BIST 10.248
DOLAR 32,25
EURO 34,67
ALTIN 2.393,97
HABER /  POLİTİKA

Başbakan Erdoğan ulusa seslendi

Şehirlerimiz kapı komşusu yaptıklarını kaydeden Erdoğan, ''Hızlı trenle git gel Konya 2.5 saat olacak'' dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu, bu büyüklüğünün gerektirdiği her adımı da içeride dışarıda atmaya devam edeceğini belirterek, "Olumsuz düşünmek ve karamsarlığa kapılmak için hiçbir sebep yoktur, Türkiye hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor" dedi.

Erdoğan, televizyonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, Temmuz ayı içerisinde dış politika açısından yoğun ve önemli bir trafik içinde bulunduklarını ifade etti.

G-8 Zirvesi'ne katılmak üzere, 8 Temmuz'da gittiği İtalya'da çok önemli etkinliklere katıldığını ve çok yararlı temaslarda bulunduğunu anlattı.

Erdoğan, bütün bu temasların, başta Türkiye'nin AB üyeliği süreci olmak üzere, gündemde yer alan her konuda, kayda değer sonuçlar üreteceği konusunda ümitli olduklarını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, "Bu vesileyle, AB müzakere sürecinde, zorluklara rağmen ilerlemenin devam ettiği ve vergilendirme başlığının da müzakereye açıldığı bilgisini sizlere vermek istiyorum. Bu sürecin bazı zorlukları beraberinde getireceğini zaten öngörmüştük, şimdi bu bilinçle ve eksilmeyen bir samimiyetle, gayretle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnanıyorum ki, her geçen gün, AB ülkeleri nezdinde, bu gayretlerimiz daha iyi anlaşılacak ve yolumuz kısalmaya başlayacaktır. Dünyada yaşanan son gelişmelerle birlikte, Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece Türkiye için değil, AB için de ne kadar değerli olduğu daha da açık biçimde ortaya çıkmıştır. Bunun Avrupa kamuoyu tarafından da zaman içinde daha iyi fark edileceğine inanıyoruz" dedi.

Temmuz ayı boyunca önemli dünya liderlerinin Türkiye'de ağırladığını ifade eden Erdoğan, "Bu ay içinde Suudi Arabistan Şura Meclisi Başkanı ile Dubai Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Sayın Muhammed Bin Raşid El Maktum ile birer görüşme yaptık. Bu görüşmelerde, Türkiye'nin Suudi Arabistan ve Dubai ile ilişkilerine yeni açılımlar getirecek önemli konularda mutabakat sağladık" diye konuştu.

FİLİSTİN'DE BARIŞ


Erdoğan, 16 Temmuz'da Filistin Ulusal Yönetim Başkanı Sayın Mahmud Abbas'ı misafir ettiklerini belirterek, "Kendisine Filistinli kardeşlerimize karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluluğumuzun farkında olduğumuzu ve yanlarında yer almaya devam edeceğimizi bir kere daha ifade ettik. Ulusal yönetimin güçlendirilmesi ve Filistin halkının sosyo-ekonomik şartlarının iyileştirilmesi konusunda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu vurguladık. Bu çerçevede, tabii ki, çok yönlü pek çok somut proje üzerinde görüş birliğine vardık. Yine bölgede barışın tesisi konusunda, öncelikle Filistin'in kendi iç barışının bizim için çok büyük önem taşıdığını altını çizerek ısrarla vurguladık" dedi.

Erdoğan, "Türkiye'nin gayretlerinin devam edeceğini de Sayın Abbas'a ifade ettik. En son Gazze'de yaşanan acı insanlık tablosunun bir daha bölgede asla yaşanmaması için gereken her türlü adımı atmaya kararlı olduğumuzu ifade ettik. Ayrıca, şu hususu da bir kere daha vurgulamak istiyorum: Sayın Abbas'ın bu ziyareti, Rum basınında yer alan ve maalesef bazı medya kuruluşlarının da tahkik etmeden kullandıkları bazı yalan haberleri açıkça tekzip etmesine de vesile oldu. Çünkü haberler yalandı" diye konuştu.

TÜRKİYE SURİYE İLİŞKİLERİ


Suriye ile ilişkilerdeki tarihi iyileşmenin de devam ettiğini anlatan Erdoğan, Halep'te gerçekleşen Suriye ziyaretiyle özellikle Orta Doğu'daki gelişmeleri birlikte değerlendirme fırsatı bulduklarını ve iki ülke arasındaki dostluk, komşuluk ilişkileri yeni açılımlar kazandığını ve daha da güçlendiğini söyledi.

