BIST 10.251
DOLAR 32,21
EURO 34,72
ALTIN 2.433,44
HABER /  GÜNCEL

Aşkın'a PKK suçlaması

YÖK’ün ‘Rektör Aşkın’a sahip çıkmak Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır’ dediği Van Rektörü Yücel Aşkın hakkında bir suçlama da jandarma istihbaratından

Abone ol

İstihbarat raporunda Aşkın’ın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde göreve geldikten sonra terör örgütü PKK’nın kadrolaşmasına zemin hazırladığı iddia edildi.

‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, baskı ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak’ suçlamasıyla tutuklanan Rektör Yücel Aşkın’ın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde terör örgütü PKK’nın kadrolaşmasına zemin hazırladığı iddia edildi. Jandarma istihbaratının hazırladığı raporda PKK’nın 1999 yılından itibaren üniversitede yapılanmaya gittiği ve örgüt sempatizanı birçok ismin üniversitenin idari kadrolarına getirildiği bilgisine yer veriliyor.
Zaman’ın ele geçirdiği raporda; örgütün özellikle 2000 yılından sonra üniversitede sistemli bir şekilde yapılandığı makam, tarih, isim ve bağlantıları teferruatlı bir şekilde verilerek ortaya konuyor. Raporda ‘gizli’ ibaresinin olduğu bir sayfada bazı öğretim üyelerinin isimleri verilerek, örgüt sempatizanı öğrencilerle olan ilişkileri anlatılıyor. Jandarma istihbaratının raporunda, örgütün üniversitede kadrolaşmaya başladığı belirtilen tarih, Yücel Aşkın’ın ilk kez rektör seçildiği 1999 yılı bahar aylarına denk geliyor. Aşkın’ın göreve başlaması ile üniversitenin önemli idari kadrolarına getirilen PKK sempatizanı isimler arasında PKK-Kongra-Gel Başkan Yardımcı Remzi Kartal’ın akrabası Zelal Kartal’ın da ismi yer alıyor. Kartal, üniversitenin hukuk müşavirliğine getirilmiş. Van Muradiye doğumlu ve örgüt sempatizanı olduğu ileri sürülen Yard. Doç. Dr. M. B. genel sekreter, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın akrabası olduğu tespit edilen Adana Seyhan doğumlu Yard. Doç. Dr. N. D. rektörlüğün genel sekreter yardımcılığına atanmış. Raporda üniversiteye eleman alımında D.’nin önemli inisiyatiflerde bulunduğu, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı olan nüfusunu Adana Seyhan’a aldırdığı ve Öcalan olan soy ismini mahkeme kararı ile değiştirdiği aktarılıyor.

Jandarma istihbaratının araştırmasında dikkat çeken noktalardan biri de Rektör Aşkın döneminde göreve getirilen çok sayıda kişinin PKK ile bağlantı kurarak, örgütün üniversitede yapılanmasına destek verdiğini kaydeden cümleler. Bunlar arasında çok sayıda öğretim üyesi, araştırma görevlisi hatta daire başkanlarının bulunduğu kaydediliyor.

Raporda geçen bazı isimler şöyle: Personel Dairesi Başkanı R.C., Sağlık Spor ve Kültür Dairesi Başkanı S.K., İdari ve Mali İşler Daire Başkanı C.M., Öğrenci İşleri Daire Başkanı M.E.D., Hastane Başmüdürü M.G., Hastane Müdür Yardımcısı S.A., Ziraat Fakültesi Sekreteri M.D., Veterinerlik Fakültesi Sekreteri F.A., Fen Edebiyat Fakültesi Sekreteri İ.K., Hukuk Müşaviri Z.K. ile Kapalı Spor Salonu Müdürü R.Y. Söz konusu isimlerin atanmalarının üzerinden 1 yıl geçmeden askerin rahatsızlığını dile getirmesiyle görevlerinden alınarak, daha alt görevlerde ve döner sermaye alabilecekleri yerlerde istihdam edildiği biliniyor.

