BIST 10.046
DOLAR 32,33
EURO 34,70
ALTIN 2.408,54
HABER /  GÜNCEL

Bakanlıktan o iddiaya jet yanıt

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Marmara Denizi'ndeki kirlilik haberlerine ilişkin açıklama yaptı.

Abone ol

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, son günlerde bazı bazın yayın organlarında yer alan haberlerde Marmara'nın çok büyük bölümünün artık deniz özelliklerine sahip bir su kütlesi olmaktan çıktığı, foseptiğe dönüştüğü ve denizin doğu kesimlerinde yer yer oksijensiz bölgeler olduğu belirtilerek, evsel atıksuların biyolojik arıtmadan geçirilmeden denize verildiğinin ifade edildiği belirtildi.

Marmara Denizi'nin ekosistem ve kirlilik kalite göstergelerine göre incelenmesinin, bakanlıkça yürütülen "Denizlerde Kirlilik İzleme Projesi" kapsamında, 2009-2011 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Enstitüsü ile TÜBİKAK-MAM tarafından yapıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Marmara Denizi'nde 2011 yılında toplam 64 istasyonda yapılan çalışmalara göre, Marmara Denizi'nin tuzluluk farkına dayalı iki tabakalı yapısı sebebiyle üst, ara ve alt su tabakalarındaki çözünmüş halde bulunan oksijen ve besin maddelerinde önemli konsantrasyon farklılıkları mevcut olup, alt ve ara su tabakaları (yaklaşık olarak 15 metrenin altındaki sular) üst su ile karşılaştırıldığında oksijence fakir ve besin elementlerince zengindir. Ayrıca, Boğaz üst akıntısı ile Tuna Nehri'nin taşıdığı kirli sular ile kirlenmiş olan Karadeniz suları Marmara Denizi'ne karışmaktadır. Çözünmüş oksijen değerleri 2009 yılından bugüne Marmara Denizi yüzey suları genelinde herhangi bir değişiklik göstermemiş olup; 8-10 mg/l düzeyinde bulunmaktadır. Ayrıca, nitrit, nitrat ve amonyak değerleri kasım-nisan ayları arasında Karadeniz'den giren suların besin tuzlarının (özellikle nitrat iyonları) Marmara Denizi'ne karışması ile bazen zenginleşmekle birlikte izleme proje sonuçlarına göre yıllara sari azalma eğilimindedir." Açıklamada, 1991-1992 yılında Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen Marmara, Ege ve Akdeniz'de Demersal Balıkçılık Kaynakları Sörvey Raporuna göre, Marmara Denizi'nde yaz dönemi boyunca 20-500 metre arasında değişen derinliklerde demersal balıklar için 33 familyaya ait 51 tür bulunduğu ifade edildi.

Bakanlıkça yaptırılan izleme çalışması sonucunda ayrıca Kasım 2011 döneminde ve 10-100 metre arası derinliklerde gerçekleştirilen bu araştırma sonucunda 60 familyaya ait 87 balık ve makrozoobentik tür tespit edildiği kaydedilen açıklamada, elde edilen tüm av kompozisyonun içerisinde 36 familyaya ait 60 tür demersal balık bulunduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Sağlık Bakanlığı tarafından 'Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği' çerçevesinde yapılan izleme çalışmalarına göre, 2008 yılında Marmara Bölgesi'nde toplam 282 noktadan numune alınarak izleme yapılırken, 2010 yılında bu rakam 554'e çıkmıştır ve 473 nokta yönetmeliğe uygun değerlere sahiptir. 2008 yılından bu yana Marmara Bölgesi'nde yüzme suyu alanı sayısı yüzde 96 artış göstermiştir.

Marmara Bölgesi'nde 23 plaj, 3 marina ve 1 yat '2011 yılı Mavi Bayrak' ödülünü almıştır.

'Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği, Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği' uyarınca, Marmara Bölgesinde; Bandırma körfezi, Gemlik Körfezi-İstanbul Boğazı doğu girişi arası, İstanbul Boğazı batı girişi-Büyükçekmece arası hassas alan olarak ilan edilmiştir. Bu alanlarda 2011 yılı sonu itibarıyla tamamlanan 'Türkiye Kıyılarında Kentsel Atıksu Yönetimi Projesi' kapsamında mevcut atıksu arıtma tesislerindeki yenilenme ihtiyacı ve kurulması öngörülen atıksu arıtma tesisleri belirlenmiştir. Buna göre mevcut tesislerden 33'ünde iyileştirme yapılması gerekirken; 32 adet yeni tesis kurulması öngörülmektedir.

Ayrıca, Bakanlığımız koordinasyonunda Marmara ve Susurluk havzaları için Havza Koruma Eylem Planı hazırlanmış; havzalarda tüm yerleşim birimleri için kentsel AAT planlamaları ile revizyon çalışmaları yapılmış; kolektör hatlarının güzergahları belirlenmiş ve bunların maliyet analizleri ortaya konmuştur.

Bilindiği üzere Marmara Denizi ve Boğazlar yoğun gemi trafiğine sahiptir.

Bu kapsamda gemi kaynaklı kirliliğin önlenmesi amacıyla 28 Aralık 2011 tarihi itibarıyla Marmara Bölgesi'nde 112 adet kıyı tesisinde gemilerden atık alınması hizmeti verilmektedir.

5312 sayılı 'Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun ve Uygulama Yönetmeliği' kapsamında gerçekleştirilen Ulusal ve Bölgesel Acil Müdahale Planlarının Hazırlanması Projesi dahilinde Marmara ve Boğazlara ilişkin bir adet bölgesel Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır."