Basın Özgürlüğü Kahramanı seçilen Nedim Şener, neden "yarın üzerme bir kamyon çıkabilir" diye endişelerini dile getirdi...
Abone olGAZETECİLER.COM - CNN Türk'te Medya Mahallesi'nin bugünkü konuğu Milliyet muhabiri ve Posta gazetesi yazarı Nedim Şener'di.
Şener'i Uluslararası Basın Enstitüsü IPI'nin verdiği Basın Özgürlüğü Kahramanı ödülünü konuşmak için çağıran Ayşenur Arslan, yoğun gündem yüzünden bir türlü konuğu ile konuşmak istediği asıl konuya gelemedi.
"DEVLETE DİRİMİZİ DE ÖLÜMÜZÜ DE TESLİM EDEMİYORUZ"
İstanbul'da yaşanan yağmur yağışını ve valiliğin henüz okulları tatil etmemesini değerlendiren Ayşenur Arslan'a Nedim Şener şu sert sözleri sarfetti:
"Münevver Karabulut'un parçalanmış cesedine sperm bulaştıran bir devlet var önümüzde. Çocuğunuz nüfus kağıdını alın, başka bir ilişkiniz de olmasın devletle. Dirinizi de ölünüzü de teslim edemiyorsunuz devlete."
YARIN ÜZERİME BİR KAMYON ÇIKABİLİR
Ayşenur Arslan'ın "Şener, Uluslararası Basın Enstitüsü İPİ tarafından Basın Özgürlüğü Kahramanı seçildi. Bu listede suikaste kurban giden iki gazeteci Abdi İpekçi ve Hrant Dink de var. Sen nasıl karşılıyorsun bu ödülü" şeklindeki sorusuna Nedim Şener biraz korktuğunu itiraf ederek yanıt verdi.
"Daha önce mafyai le hortumcu ile yolsuzluk yapanla, ne kadar pis işlerle karışan insan varsa onlarla ilgili haber yaptım, kitap yazdım. Alaattin Çakıcı ile ilgili kitap yazdım. Çakıcı iki konuyla ilgili üzüldüğünü haber gönderdiler bana... Ama bugün üzerime bir kamyon mu çıkacak, yarın bir arabanın altında mı kalacağım... Yoksa yönlendirilmiş biri tarafından öldürülecek miyim bilmiyorum. Bunun kaygısını cidden yaşadığım için anlatıyorum size bunları.
İşin içinde devletin olduğu cinayetlerde sizin akıbetiniz de kestirilemiyor. En kötüsü de şu: Allah korusun başıma bir şey gelse, o konuyu da soruşturacak olan isimler de o polisler olacak.
Siyaset bizden bu cinayetleri aydınlatacağız lafına güvenmemizi istiyor. Deliller karartıldı, cinayeti Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi 48 saat içinde çözdüler ama arka planında yaşananlar görülemedi, çözülemedi. Çünkü bazı isimler bunu engelliyor."
BENİM KAHRAMANIM NAİL GÜRELİ
Bu ödül benim ifade özgürlüğü savunuculuğunu açık açık yaptığım için verilmedi bence. Nail Güreli gibi ifade özgürlüğü konusunda asıl kahraman odur. Ödül belki ona verilmeli. Benim kahramanım odur. Ama bu ödül, "soruşturma yapan birimler, siyasetçiler, her kim engelliyorsa, onlara karşı yoluna devam et" diyen bir ödül bana...
"ŞAMİL TAYYAR AFFINI İSTEMİYORUM..."
"Korkutmak adına söylemiyorum ama senin soğukkanlılığını da gıptayla karşılıyorum." diyen Arslan, "Express dergisi muhabiri İrfan Aktan'ın çarptırıldığı hapis cezasını da hatırlatmak istiyorum" diyince Nedim Şener, Akdağ'ın ve Express dergisinin PKK propagandası yapmayacak bir yayın ve yazar olmadığını da söyledi ve şöyle devam etti:
"Savcılık sanki içinden hangi bölüm suç olabilir diye cımbızla kelimeleri, cümleleri çekmiş. Mahkeme de savcılığın hazırladığı iddianame ile karar vermiş. Ben "Şamil Tayyar affı ile affedilmek istemiyorum" dedim. Bunun Şamil Tayyar ile alakası yok, ben affedilmek istemiyorum. Bu davadan yargılanıp tertemiz aklanmak istiyorum. Aklandıktan sonra da gidip Şamil Tayyar'a, Mehmet Baransu'ya destek vermek istiyorum."