Suriye Devlet Başkanı Sayın Beşar Esat ile Halep'te yaptıkları görüşmede, hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem de bölge ve dünya meselelerini detaylarıyla görüşme imkanı bulduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunlara yer verdi:

"Memnuniyetle ifade edeyim ki, Türkiye ile Suriye arasında bütün bu meselelere bakışta önemli bir paralellik ve uyum yaşanmaktadır. İki ülke arasındaki bu güzel yakınlaşmanın bölgemizde ve dünyada, komşular arası ilişkilere örnek teşkil edecek bir seviyeye yükselmesinden büyük mutluluk duyuyorum. Ortak bir geçmişe ve akrabalık ilişkilerine sahip iki ülkenin böyle sıcak ve dinamik ilişkiler içinde olması, sadece bu iki ülke için değil, yıllar yılı çatışmalarla sarsılan bölgemiz için de çok değerli bir tecrübedir. Suriye ile bu yakınlaşmanın daha da gelişmesi, iki ülke arasındaki işbirliği imkanlarının zenginleştirilmesi, iki kardeş halk arasındaki bağların daha da güçlenmesi için gerekli her adımı kararlılıkla atmayı bundan sonra da sürdüreceğiz. Suriye'ye bir dost ve komşu ülke olarak değer veriyoruz ve bu hissiyatımızın aynı samimiyetle Suriye tarafında da yaşatıldığından asla şüphe etmiyoruz."

ÜLKEMİZİ SEVİYORUZ

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye büyük bir ülke, bu büyüklüğünün gerektirdiği her adımı da içeride dışarıda atmaya devam edecektir. Olumsuz düşünmek ve karamsarlığa kapılmak için hiçbir sebep yoktur, Türkiye hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor. Türkiye'nin, şu güzel yaz günleriyle birlikte yakaladığı iyimser çizgiyi devam ettireceğine ve her geçen gün global krizin etkilerinden adım adım uzaklaşacağına samimiyetle inanıyoruz.

Sıkıntılarımız elbette tümüyle ortadan kalkmamıştır ama gördük ki en olumsuz şartlarda bile ayakta kalmayı, hızımız azalsa bile ilerleme irademizi kaybetmemeyi artık biliyoruz. Bu ülkenin huzur ve istikrarını asla bozdurmayacağız. Bu ülkede millet iradesinin, demokrasinin, hukukun ve insan onurunun tartışma konusu yapılmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Türkiye'yi hepimizin gurur duyacağı, dünyanın örnek alacağı bir ülke haline getirmek için bütün gücümüz ve enerjimizle çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir güçlükten yılmayacağız, hiçbir engele takılıp kalmayacağız. Mazeret, bahane, problem değil; iş, hizmet ve proje üreteceğiz. Milletimizi asla hayal kırıklığına uğratmayacak, umudu daima canlı tutacağız. Hepimiz ülkemizi seviyor, bu ülkenin büyük hedeflerine ulaşacağı o mutlu ve müreffeh yarınlara inanıyoruz."

DEV PROJELERE İMZA ATTIK

Erdoğan, televizyonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, Türkiye'nin yarınlarına damgasını vuracağına inandığı dev projelerden ikisine özel olarak dikkat çekmek istediğini kaydetti.

Bunlardan ilkinin enerji alanında önemli bir uluslararası ve hatta kıtalararası proje olan NABUCCO Projesi olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, projenin imza aşamasına kadar olan gelişmelerine değinerek, "Nihayet bu ay içinde ilgili ülkelerle birlikte bu önemli projenin startını resmen verme mutluluğunu da yaşadık" dedi.

Erdoğan, 13 Temmuz günü Avusturya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya başbakanlarıyla birlikte, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso'nun da katılımıyla ilk resmi anlaşmayı, hükümetlerarası zirve toplantısında imzaladıklarını anımsatarak, "Bunu sadece Türkiye ve diğer ortak ülkeler için değil, Asya'dan Avrupa'ya uzanan çok geniş bir coğrafyada yeni bir dostluk ve işbirliği döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu imzalarla Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde de yeni bir sayfa açılmıştır. İnşallah daha sonraki aşamalarda Ortadoğu coğrafyası da bu projenin bir parçası haline gelecektir, umudumuz, beklentimiz bu yöndedir" diye konuştu.

