BIST 10.046
DOLAR 32,30
EURO 34,64
ALTIN 2.410,45
HABER /  GÜNCEL

BÇG'yi ilk defa televizyonda duymuş!

28 Şubat davasının 39. duruşmasında söz alan sanıklardan emekli albay Serdar Çelebi'den ilginç BÇG savunması.

Abone ol

28 Şubat döneminin Başbakan Askeri Başdanışmanı emekli Albay Serdar Çelebi, 28 Şubat döneminde irticayla mücadele amacıyla kurulan Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) ilk defa televizyonda, haberlerden duyduğunu, böyle bir yapılanmadan haberdar olmadığını savundu.

28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçlamasıyla yargılandıkları davanın 39. duruşması başladı.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor. Duruşmayı sanık yakınları da izliyor.

Üye Hakim Süleyman Köksaldı, sanıkların yoklamasını aldı. Duruşmada, sanık savunmalarının alınmasına devam edilecek.

BÇG'Yİ İLK DEFA TELEVİZYONDA DUYDUM

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, dün savunmasını tamamlayan sanık Serdar Çelebi'nin sorgusu yapıldı.

Üye Hakim Hakan Oruç'un, "BÇG, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan bir yapı. Genelkurmay, BÇG çalışmalarıyla ilgili belgeleri, sorumlu olduğu Başbakanlık'a göndermemiş. Bunları paylaşması gerekmez miydi?" sorusuna Çelebi, "Başbakanlık Askeri Başdanışmanları anlaşılan anlamda bir danışmanlık görevi yapmıyor. Başbakanlıktan bir soru sorulursa başdanışman vasıtasıyla Genelkurmay'dan o bilgiler alınıyor. Temasların büyük çoğunluğu askeri başdanışmanlık aracılığıyla değil, bire bir yapılıyordu" cevabını verdi.

Müşteki avukatı Emrullah Beytar'ın, "BÇG, Başbakanlık'a, yaptığı çalışmalarla ilgili bilgileri vermiyor. Siz askeri danışmansınız, bu yapılanmadan bilginiz varmıydı?" sorusu üzerine Çelebi, "Ben BÇG'yi ilk defa televizyonda, haberlerden duydum. Böyle bir yapılanmadan haberim yoktu. Başbakanlığın bilgilendirilmemesi gibi bir düşünceye katılmıyorum, Başbakanlık ilgili konularda bilgilendirildi" dedi.

Müşteki avukatı Yılmaz Bölükbaşı'nın, " 28 Şubat sürecinde iş dünyanızda sıkıntılar yaşadığınızı ifade ettiniz. Bu olanları ben28 Şubat süreciyle ilişkilendirdim, yanlışım var mı?" sorusuna Çelebi, "Yanlışınız var, benim kişisel yaşadığım sorunlardı. 28 Şubat'la, irticayla hiçbir alakası yok" yanıtını verdi.

Bölükbaşı'nın, "54. hükümeti iş başına getirdiğine inanılan anlayışa ve çevrelere, yani milli ve manevi değerlerle ilgili herkese ve herşeye irtica damgası vurularak, hiçbir iz bırakmadan 28 Şubat'ın gerçekleştirildiği yorumu var. Buna ne diyorsunuz?" sorusuna Çelebi, "Herşey emir komuta zinciri içinde, alenen, hukuka uygun şekilde yapılıyordu" karşılığını verdi.

İFADEMLE, TUTANAK ARASINDA FARKLILIKLAR VAR

Sanık emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, "İrticayla mücadeleyi takip ve kontrolle ilgili kurullar teşkil edildi Başbakanlık'ta. Genelkurmay Başkanlığı'ndan da bu kurulda daimi personel var. Bundan haberiniz var mıydı? Bunlara müdahil oldunuz mu? sorusunu Çelebi, "Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde bu kurulun faaliyette olduğunu biliyorum, gidip orada bilgi arz ediyorduk" diye yanıtladı.

Doğan'ın, "BÇG bilgi ihtiyaçları dökümanı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yayımlanmımş bir evrak. Siz fişlemeler konusunda araştırma yapıldığını, bu konuların tartışıldığını duydunuz mu?" sorusu üzerine Çelebi, "Hayır, hiçbir bilgim olmadı. Tutuklanınca öğrendim" dedi.

Sanık emekli Albay Ruşen Bozkurt'un, "Sanık savcılık beyanında benim BÇG toplantılarına katıldığımı görmüş. Hangi toplantıya katılmışım, bunu söyleyebilir mi?" sorusuna Çelebi, "3 gündür uykusuzdum, ifademde yanlışlar var. Bozkurt, o toplantılara katılmıyordu" karşılığını verdi.

Serdar Çelebi, savcılıktaki ifadeleriyle, tutanağa geçirilenler arasında farklılıklar olduğunu savunarak, "Benim katıldığım toplantının ismi iç güvenlik değerlendirme toplantısıydı, BÇG toplantısı değil" dedi.

AVUKATIN SAVUNMASI

Çelebi'nin sorgusunun tamamlanmasının ardından avukatı Müşteba Aydın, savunma yaptı. Müvekkilinin Genelkurmay Karargahında çalıştığı süreçte, 54. Hükümetin görevden ayrıldığını belirten Aydın, ortada olmayan bir hükümet için müvekkiline suç isnat edilemeyeceğini öne sürdü.

Müvekkilinin, BÇG telefon rehberi, giriş kartı gibi belgelerde isminin bulunmadığını savunan Aydın, gerçekleşmeyen bir suçun, siyasi ortam nedeniyle müvekkiline yüklenmesini kabul etmediğini belirtti. Aydın, müvekkilinin beraatını istedi.

TRT SPİKERLERİYLE FARKIM YOK

28 Şubat sanığı emekli Yüzbaşı Mustafa Babacan, bazı sözlerinin tutanağa tam olarak geçirilmediğni savunan Babacan, şunları kaydetti:

"İstanbul'da gözaltına alındığım sırada, konutumda yapılan aramada bayan görevlinin bulunmaması nedeniyle, eşime ait eşyaların bile erkek görevlilerce aranmasının üzüntüsü, uykusuzluk, yorgunluk nedeniyle bazı şeylerin tutanaklara tam olarak geçmediğini gördüm. Bunu savcıya söylediğimde o da yorgun olacak ki 'önemli olmadığını' söyledi.

Bu davada, iddianameyi okuyan TRT spikerleriyle benim aramda fark yok. Ben de gazete, televizyon ve ajansların yaptığı haberleri üstlerime sunmakla görevliydim. Hiçbir amirimden görevim dışında emir almadım. Benim görevim basın özetlerini  hazırlamakla sınırlıdır."