BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 35,02
ALTIN 2.428,44
HABER /  GÜNCEL

Başbakanlık müdahillik gerekçesini açıkladı

Aşkın, duruşmada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir icra organı olduğu için davaya müdahil olduğunu açıkladı...

Abone ol

Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Aşkın: "Duruşmada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir icra organı olduğunu ve bu sıfatla davaya müdahil olabileceğini söyledi.

HÜKÜMET BİR İCRA ORGANI

Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Sami Arslan Aşkın, 12 Eylül davasının 2. duruşmasında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir icra organı olduğunu ve bu sıfatla davaya müdahil olabileceğini, yine bugüne kadar hükümetin neden müdahil olmadığının sorgulanması üzerine, böyle bir yargılamanın ancak 32 yıl sonra yapılabildiğini belirttiğini" bildirdi.

Aşkın, yazılı açıklamasında, duruşmada, davaya müdahil olmak isteyen iki parti temsilcisi ve vekilinin, dün ve bugünkü beyanlarında, "Darbenin bu hükümete karşı yapılmadığını kastederek, hükümetin davaya müdahilliğinin hukuken mümkün olamayacağını, bugüne kadar gelen hükümetlerin ve iş başındaki hükümetin neden bu konuda bugüne kadar bir girişimde bulunmadıklarını" ifade ettiğini aktardı.

Aşkın, "Yine, müdahillik talebinde bulunan avukatlardan biri, Başbakanın, davayı siyasi malzeme yaptığını, daha bu sabah yaptığı açıklamada referandumda 'evet' oyu vermeyenlerin bu davaya müdahil olamayacağını, hukuku bilmediğini ve ihlal ettiğini söyleyerek bu beyanlarının zapta geçmesini istedi" ifadesini kullandı.

YARGILAMA BAŞBAKANIMIZIN SAYESİNDE OLMUŞTUR

Kendisinin de araya girerek avukatın beyanlarının, tamamen siyasi ve alakasız olması nedeniyle zapta geçmemesi gerektiğini belirttiğini vurgulayan Aşkın, şunları kaydetti:

"Bu arada müdahale talebinde bulunan diğer avukatlardan bir kısmı araya girerek, avukatın duruşmadaki beyanlarında özgür olduğunu ve bunları zapta geçirme hakkının bulunduğunu toplu ve karışık olarak söyledi. Mahkeme başkanı da avukatın bu sözlerini zapta geçti.

Bunun üzerine söz istedim ve mahkeme başkanı bir süre sonra tarafıma söz verdi.

Beyanlarımda; bazı parti temsilcisi ve müdahil olmak isteyen vekillerin siyasi beyanlarda bulunduklarını, son olarak davayla alakası olmadığı halde savunma özgürlüğünün arkasına sığınılarak bu ülkenin Başbakanına hakaret ve iftiraya varan beyanlarda bulunulduğunu, bunları kabul etmemizin mümkün olmadığını ifade ettim.

Bugün burada bu yargılamanın yapılabilmesinin Başbakanın başında bulunduğu siyasi partinin çoğunlukta olduğu Meclis ve yine Başbakanın başında bulunduğu hükümetin sayesinde olduğunu ve bunlara borçlu olduğumuzu belirttim.

Beyanlarımda ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, kendisini oluşturan bakanların şahsında bir icra organı olduğunu ve bu sıfatla davaya müdahil olabileceğini, yine bugüne kadar hükümetin neden müdahil olmadığının sorgulandığını, ancak bugüne dek böyle bir yargılamanın yapılamadığını, yargılamanın 32 yıl sonra ancak yapıldığını belirttim.

Bunun üzerine salondan ve avukatlardan bazı tepkiler gelmesi üzerine duruşmaya ara verildi."