DOĞALGAZDA 4. ANA ARTERİZ



Samsun-Ceyhan petrol boru hattına yönelik çalışmalar bütün hızıyla sürdürdüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, Türkmen doğalgazının Türkiye'ye naklini ve Irak doğalgazının Kerkük-Yumurtalık Hattı'na paralel bir boru hattı vasıtasıyla ülkemize sevkini sağlayacak diğer önemli projelerde de önemli ilerlemeler sağlamış durumda olduklarını dile getirdi.

Atılan bu adımların Türkiye'yi doğalgazda Avrupa'nın dördüncü ana arteri konumuna getireceğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonektörü ile başlayan, NABUCCO projesinin hayata geçmesiyle devam eden bu sürecin sonunda bu hedefimize ulaşmış olacağız. Ülkelerin sürekli artan enerji ihtiyacı dikkate alındığında, enerji transferine büyük rahatlık getirecek bu projelerin sadece bölgemiz için değil, dünya için de ne kadar hayati projeler olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Bu tablonun bizim için bir başka anlamı da ülkemiz doğalgaz altyapısının Avrupa'nınkiyle birleşecek olmasıdır. Bu sayede Avrupa Birliği ile enerji alanındaki ilişkilerimiz bir başka boyut kazanacak; Türkiye Avrupa Birliği'nin enerji politikasında önemli bir ortak haline gelecektir. İnanıyorum ki Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin doğal bir parçası olduğu, olması gerektiği gerçeği bu gelişmelerle birlikte çok daha iyi anlaşılabilecektir."

NABUCCO NE KAZANDIRACAK?

Erdoğan, NABUCCO projesindeki bu ilk resmi anlaşmayı bir başlangıç olarak kabul ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Önümüzdeki süreçte hem ilgili hükümetlerin, hem de projenin bir parçası olan şirketlerin daha pek çok adım atması gerekiyor. Türkiye olarak bu projenin hem ülkemize, hem de bölgemize getireceği kazanımların farkındayız, sorumluluklarımızın gereğini de bihakkın yerine getirmekte kararlıyız. Bu projenin getireceği yeni imkanlar, diğer bölgesel projelere de hız kazandıracak, ilham verecektir.

Bu çerçevede, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak ve Mısır başta olmak üzere, Hazar ve Orta Doğu bölgelerinde bulunan kayda değer doğal gaz üreticisi ülkelerin de zaman içinde bu bölgesel projenin bir parçası olacaklarına inanıyoruz. Projenin ileri safhalarında İran ve Rus doğalgazının NABUCCO boru hattı üzerinden Avrupa'ya ihracını temin etmek için de uygun şartlar oluşturmaya çalışacağız. Yine dünyanın en büyük doğal gaz üreticilerinden olan Katar'ın, ülkemizde tesis edilecek bir sıvılaştırılmış doğal gaz terminali vasıtasıyla, NABUCCO projesinin bir parçası haline gelmesini de imkan dahilinde görüyoruz."

Marmaray'la iki kıtayı denizin altından birbirine bağladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Böylece Asya ve Avrupa kıtaları kesintisiz biçimde demiryoluyla birbirine bağlanmış oluyor, inşallah bu büyük projeyi tamamladığımızda adeta yeni bir devir açmış olacağız. Ve yine bunun yanında bir de lastikli yani otomobillerin de geçeceği denizaltından bir geçişin de şu anda adımlarını atıyoruz" dedi.

Erdoğan, Türkiye'yi bir uçtan bir uca duble yollarla donatma hedefleri doğrultusunda onlarca projeyi yine hayata geçirdiklerini, 10 bin kilometreye yakın duble yol yaptıklarını, çok ve önemli mesafeler aldıklarını söyledi.

GİT GEL KONYA 2.5 SAAT OLACAK


Bugün yüksek hızlı tren sayesinde Eskişehir-Ankara arasındaki seyahat birbuçuk saate inmiş durumda olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Proje hizmete açıldığında Ankara-Konya arası da 1 saat 15 dakikaya inmiş olacak. Bunun insanlarımıza getireceği rahatlıkları, ticari hayatımıza, kültürel hayatımıza, turizme getireceği yeni imkanları düşünebiliyor musunuz? Şunu hep söylüyorum; biz artık şehirlerimizi sınır komşusu olmaktan çıkarmak, kapı komşusu haline getirmek istiyoruz. Hani diyorlardı ya 'git gel Konya 6 saat'. Artık git gel Konya 6 saat denmeyecek, 'git-gel Konya ikibuçuk saat' denecek."

Erdoğan, "Başlattığımız projeleri asla bir köşede unutup çürümeye terk etmeyeceğiz, bitirip hizmete açma sorumluluğunu da bundan önce olduğu gibi yine üstleneceğiz" dedi.