BIST 10.046
DOLAR 32,43
EURO 34,60
ALTIN 2.382,38
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç Gazze için ağzına geleni saydı!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin İsrail'e destek vermekle suçladı.

Abone ol
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yahudiler'in Filistin topraklarını işgal ettiğini söyleyerek İsrail'i bölgedeki halka zulüm yaptığını söyledi. İsrail'den fazla İsrailci devletlerin olduğunu kaydeden Arınç, açlık grevlerinin bitirilmesinin ülke için önemli olduğunu söyleyerek, örgütün ülkeyi kaosa sürüklemeye çalıştığını kaydetti.

Arınç, İzmir'de uydu üzerinden yayın yapan Kanal 35 televizyonunun ''Gündem Özel'' programında iç ve dış siyasete ilişkin soruları yanıtladı. İç ve dış olayların Türkiye gündemini etkilediğini, sadece Türkiye'de yaşanan toplumsal, ekonomik ve siyasi olayların değil, dünyadaki gelişmelerin de Türkiye'yi doğrudan etkilediğini dile getiren Arınç, parti olarak Türkiye gündemini yakından takip ettiklerini söyledi.
 
CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVLERİ
 
Arınç, cezaevlerinde sona eren açılık grevlerine ilişkin soru üzerine, bu yönde önce İzmir, ardından da diğer cezaevlerinden gelen haberin sevindirici olduğunu ifade etti. Açlık grevinin 60 günü geçtiğini, greve katılanların bu süre boyunca nasıl buna devam ettiklerinin söz konusu edilmemesi gerektiğini dile getiren Arınç, olaya hep insani açıdan baktıklarını söyledi. 
 
Arınç, son yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada da bu mesajı verdiğini belirten Arınç, açlık grevlerinin BDP'li milletvekillerinin de destek vermesiyle büyüdüğünü ve ciddi bir hale geldiğini söyledi. Grevlerin ülkede tedirginlik meydana getirdiğini de kaydeden Arınç, 10 yıldır ülkede doğru ya da yanlış olsun bütün taleplerini hukuk devletinin normları içerisinde karşılamaya çalıştıklarını ifade etti. Arınç konuşmasında açlık grevlerinin örgütün desteğiyle gerçekleştiğini de söyleyerek cezaevlerinin de bundan fazlasıyla etkilendiklerini kaydetti.
 
EYLEM VE GÖSTERİLERE MÜDAHALE
 
Bülent Arınç, ''yapılmak istenen protesto gösterileri ve eylemlere polisin izin vermemesi ve müdahale de bulunmasına'' ilişkin soruya da yanıt verdi. 
 
Türkiye'de, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu olduğunu ve bu kanun çerçevesinde eylem yapmak isteyenlere bütün imkanlar tahsis edildiğini belirten Arınç, gösteri yapmak için sadece belli bir zaman öncesi müracaat etmenin yeterli olduğunu hatırlattı. Gelişi güzel yerlerde bu tür eylemlere izin verilmediğini anlatan Arınç, hiç kimsenin kanunsuz gösteri yapamayacağını, AK Parti'li grup da bunun değişmeyeceğini dile getirdi.
 
İSRAİL'İN GAZZE SALDIRISI
 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail'in Gazze saldırısını, ''Bu ülkenin daha önce de sergilediği hukuk tanımaz tavrı ve insanlığa karşı işlediği suçlardan biri'' olarak değerlendirdi. Batı ülkelerinin de İsrail'e karşı tavır almalarını isteyen Arınç, İsrail'in, sürekli olarak saldırgan ve hukuk tanımaz bir tavır sergilediğini ifade etti. İsrail'in bunu ilk kez yapmadığını, Filistin'in dışında Suriye ve Mısır'a da zaman zaman saldırdığını hatırlattı. Filistin'in 1917'de işgal edildiğini ve buraya Yahudiler'in yerleştirildiğini hatırlatan Arınç, Yahudiler'in yerli halka şiddet uyguladığını ve 1948 yılında da İsrail devletinin kurulduğunu söyledi. Dünyada İsrail'den fazla İsrailci olan ülkelerin bulunduğunu söyleyen Arınç, ABD'nin bu devletlerin başında geldiğini söyleyerek BM'yi göreve çağırdı.  

SURİYE'DEKİ OLAYLAR
 
Bülent Arınç, Suriye'de yaşanan olaylar ve Esed rejiminin Türkiye sınırına yakın bölgelerde uçaklarla artan saldırılarına ilişkin bir soru üzerine de ''Bir rejim karada etkisiz kalınca kendi halkını uçaklarla bombalamaya kalkarsa ve bazı şehirler sırf muhalif güçlerin eline geçti diye bütünüyle yerle bir edilirse o rejimin yaşama şansı yoktur'' cevabını verdi.. 
 
Bir rejimin zulümle varlığını sürdürmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Zulümle devam etmek mümkün değil. 1,5 yıldır zulüm var ve zulüm şiddetini artırıyor. Güçsüz kaldıklarını biliyor, ama yine de bombalarıyla tanklarıyla uçaklarıyla kendilerine muhalif olduklarını bildikleri halkı öldürmeye devam ediyorlar ve Esed kendi canının derdine düşmüştür. Yönetiminin ayakta durması mümkün değil. Her geçen gün muhalif güçler, hem organizasyon hem etki bakımından büyük başarı sağladı. Tabii takvim veremiyoruz. Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmelere bakarak, şu gün rejim düşmesi gerekirdi, demek yanlış olur. Şartlar çok farklı, ama ben sona gelindiğini düşünüyorum.''