BIST 10.644
DOLAR 32,23
EURO 35,06
ALTIN 2.505,89
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Baykal o sözü duyunca kahroldu

CHP eski lideri Deniz Baykal'ın , 50 yıllık siyaset arkadaşı Önder Sav'la yolları hangi olaydan sonra ayrıldı?

Abone ol

Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, 7 Mayıs sabahından Deniz Baykal'ın istifa ettiği güne ve o günden de Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa oturmasına dek yaşananları bir yazı dizisi ile topladı. Küçükşahin'in hazırladığı yazı dizisinin ilk bölümünde ilginç detaylar yer alıyor. İşte onlardan bazıları:


BAYKAL’ın sessizliği 10 Mayıs Pazar günü bitti. CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) toplanmasını istedi, son kez Genel Başkan olarak geldiği Genel Merkez’de odasına geçti. Genel Başkan yardımcılarını çağırdı, Sav biraz gecikmeli katıldı. Baykal, çantasından bir metin çıkardı ama okumadan önce, “Daha başından söyleyeyim, istifa edeceğim. Sorunu çözdüm. Komplo yapanları sevindiremeyiz. Aynen imzasız mektuplar, gizli tanıklar, şantaj kasetleri gibi bir şey. Mücadelem hukuk yoluyla sürecek” dedi. Odadakiler, çok üzgündü; istifaya itiraz ettiler. Baykal’ın yanıtı hazırladı, hazırladığı metni okudu. Okuma bitince, “Kimseye hesap vermeyeceğim, mücadele edeceğim. Siyasetten çekip gitmeyeceğim. Şimdi aranızdan birini bulun, beraber destekleyelim” dedi.


SALI günü CHP grup toplantısı vardı. Sav, Grup Başkanvekilleri Kılıçdaroğlu, Anadol ve Okay ile buluştu. Sav, Cevdet Selvi’ye, “En kıdemlimiz olarak sen konuş” önerisi yaptı. Selvi, “Yok, sen konuş” deyince, kabul etti. “Grup karışmasın” gerekçesiyle de milletvekillerine söz verilmesini önledi. İlk planını yürürlüğe koymuştu: “Milletvekillerine söz verilmesi halinde, o günün ortamında çoğu Baykal’a destek verecek, ‘Geri dön’ çağrısı yapacaktı.”


ÖNDER SAV'IN ÜÇ MESAJI

Okumak için ikinci sayfaya geçiniz

[PAGE]



Sav’ın 3 mesajı

Sav, grup konuşmasında 3 mesaj verdi:

1- Artık göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
2- Sayın Genel Başkanımız da aynen Atatürk, İnönü ve Ecevit gibi tarih sayfalarındaki saygın yerini almıştır.
3- Şok yaşadık, ama dağıtmadan yolumuza devam edeceğiz.

Grup toplantısının ardından Sav, Anadol ve Okay ile bir araya geldi. “Mesajlarım anlaşıldı mı?” diye sorduktan sonra, bu iki yakın arkadaşına, “Deniz Bey’in istifa açıklamasını dikkatli okuyun. Bu istifa değil, geri dönüş açıklaması” dedi. Anadol, “Geri dönüşü yanlış olur” karşılığı verdi. Sav daha ileri gitti: “Parti batar.” Sohbet, Baykal’ın önünü kesecek ilk işaret fişeği oldu.

İlk Baykal dillendirdi

Grup toplantısının ardından Sav, Mustafa Özyürek, Yılmaz Ateş ve Onur Öymen, Baykal’ın evine giderek tarihi bir görüşme yaptı. Baykal, bu en güvendiği 4 arkadaşına şunları dedi: “Partinin desteğini alacak biri varsa çıkarın, aranızdan biri de olur. Böyle birini ben de desteklerim. Kamuoyunda Kemal’in adı var, o da olabilir. Yeter ki tam destek alsın, partinin çizgisini değiştirmesin.”

Kılıçdaroğlu'na itiraz

Sav, Kılıçdaroğlu konusunda tek kelime etmedi; ama diğerleri karşı çıktı, “Partiyi toparlayamaz” dediler. Ateş, “DYP ve ANAP, liderleri gidince dağıldı. Siz olmazsanız birliği koruyamayız. Kılıçdaroğlu da aday olmadığını söyledi” dedi. Baykal, “Anlaşın. Tabii anlaşamazsanız partiyi sahipsiz bırakamayız” dedi.

‘Yokum’ dediğiniz an

Ancak yine son sözü Önder Sav söyleme gereği duydu: “Siz yukarıda aday olarak durduğunuz sürece kimse aday olmaz; hain, komplocu damgası vurulur. Yokum, dediğiniz an ise aday çıkar.”
Sav, Baykal’ın bu sözlerinden pek memnun kalmadığını anladı. Baykal da, “Somut bir açıklama yapmamız doğru olmaz” yanıtıyla, ‘geri dönüş’ sinyali verdi. İşte bu buluşma Sav’ın, Baykal’la yollarını ayıran toplantı oldu.

Baykal’ın almadığı mesaj

Baykal, o gün, grup konuşması için Sav’a, “Ne güzel bir konuşma yapmışsın” diyerek teşekkür de etti. Sav’ın mesajlarını almamıştı; oysa Sav, o konuşmada dönüşe kapalı olduğunu göstermişti. 12 Mayıs Çarşamba günü MYK toplantısında da Sav, tavrını sertleştirerek sürdürdü. “Bazı arkadaşlar Deniz Bey adını sömürüyor. Yalakalıkla yakınlığı karıştırıyor. Ben en yakınıyım; ama yalakası değilim” dedi.

Baykal’la ilk görüşme

Üzerindeki baskıyı gittiği her yerde hisseden Kılıçdaroğlu, nihayet Baykal’a telefon etmiş, rutin bir konuda bilgi vermiş, ‘Geçmiş olsun’ dileğini iletmiş, “Biraz rahatlamışsınızdır” demiş, “Tabii” yanıtı almıştı. Kılıçdaroğlu, Baykal’a, yüz yüze görüşmek istediğini de iletti, “Uygun olunca görüşelim” yanıtı aldı. Aynı gün, Baykal, dikkat çekici bir tutum daha sergiledi. Sözcü Mustafa Özyürek, NTV’de Kılıçdaroğlu’nun Baykal tarafından da telaffuz edildiğini söyledi. Özyürek, arabasına binmişti ki, Baykal aradı; bunun düzeltilmesini istedi. Bu düzeltme işlemi de CHP’de kafaları bulandırmıştı.