BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Babacan Davos kararını açıkladı

Başbakan Erdoğan Davos'a gitmeyecek. Peki kurmayları ne yapacak? Bakan Ali Babacan kararı verdi.

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu sene Davos'a katılmama kararı aldığını belirterek, 'IMF ile Davos'un hiçbir alakası yok. Yani orada IMF yöneticileriyle yarım, 1 saat bir görüşmeyle bu iş ne başlar, ne biter, ne sonuçlandırılır' dedi.

Babacan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ve Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

DAVOS'A GİTMİYOR

Başbakan Yardımcısı Babacan, bir soru üzerine, bankaların kaynak maliyetlerindeki düşüş sonucunda bu faiz indiriminin yapılması gerektiğini ortaya koyduklarını ve bunun şimdiye kadar da hep bu şekilde olduğunu belirtti.

Kaynak maliyeti indikçe bankaların uyguladıkları faiz hadlerinin de basamak basamak aşağıya indiğini ifade eden Babacan, şunları söyledi:

'Maliyet 2009 yılı itibariyle Ziraat Bankası'na 416 milyon, Halk Bankası'na da 310 milyon liralık bir sübvansiyon uyguladık. Yani toplam 726 milyon liralık. 2010 bütçesinde bunun biraz daha üzerinde rakamlar koyduk. Ziraat Bankası tarafında 542 milyon Hazine'nin bütçesine koyduğumuz rakam, Halk Bankası'nda da 390 milyon.

Faiz hadleri düşünce Hazine'den sübvansiyon ihtiyacı da aşağıya inmiş oluyor. Çünkü yüzde 50 sübvanse ettiğimiz bir kredide oranlar yüzde 20 iken yüzde 10'u sübvanse, 13 olunca yüzde 6,5'u sübvanse ediyorsunuz. Dolasıyla aslında kredi hacmi olarak baktığınızda çok daha yüksek kredi hacmini sübvanse edebilecek rakamları şu anda biz bütçemize koymuş durumdayız.'

Ziraat ve Halk Bankalarının yeni kredi faiz oranlarının ne zamandan itibaren geçerli olduğuna ilişkin soru üzerine Babacan, bugünden itibaren kullandırılacak krediler için geçerli olacağını söyledi. Babacan, bu oranların aynı zamanda daha önce kullanılan kredilerden faizleri yeni tahakkuk edecek olanlar için de geçerli olacağını, ancak dün akşama kadar tahakkuk edenler için eski faiz oranlarının devam edeceğini söyledi.

Babacan, 5084 sayılı teşvik yasasıyla ilgili bir soruya karşılık, 49 ilde uyguladıkları teşvikin 2008 yılı sonunda bitmiş olması gerekirken, bunun o dönem aldıkları 1 yıllık uzatma kararı nedeniyle 2009 yılı sonu itibariyle bittiğini anımsattı.

Haziran ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgesel ve sektörel bazda düşünülmüş ve kurgulanmış çok kapsamlı yeni bir teşvik sistemi açıkladığını hatırlatan Babacan, şöyle devam etti:

'O yeni teşvik sistemini uygulamaya başladıktan sonra özellikle yeni yapılacak yatırımların hali hazırda o bölgedeki tesislerle bir haksız rekabet içerisine düşmesini de önlemiş olmamız gerekiyor. Dolasıyla biz bunu EKK'da çok detaylı bir şekilde ele aldık, bütün alternatifleri çalıştık ve en sonunda Başbakanımıza üzerinde çalıştığımız alternatifleri sunduk. Maliye Bakanlığının bugün ya da yarın Meclise gönderilecek bir yasası var, onun içerisine koyduğumuz bir maddeyle 5084 ile 49 ilde teşvik uygulamasında sadece sosyal güvenlik primi desteğini devam ettirme kararı aldık.'

