çalışmalarımızı hukuk içinde sürdürüyoruz ama diyorum ki geciken adalet adalet değildir. Bir an önce gereken yapılmalıdır."

Konuşmasına, son 1 yılda hem yargıda hem yargıtayda önemli değişiklikler yaşandığına dikkat çekerek başlayan başkan Yargıtay Başkanı Cirit, "Ülkemiz 3 dereceli bir yargı sistemine kavuşmuştur. Türk yargısı üzerindeki ağır iş yükünün hafifletilmesi için çok önemli toplantılar yaptık ve bunu sizlerle paylaştık. Yargıtayımızın tüm kararlarını yargı erişimine açtık. Her şeye rağmen daha iyi işleyen bir yargı sistemine doğru ilerlemekteyiz." dedi.

15 TEMMUZ SADECE DARBE DİYE NİTELENEMEZ

Konuşmasında 15 Temmuz kanlı darbe girişimine de yer veren Cirit şunları kaydetti:

"15 Temmuz'da milli birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, hukuk devletine tüm evrensel değerlere yönelik FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı sadece bir darbe olarak nitelendirilemez. Sonu gelmeyen bir çatışma içine girecek bir sonucu doğuracak bir saldırıdır. Bir anda ülkenin kan gölüne girmesine neden olacak bir eylemdir. Bitmeyecek iç çatışmalara, kardeş kavgalarını doğurabilecek bir eylemdir. Kamu düzeninin bir daha geri gelmemesi sonucunu doğuracak bir eylemdir. Türkiye'nin bölünmesini değil yok edilmesini amaçlayan bir saldırıdır."

BU HAİN ÖRGÜTÜ TEMİZLEYEMEZSEK

"15 Temmuz'dan sonra toplum olarak sergilediğimiz birlik ve beraberlik geleceğe yönelik inancımızı pekiştirmiştir. Bu hain örgütün tüm destekçilerini etkisiz hale getiremezsek gelecekte benzer saldırılarla karşı karşıya kalabiliriz. Üzülerek belirtmem gerekir bu hain saldırı Batılı dostlarımız tarafından zamanında kınanmamıştır. Daha önce muhtelif konuşmalarımda vurguladığım gibi 2012-2013 yılında yapılan usulsüz ve hukuka aykırı işlemler olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminden çok net bir şekilde anlaşılmıştır ki o dönemde yasa dışı işlemlerle hukuk bir silah gibi kullanılmış, TSK ve emniyetin komuta kademesi boşaltılıp yerlerine terör örgütü militanları yerleşmiştir."

Cirit'in konuşmasından satır başları şöyle:

ADİL BİR ŞEKİLDE YARGILANACAKLAR

"15 Temmuz'da çok net bir şekilde anlaşıldığı şekilde sahte belge, yasadışı dinleme gibi tedbirler aracılığı ile hukuk bir silah gibi kullanılmış emniyet ve silahlı kuvvetlerde militanlar yerleştirilmiştir. Hakkında suç isnadı olan herkes gibi FETÖ üyeleri de adil ve tarafsız mahkemelerce uluslararası hukuka uygun şekilde yargılanacaklardır.

O SİLAH BİR GÜN SAHİBİNİ DE VURUR

"Terör öncelikle insanların en temel hakkı olan yaşam hakkını tehdit etmektedir. Ülkemizde sürmekte olan terör insan hakları ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Bir insanlık suçu olan teröre karşı birlikte mücadele etmek zorunluluktur."

"Terör örgütlerinin kullandıkları araçların devletlerin tekelinde olduğu saklanamaz bir gerçektir. Devletler özellikle silahların terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Teröre destek veren ülkelerin bu silahların bir gün kendilerine çevrileceğini de bilmelidir. Silahın sahibine sadakatı yoktur."

"Teröre doğrudan destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere uygun davranmalarını bekliyoruz. Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Devletimiz hukuktan vazgeçmeden mücadelesini sürdürmektedir."

İRADESİNİ İPOTEK ALTINA ALDIRAN HAKİMLER...

"Hukuk devletinin kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanmasıyla mümkün olacağından kuşkumuz yoktur. İradelerini ipotek altına aldıran hakimlerin yetkilerini bir silah gibi kullanmasının yanlış olduğunu anlamak için hukukçu olmaya gerek yoktur. Biraz mantıklı, biraz vicdan, biraz ahlak sahibi olmak yeterlidir. Hakimin tarafsızlığı, bağımsızlığı kadar önemlidir. Adalet arayanın da elleri temiz olmalıdır."

HİÇBİR HUKUK DÜZENİ BUNU HOŞ GÖRMEZ

"En gelişmiş hukuk sistemi hakları en çok koruyandır. Hakimin entellektüel bir birikimin olması da şarttır. Hakimin tarafsızlığı en az bağımsızlığı kadar önemlidir. Her türlü cemiyet, cemaat çıkarının toplum çıkarının yerine ikame edilmesi hiçbir hukuk düzeninin hoş görmediği bir anlayıştır. Adalet arayanın elleri temiz olmalıdır. Yargının en önemli sorunlarından biri artan iş yüküdür. Yargıya ilişkin tüm kurumların bütünsel bir değerlendirmesi yapılmadan gerçek anlamda bir yargı reformundan söz edilmesi mümkün değildir. Dünyadaki gelişmiş yargı sistemlerinin iyi örnekleri alınabilir. "