BIST 9.722
DOLAR 32,53
EURO 34,79
ALTIN 2.425,98

Berat Albayrak Trabzon’da ne yaptı?

Trabzonspor’un Türk futbolunda adeta küllerinden yeniden doğuşa imza atmasının gizli kahramanı Berat Albayraktır… Yaşadım ve gördüm!..

Bir insanın memleketine, babaocağı şehrine vefa duygusu ile bağlı olması...

Bir insanın gönül verdiği şehrinin futbol takımına sahip çıkması...

Bir insanın sürekli mağdur edilen takımının arkasında durması...

Bir insanın zor günler geçiren kulübüne destek olması...

Ve...

Bir insanın tribünde şampiyonluk sevinci yaşarken gözyaşlarını tutamaması, kimi neden rahatsız eder...

Yok efendim siyasetçiymiş!..

Yok efendim eski bakanmış!.. Yok efendim Cumhurbaşkanının damadıymış!..

Yok efendim taraf olamazmış!.. Alıştınız ya!..

Vurun Trabzonspor’un kafasına alın hakkını!..

Ses çıkarmaz!..

O insan işte buna dur demek için kulübünün yanında oldu...

Bir kere değil bin kere helal olsun şehrinin marka değerine böylesine sadakatle sahip çıkanlara...

Helal olsun Berat Albayrak’a...

Hiçbir şahsi reklamını yapmadan, hiç birgün öne çıkmadan, hiçbir gün “ben şunu yaptım “ demeden Trabzonspor’un şampiyonluk yolunda kulüp başkanının ve yönetiminin arkasında dimdik durması, desteğini her koşulda esirgememesi Trabzonspor’un yazdığı başarı öyküsünde manevi ve moral güç olarak önemli katkı sağlamıştır.. Bunun siyasi güçle, siyasetle hiçbir alakası yoktur...

Bu bir sahip çıkıştır...

Bu topraklarına bir vefadır...

Bu şehrine bir sevdadır…

Bu bir başkaldırıştır…

Hani o Liverpool için yazılan ve tribünlerinden haykırılan o ünlü ‘ Asla yalnız yürümeyeceksin’ adlı beste var ya Trabzon’un evladı Berat Albayrak bunun adeta Trabzonspor’a uyarlamış bestekarı gibidir...

                            *
Ne diyor o şarkı;

“Bir fırtınaya karşı yürürken
başını yukarıda tut ve karanlıktan korkma.

Fırtınanın sonunda
altından bir gökyüzü
ve eğlencenin tatlı gümüş şarkısı var ...

Rüzgârda yürümeye devam et, yağmurda yürümeye devam et
,hayallerin havaya atılmış veuçurulmuş olsa bile yürümeye devam et...

Kalbindeki umutla
ve asla yalnız yürümeyeceksin...

Asla yalnız yürümeyeceksin...”

                           *
İşte Berat Albayrak bunu haykırmıştır... Mesele budur...
Mesele başkalarının hakkını alıp Trabzonspor’a vermek değil, Trabzonspor’un hakkının alınıp başkalarına verilmesine son vermek için harekete geçmek ve sahip çıkmaktır...

Yaşadık gördük...

Öyle bir dönemden geçildi ki; Trabzonspor Kulübü’nün büyük bir borç yükü altında çaresiz kaldığı, Avrupa Kupaları’ndan men cezası dahi alma gerçeği ile karşı karşıya kaldığı, hatta TFF’den futbolcular için lisansalamama tehlikesinin yaşandığı dönemde Berat Albayrak yükün altına elini koymuştur...

2018 yılı...

Trabzonspor çaresizlik içerisinde bir Başkan ararken, o günlerde Antalya’da bulunan Trabzonspor’un eski yöneticisi Ahmet Ağaoğlu’nu İstanbul’a çağırıp “Ahmet Bey gel bu kulübe başkan ol. Her şartta desteğimle yanındayım. Hep birlikte yükün altına elimizi koyalım. Bu kulüp sahipsiz kalmasın ” diyerek ikna eden adam Berat Albayrak’tır.

Öyle bir nokta atış yapmıştı ki…

Uzun yıllardın tanıyorum...
En büyük hayali Trabzonspor başkanlığı olan Ahmet Ağaoğlu geçmişten bugüne vizyonu ile en doğru isimdi!
İşte büyük yürüyüş burada başladı.. Ağaoğlu kararı, şampiyonluğun planlanması demekti!

İş bilenin kılıç kuşanın derler ya... Aynen öyle..
Kulübün içine düştüğü mali krizin nasıl aşılması gerektiğini, sponsor gelir kaynakları için lobi gücünü kullanarak Trabzonspor Kulübü’nün komadan çıkmasındaki desteği unutulmaz Berat Albayrak’ın...

Trabzonspor’un küllerinden yeniden doğmasının temelini atan, Trabzon’un evladıdır Berat Albayrak...

“Yeter artık... Trabzonspor sahipsiz değildir” diye isyan eden, kulübün arkasında dimdik duran ve hakkının korunması noktasında perdenin arkasında herkese karşı mücadele eden bir gerçeğin adıdır Berat Albayrak...

Kimse bilmez Trabzonspor’un evinde oynadığı her maçı kimseye haber vermeden gelip locadan izleyip moral veren adamdır Berat Albayrak...