Babacan, diğer teşvik unsurlarını 2009 yılı sonu itibariyle bitirmiş olduklarını belirterek, 'Ancak 2006-2007-2008 bu tarihlerde kurulan yeni işletmeler için 5 yıllık bir hak var, bu devam ediyor. 5084'de uygulamadaki 1 yıllık süreyi 3 yıl yapıyoruz. Bunu 3 yıllığına uzatma kararı aldık, 2012 sonuna kadar. 2012 sonu geldiğinde bu 49 il uygulaması artık yeni-eski tesisiyle bitmiş olacak' dedi.

Babacan, emekli maaşları ile ilgili bir soru üzerine ise bu yıl emekli maaşlarında özellikle maaşı çok düşük olanlara yüksek oran, belli bir seviyenin üzerinde olanlara da enflasyon oranında artış öngören farklı bir sistem uyguladıklarını söyledi.

Babacan, bununla ilgili yasal düzenlemenin de hazır olduğunu ve bugün yarın Meclise sevk edileceğini bildirdi.

Bunun getirdiği ilave bir yükün olduğunu belirten Babacan, ancak yılbaşından itibaren başlayan bazı vergi uygulamaları ve fiyat ayarlamalarına değinerek, onların içinde bu emekli maaşlarının getirdiği ilave yükün karşılanmasına yönelik tedbirlerin de bulunduğunu kaydetti. Babacan, 'Buna ek olarak tabi Maliye Bakanlığımızın göndereceği pakette bir iki yeni unsuru yine yasal düzenlemeye ekliyoruz. Bizim emekli maaşlarıyla alakalı ilave yükü aynen karşılayacak zaten tedbirlerin kararını vermiş durumdayız. Bunun kararı aynı masa etrafında ve tek bir seferde verdik. Yani asla bizim orta vadeli programda açıkladığımız bütçe hedefinden bir sapma söz konusu değildir. 2010 için bütçe hedefi neyse o. Orada en ufak bir sapma yok, zaten olmasına müsaade etmeyiz' diye konuştu.

Babacan, Davos'a gidip gitmeyeceği sorusu şöyle yanıtladı:

'Davos toplantılarına 2002'den bu yana 7 yıl her sene sürekli katıldım. Oldukça yoğun faaliyetimiz, etkinliğimiz oldu. Ancak bu sene ben de katılmıyorum, katılmama kararı aldım. Gelecek yıl için, o gün artık ayrıca bakarız, karar veririz. IMF ile Davos'un hiçbir alakası yok. Yani orada IMF yöneticileri olsa dahi onlarla olacak yarım saat, 1 saat bir görüşmeyle bu iş ne başlar ne biter ne sonuçlandırılır. Dolasıyla öyle bir yanlış beklentiye de girmeyelim.'

Babacan, Davos'a gitmeme kararını Başbakan'a arz ettiğini, Başbakanın da uygun gördüğünü söyledi.

IMF ile ilgili bir soru üzerine, görüşmelere gereğinden çok merak ve ilgi olduğunu düşündüğünü belirten Babacan, şunları söyledi:

'Bunu ben baştan da söyledim. Bu işin müzakeresini yürüten benim ve çok dar bir ekiple yürütüyoruz. Müzakerenin hangi noktada, nerede olduğundan tabii Başbakanımızı bilgilendiriyoruz ama başka bilen de yok. Başbakanımız haricinde konu nerededir, nasıldır ve hangi aşamadadır?

Eğer doğru haber yapmak istiyorsanız ancak güvenli kaynaklardan alacağınız bilgilerle haber yapmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü her gün her saat müzakerenin seyrinde farklılıklar olabilir. Bir müzakere yürütüyorsunuz, müzakerenin bir tekniği vardır. Her gün, 'hangi noktadayız, ne yapıyoruz ve oluyor mu olmuyor mu?' Bunun bu kadar sık gündeme gelmesini ben doğru görmüyorum. Ben söyledim, 'önemli bir gelişme olursa biz haber vereceğiz, açıklayacağız' dedim. Dolayısıyla her gün, 'ne oldu' diye tabii ki mesleğiniz çok iyi anlıyorum ama 'yeni bir şey olur da kaçırırım' diye hiç endişe etmeyin. Yeni bir şey olduğunda biz zaten herkesin aynı anda duymasını sağlayacak şekilde açıklamalarımızı yaparız.'