Raporda PKK terör örgütünün üniversitede taraftar kazanmak, öğrencileri eylemlere çekmek için çaba sarf ettiği de anlatılıyor. Şubat 2004’te terör örgütü sempatizanları tarafından yönetilen bir öğrenci derneğinin kurulmasından söz ediliyor. Örgütün öğrenci derneğini paravan olarak kullandığı, öğrencilere yönelik propaganda faaliyetlerini bir siyasi partinin gençlik kolları ile organize ettiği açıklanıyor. Öğrenci derneğinin yöneticilerinin örgüt sempatizanı olduğu, 11 Kasım 2000’de yapılan ilk kongresine Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve halen üniversitenin genel sekreterliği görevini yürüten Prof. Dr. I.T.’nin katıldığı ve kongrede İstiklal Marşı’nın okunmadığı da jandarmanın raporunda yer alan detaylardan. Ayrıca üniversitenin Melikşah Yurdu’nda 18 Ocak 2001’de yapılan aramada örgütün ders kitabı olarak okuttuğu çok sayıda kitap ve derginin ele geçirildiği ve öğrencilerin adli makamlara sevk edildiği de hatırlatılıyor.

YÖK ‘dinci kadrolaşma var’ demişti

Jandarmanın raporunun aksine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde dinci kadrolaşmanın olduğunu savunmuştu. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Yücel Aşkın’ın, üniversiteyi medreseleştirmeye çalışanlara karşı mücadele ettiği için hedef seçildiğini iddia etmişti. Ancak, jandarma istihbarat raporları ve yaşananlar, üniversitede başka bir senaryonun uygulandığını ortaya koyuyor. Hatırlanacağı üzere PKK’nın üniversitede kadrolaşmasına göz yumduğu için askerin Rektör Aşkın’a sıcak bakmadığı gündeme gelmiş, YÖK Başkanı’nın Jandarma Asayiş Komutanlığı’nı ziyareti sonrası ‘YÖK askerden yüz bulmadı’ yorumları yapılmıştı. Ayrıca örgüte yakın üniversite öğrenci dernekleri Aşkın’ın soruşturma başlayana kadar kendilerine sıcak baktığını, son 10 aydan bu yana bazı kesimlere yaranmak için kendilerine ciddi anlamda baskı uygulamaya başladığını ileri sürmüştü. Bütün bu olup bitenleri anlatan bir şikayet dilekçesi üniversiteden bir öğretim üyesi grubu tarafından kaleme alınarak YÖK Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere birçok kuruma gönderilmişti. Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilen dilekçe, üniversite idari kademesine PKK yandaşı personelin yapılanmasından, örgüt sempatizanı öğrencilerin himaye edilişine, akademik eleman alınışından, jüri üyelerinin illegal seçilişinden, üniversitede yapılan yolsuzluklara, kadrolaşmalara, fakültelere branş dışı yapılan alımlara, yolsuzluklara izin vermeyen personelin görevden alınmasından haksız olarak döner sermaye dağıtımına kadar 6 sayfadan oluşuyor. Ancak yapılan bütün uğraş ve şikayetlere rağmen ne YÖK Denetleme Kurulu ne de Devlet Denetleme Kurulu’nun gerekli şikayeti ihbar kabul ederek herhangi bir incelemede bulunmadığı vurgulanıyor.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımında “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, baskı ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak” suçundan tutuklanarak cezaevine konulan Rektör Aşkın’ın davasında bazı YÖK üyelerinin de isminin geçeceği öğrenildi. Şikayetler üzerine YÖK’ün görevlendirdiği bir denetleme kurulunun Van’a gelerek yaptığı incelemede yapılanları örtbas ederek, herhangi bir hukuk dışı olayın yaşanmadığı raporunu YÖK’e ulaştırdığı belirtiliyor. Soruşturma dosyasında bu kurulda yer alan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.