BIST 9.080
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.309,13
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Başbakanlıktan son dakika AK Saray açıklaması

AK Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla ilgili olarak Başbakanlıktan son dakika bir açıklama yapıldı.

Abone ol

Beştepe'de yapılan ve AK Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla ilgili olarak Başbakanlıktan yapılan açıklamada, "Kamuoyu yapılan açıklamalar ve tartışmalarla yanlış yönlendirilmektedir. Kullanılan araçlar, binalar şahıslara değil, hizmet makamlarına tahsis edilmiştir. Tüm bu imkanların gerçek sahibi millettir" dendi.

Başbakanlık'tan, "Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık hizmet binalarına ilişkin yanlış yönlendirmeler" başlığıyla yapılan açıklamada "Tüm bu imkânların gerçek sahibi sadece millettir. Emanetin kime verileceğine de yine sadece aziz milletimiz karar verecektir" denildi.

544fc0a5f97adb1a901a52c5.jpg

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:

Milletimizin ve devletimizin itibarını temsil eden hizmet binaları ve araçları üzerinden, tamamen art niyetli polemikler yapılması hiç kimseye fayda sağlamamaktadır. Bugüne kadar başta yargı kurumları, bakanlıklar ve bir çok kamu binaları için büyük yatırımlar yapılmış devletimizin bir çok birimi hizmetin gereğine yakışır imkanlara kavuşturulmuştur. Türkiye büyümektedir. Ülkemiz dünyada hak ettiği yeri hızla alırken temsil ve hizmet imkânlarının aynı şekilde büyümesinden ve milletimize layık standartlara ulaşmasından kimse rahatsız olmamalıdır.

54141820f630990bb878b7b4.jpg

AK Saray'ın maliyetinin ortaya çıkmasıyla başlayan tartışmaya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı.

Arınç, “Bazılarında da bir azamet göstermesi bir debdebe göstermesi de gerekebilir. Bizim Osmanlı geleneğinde de böyledir. 'Burada 1 katrilyonun üzerinde masraf yapıldı. Bu kadar olmamalıydı' derseniz bu tartışılabilir. Bunu tartışabiliriz. Az bir para değil” dedi.

AK SARAY ASLINDA BAŞBAKANLIK BİNASI OLACAKTI

Yeni Cumhurbaşkanlığı binası hakkındaki eleştiriler üzerine Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"Burası benim bildiğim kadarıyla, hükümette bulunduğum dönem içerisinde, yeni Başbakanlık binası olarak tasarlandı. O zaman bize söylenen veya sorduğumuzda karşımıza çıkan cevap şuydu ve makuldü. Bugün Ankara'nın merkezinde bir merkezde Başbakanlık binası var. Ama 20'ye yakın yerde de Başbakanlığa ait kurumların binası var. Dolayısıyla birbirleriyle irtibatları, koordineleri zor oluyor. Dünyanın hiçbir yerinde sokağa açılan Başbakanlık merkez çalışma binası, konutu kastetmiyorum, yoktur. Oysa biz konuklarımızı bile sokak ortasında merasimle karşılıyoruz. Başbakan merdivenden iniyor, aracına biniyor, gidiyor. Dolayısıyla 'bir bahçe içerisinde, bir avlu içerisinde bir Başbakanlık merkez çalışma binası yapılması iyi olur' denildi. Son ana gelinceye kadar Sayın Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra Sayın Başbakan ile görüşmüşler. 'Burayı Cumhurbaşkanlığı Sarayı olarak düşünüyoruz, siz de burayı kullanabilirsiniz veya bu şekilde devam edebilirsiniz' denilmiş. Sayın Başbakanımız da buna rıza göstermiş."

bülent-arinç.jpg

AK SARAY AZAMET GÖSTERGESİ

Bunun üzerine iki türlü tartışma yapıldığını kaydeden Arınç, şunları kaydetti:
"Bir tanesi, 'Çankaya Köşkü vardı. Atatürk'ten bu yana cumhurbaşkanları burada olurdu. Neden böyle ayrı ve yeni bir bina yapılıyor?' Bunlar kamu hizmetlerine tahsis edilmiş binalardır, kutsallık yoktur. Kutsallık dini bir hükümdür. Orası da olur burası da olur. Böyle düşünmemiz daha makuldür. Sonunda eğer Çankaya Köşkü olarak devam edecek olsaydı orası da bir köşktür ve Ankara'nın en değerli yeridir... Çankaya Köşkü'nün orasını imara açsak, bu imar sonunda orada yapılacak her şey 2,5 katrilyon eder. Ekonomik gözle bakmamak lazım. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, isterseniz Aksaray veya sizin tabirinizle başka bir şey var o söylensin. Bir defa dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlığı makamları, sarayları prestijli yerlerdir. Bu kadar mıdır onu kastetmiyorum. Çoğu yerlerde bir eski saray kalıntısı da olabilir. Bazen parlamento binaları da böyledir. Bazılarında da bir azamet göstermesi bir debdebe göstermesi de gerekebilir. Bizim Osmanlı geleneğinde de böyledir."

AZ PARA DEĞİL İTİRAFI

Ömer Seyfettin'in Pembe İncili Kaftan'dan örnek veren Arınç, şunları kaydetti:
"Pembe İncili Kaftan bir güç gösterisidir. Aynı zamanda bu kabuller de Osmanlı'da bir geleneğe tabidir... Dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlığı makamları yani çalışma ofisleri şüphesiz daha büyük olur, daha görkemli olur. Burada orman çiftliğinin çok az bir yeri vardır, daha çok Orman Genel Müdürlüğü ve oradaki bazı lojmanların bulunduğu alandan istifade edilmiştir. Onların da dökümleri var... 'Burada 1 katrilyonun üzerinde masraf yapıldı. Bu kadar olmamalıydı' derseniz bu tartışılabilir. Bunu tartışabiliriz. Az bir para değil. Bunu incelediğimde şu çıktı karşıma. Özel imalat bunlar. O kadar ince işçilik kullanılmış ki biz de vakıflarda bunu görüyoruz... Öngörülemeyen bazı imalatlar için sonradan keşif artışı verilebiliyor. Haddim olmayarak çok da aklım ermez de 'nereye gitti bu paralar, ne oldu' falan dediğimizde zaten dün müteahhitin firması falan da açıklanmış. Bazı işler özel imalat olarak yaptırılmış. Bunlar doğrudur ama masraflıdır."

OLMAMIŞ ŞEYİ KONUŞMANIN ALEMİ YOK

Mütevazi bir insan olduğunu ve tevazuyu sevdiğini anlatan Arınç, israfa da karşı olduğunu belirtti. Meclis Başkanlığı döneminde akan suyun bile hesabını sorduğuna dikkati çeken Arınç, resmi konutu da kullanmadığını anımsattı. Arınç, "Bu benim şahsi düşüncemdir. Ben cumhurbaşkanı olsaydım, nasıl yapardım? Olmamış şeyi konuşmanın alemi yok burada. Rakam yüksek, bu yükseklik neden kaynaklanıyor, tartışılabilir" dedi.