Bunun siyasetle, siyasi parti rozeti ilehiçbir ilgisi yoktur...

Trabzonspor’un son yıllarda hakkının gasp edilmesinin masada güçsüz kaldığı gerçeğini içine sindiremeyen bir Yayla Çocuğunun “Yeter” diyerek sahip çıkışıdır Berat Albayrak...

Kulübün borçları sağlıklı politikalar izlenerek kontrol altına alınmıştır...

UEFA’daki tehlike ortadan kaldırılmıştır...

Yeni ve doğru bir planlama yapılmıştır...

Hatta yapılan transferlerde bile ortak akıl yolu izlenmiştir..

Ve..

Trabzonspor yönetiminin sağlıklı bir şekilde işlevini yürütmesi için
yönetim içerisindeki sorunlara el atarak çatlak ses çıkmasını engelleyen adamdır Berat Albayrak!

Yani Ahmet Ağaoğlu’nun huzurlu ve rahat çalışması için her türlü imkânı sağlayan yegâne adamdır Berat Albayrak...

Çok iyi biliyoruz ki olmasaydı Ahmet Ağaoğlu daha ilk yılında pes etmişti!

Bilen bilir!

Bilip inkar eden zaten nankördür.. Trabzonspor’un üzerine gönlünü koymuş, gözü kulağı ve dili olmuş bir Trabzon evladının hakkını vermek her Trabzonlunun görevidir..

Trabzonspor Kulübü için Ahmet Ağaoğlu’nun başkanlığında Berat Albayrak’ın himayesinde yepyeni bir süreç başlamıştır ki bu süreçte meşakkatli bir mücadele ve doğru planlama, uzun yılların özlemini gidermiştir

Yani Trabzonspor bu kez önündeki mayın döşeli yolları temizleye, temizleye tarih yazmış, hak tecelli etmiş, anasının ak sütü gibi helalinden şampiyonluğu kucaklamıştır...

Gelinen nokta, 4 yıllık mükemmel bir planlamanın sonucudur...

Hem şampiyon bir Trabzonspor hem de kulüp olarak örnek bir model ortaya konulmuştur.

Uzun lafın kısası Trabzonspor’a Trabzon’un evladı, ‘Yayla Çocuğu’ Berat Albayrak’ ın eli değmiştir...

Bu bir siyasi gücün yansıması, başkalarının hakkının gasp edilmesi değil Trabzonspor’un hakkının hukukunun korunma mücadelesinden galip çıkmaktır...

Yoksa kimse ‘Çakallık’ yapmasın...

Bu ülke, İstanbul kulüplerinin maçlarında uzun yıllar şeref tribününde büyük sevinçler yaşayan, alkışlayan, hakeme tepki gösteren, hakemleri saha dışında baskı altına alan bürokratları, yasalar çıkaran bakanlar, siyasetçiler ve paşalar gerçeğini görmüşken, Berat Albayrak’ın Trabzonspor’un şampiyonluğunda tribündeki gözyaşları, anasının ak sütü gibi helaldir...

Bakın şöyle…

Trabzonspor’un şampiyonluğununda bir saniye bile kendi reklamını yapmadı, hep uzak kaldı, uzaktan sevdi ve alkışladı…

Başka biri onun yaptıklarını yapsa sahaya iner, soyunma odasına girer şov yapardı!.

Türk Futbolunda sıkça görmedik mi biz bunları!

Trabzon’u fetheden Fatih’in sözü ile araya girmek güzel olur...

                          *
Fatih Sultan Mehmet Han, Trabzon dağlarını aşarken yanında Karamanoğlu’nun kızı olan halası bulunmakta idi...

“Sultanım” dedi hası, “Bunca zahmete değer mi bir kefere için?”
O koca sultanın ayağında gut hastalığı vardı o zaman ve sarp dağlarda, karların üzerinde atıyla giderken büyük acılar ve zahmetler çekiyordu.

İşte hala yüreği buna dayanamamıştı... Fatih, döndü ve halasına şöyle dedi:
“Bibi (hala), bizim zahmetimiz din-üdevlet içindir, i’la-yıkelimetullah içindir, şahsımız için değildir. Eğer bu zahmeti çekmezsek bize ‘gazi’ demek yalan olur!”

                           *
Berat Albayrak Trabzon’un üzerinde zahmet çekilecek bir şehir olduğunu çok iyi bilir..

Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği, Yavuz Sultan Selim'in valilik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğup büyüdüğü, "Şehzadeler Şehri"nin ruhunu iyi taşır.. O üstat Sadık Albayrak’ ın oğludur...

Berat Albayrak da babadan oğula böyle bir şehrin bütün genlerini üzerinde taşıyan evladıdır...

Ve bir de parantez açarak diyorum ki...

Soruyorlar...

Berat Albayrak siyasete geri döner mi?

Söyleyeyim...

Döner...

Dönecekte…

Çünkü kaybederken kazanan adam olduğu gerçeği apaçık ortaya çıkmıştır.

Hem de Trabzon’dan bu kez siyaset sahnesine girer!..

Çünkü isteniyor...

Bence Berat Albayrak 2023 Türkiye’sinde Trabzon gençliğini arkasına alarak yeni bir vizyon geliştirecektir...

O gözyaşları o tribüne akmışsa Trabzon için her türlü zahmeti gönül rahatlığı ile çekecek adamı bekleyin derim