BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

Bahçeliden kurşun gibi sözler

Bahçeli, Erciyes'te bozkurtlar Ankara'da susuyorlar sözlerine bugün cevap verdi. İşte Bahçeli'nin o eleştirileri;

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partililere ülkücülük dersi verdi AK Parti'ye ateş püskürdü. Bahçeli, Öcalan konusunda partisini eleştirenlere "küçük beyinli" yakıştırması yaparken, gerekirse yeniden "Anadolu'yu fethederiz" sözleri salonu ayağa kaldırdı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Partisinin 40’ncı Kuruluş yıldönümü nedeniyle yapılan “Çözülen Ülke Türkiye ve Ülkümüz” konulu konferansta konuştu.

Bahçeli, yaklaşık 2 saat boyunca milletvekilleri, partililer ve parti yöneticilerinin katıldığı konferansta son günlerde tartışma konusu olan Kürt açılımına yönelik mesajlar verdi ve ülkücülere seslendi.

AK PARTİ’Lİ BOZDAĞ’A 'KÜÇÜK BEYİNLİ' DEDİ

Büyük davaların büyük hayalleri olan adamların omuzlarında taşındığını, büyük başarıların büyük hedeflerin sonucunda ortaya çıktığını kaydeden Bahçeli, “Hayat varlığını sürdürmek isteyen ve bunun gereğini yapanlar mükâfatlandırıcıdır. Ancak gideceği limanı bilmeyenler için fırtınalarla dolu bir deryadır.”dedi.

Tarihin henüz basit fikirlerden büyük heyecanlar, küçük heyecanlardan ise büyük ülkülerin doğduğuna şahitlik edemediğini ifade eden Bahçeli, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın “Erciyes’te uluyorsan Ankara’da da Meclis’te de uluyacaksın” sözüne yanıt verdi. Bahçeli, “Erciyes’teki bozkurtun sesini Ankara’da da arayan küçük beyinlerin ve küçük kafaların büyük davaları taşıdığı görülmemiştir” dedi.

BAHÇELİ'DEN ÜLKÜCÜ
ŞEHİTLER HATIRLATMASI

[PAGE]

“ÜLKÜCÜ ŞEHİTLERİ” ANDI AYAKTA ALKIŞLANDI

Bahçeli, her milliyetçinin ülkücü olmadığını ancak ülkücü olmak için milliyetçi olmanın şart olduğunu belirtti. Ülkücünün durağan, geride kalmış bir hayatın takipçisi olmadığını, ülkücülük yolunun meşakkatli ve çileli bir yol olduğunu söyledi. “Ülkücülük, ‘Vatanım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun’ diyebilen, diyebilmiş ve diyebilecek yiğitlerin şeref payesidir. Ülkücüler, milletinin kendilerine ihtiyaç duydukları anlarda ortaya çıkarak millet ve vatan sevgisinin sınavını ölüm ve mahkûmiyet karşısında verebilmişlerdir. Onları ve mücadelelerini unutmak asla ve asla mümkün değildir. Şayet bugün sessiz duruyorsak unuttuğumuz için değil, acılarını, mücadelelerini ve aziz hatıralarını yüreklerimizde taşıdığımız içindir”diyen Bahçeli, konuşmasında “ülkücü şehitleri”de isimlerini sayarak andı.

Bahçeli’nin “ülkücü şehitleri” anması salondakiler tarafından ayakta alkışlandı. Bahçeli, “Unuttuğumuz sanılmasın. ‘Çankaya yokuşunda balam’ diye başlayan marşlar kulağımızdadır. Hasretle söylediğimiz ‘Çırpınırdı Karadeniz’ hala dilimizdedir. Yollar, kaldırımlar, yurt odaları, okul binaları, kahvehaneler, mahkeme salonları, nezarethaneler, hastane koridorları onbinlerce ülkücünün hatıralarının en yakın tanıklarıdır” diye konuştu.

“TARİH GÖREVİMİZİ BİR KEZ DAHA HATIRLATIYOR”

Yola çıkarken “Horon kadar Karadeniz zeybek kadar Egeyi, Karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğuyuz, Güneydoğuyuz Anadolu’yuz’ dediklerini ifade eden Bahçeli, ülkücülere “Şimdi tarih size görevimizi bir kez daha hatırlatıyor. En zor şartlar altında bile olsanız bütün kalbimle sizlere inanıyorum ki; Bayrağa yine sahip çıkacaksınız.

Vatana yine sahip çıkacaksınız. Başka yerde aramayın. Aradığımız bizde. Ecdadınızda ne varsa sizde de var. Kendinize inanın ve güvenin. Onlar başardı, siz de mutlaka başaracaksınız” diye seslendi.

ÜLKÜCÜLERE ‘ÜLKÜCÜLÜK’ DERSİ

Ülkücülüğün Türk milliyetçiliğine dayanan yalnızca ideolojik bir duruşun ve tavrın sahibi olmadığını kaydeden Bahçeli, ülkücü görünmenin kolay, ülkücü olmak ve kalmanın ise zor olduğunu belirtti. ‘Ülkücüyüm’ demenin şartları ve sorumluluğunun ağır olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: “Ülkücüyüm demek ve ülkücü olarak yaşamak için; Büyük Türk milletinin bekası ve yüceltilmesi ülküsüne, hiç bir tereddüt bırakmaksızın gönülden bağlılığa, Milliyetçi-ülkücü davayı milli emanet kabul ederek, etik dışı ilişki ve tuzaklardan esirgeyecek yüksek bir vicdana, ahlâkına ve vicdanına emanet edilmiş davayı ikbal için istismara yeltenmeyecek mizaç ve karakter olgunluğuna, millet varlığının asırlar içinde İslam’ın emrettiği erdemle kaynaştırdığı kusursuz ahlak ve fazilete, Türk milliyetçiliği siyasal çizgisini takip etme konusunda tereddüt göstermeden ulaşılmış sadakate, sahip olduğu maddi varlıklarını açıklayabileceği helal kazanç anlayışına, ülkücü iradenin temeli olan lidere, teşkilata ve doktrine saygı ve sadakatin gerektirdiği öz disiplin ve dayanıklılığa, milli bekanın devamında yol ayrımına gelindiği, ve çarenin tükendiği anlarda kendinden vaz geçecek ilahi fedakârlığa, Türk milletinin bekası için lazım olan mücadeleyi sürdürebilecek sabır, azim, sükunet, kararlılık, alçak gönüllülük, fedakarlık, cesaret gibi çok özel hasletlere, sahip olunmalıdır.”