BIST 10.159
DOLAR 32,16
EURO 35,09
ALTIN 2.467,79
HABER /  GÜNCEL

Arınç, ABD'ye İslam ve terörü anlattı

TBMM Başkanı Arınç, ABD'ye İslam dersi verdi. Arınç, terör örgütlerine değindi. İslam ve terör arasında bağ kurmaya çalışanlara göndermelerde bulundu.

Abone ol

TBMM Başkanı Bülent Arınç, terörü ne İslam dininin ne de Hıristiyan dininin desteklediği bildirdi. Arınç, George Town Üniversitesi Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi'ni ziyaretinde bir konuşma yaptı. Arınç'ın basına kapalı toplantıdaki konuşması, TBMM'nin internet sitesinde yayımlandı. Arınç, konuşmasında, 11 Eylül terör eyleminden sonra ''medeniyetler çatışması''ndan bahsedenlerin Hıristiyanlarla Müslümanlar arasındaki bir çatışmayı ima ettiklerini kaydetti. Bu tezin iki dinin mensuplarına yapılmış en büyük haksızlık ve itham olduğunu belirten Arınç, ''İnsanoğlunun son 1500 yıldır hayatlarını etkileyen iki önemli dinin karşı karşıya getirildiği argümanları üzülerek ve kaygıyla izlediğini'' ifade etti. -'ABD'DEKİ SEKÜLER ANLAYIŞ TÜRKİYE İÇİN DAHA UYGUN''- Dünyada yükselen uluslararası terör eylemlerinin ve Batı karşıtı tutumların kaynağını araştırırken, İslam dininin temel referanslarının terörü beslediğine yönelik atıfların büyük yanılgı olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Batı Avrupa'da, Kuzey Amerika'da ve Kafkaslarda Müslüman halka yönelik eleştirilerin de Hıristiyan dininin kendisinden kaynaklandığı iddialarını da tutarlı bulmuyorum. İki dinin birbirine karşı hasmane bir tutumu olmadığı ilahi metinlerde sabittir. Dinler arasında bin yılı aşkın süredir devam eden diyalogların zaman zaman kesintiye uğradığı görülse de bunun dinsel bir sebepten değil, siyasi sebeplerden kaynaklandığı açıktır. Siyasetin bazen dini kendi çıkarları için yönlendirdiği acı bir gerçektir. Bu her iki din için de geçerlidir. İşte bu yüzden buradaki deyimiyle 'sekülerizm', bizde kullanılış biçimiyle laiklik, bir çok ülke için en iyi çıkış yolu olarak gözüktü ve din siyasetin etkisinden kurtulmaya başladı.'' ''Amerika'da uygulanan seküler anlayışın Türkiye için, Batı Avrupa'da uygulanan örneklerinden daha uygun olduğunu'' belirten Arınç, ''Dine saygılı, inanç özgürlüğünden yana ve bireysel hakları koruma altına alan bir laiklik anlayışının Amerika'da başarıyla uygulandığını görüyorum. Türkiye'de sizlerin de yakından takip ettiği tartışmalarda Amerikan modelinin bir açılım yaratacağını düşünüyorum'' dedi. -''DİNLERE TOLERANS AZALDI''- Arınç, Amerika'nın temellerini oluşturan özgürlük ve hoşgörünün 11 Eylül'den sonra yara aldığını ve özellikle dinlere karşı gösterilen toleransın azaldığını belirterek, şunları söyledi: ''Artık sadece Amerika'da değil bütün Avrupa kıtasında güvenlik, özgürlüklerin ve hoşgörünün önüne geçmiştir. Bugün Amerika'nın güney kesimlerinde, orta yerleşimlerinde Müslüman kesimlere karşı bakış 5 yıl öncekine göre daha az toleranslı ve daha az sevimlidir. Bunun altında yatan sebepleri çok eleştirmiyorum. Ama burada en azından bilim adamlarımızın ve siyasetçilerimizin çok dikkatli olması gereken iki husus var: Birincisi, aşırı güvenlik ve tehdit uyarıları halkı daha çok korku içine iten ve gerginleştiren bir durumdur. Bu gerginlik toplumun huzurunu kaçıran ve ilişkilerini zedeleyen bir rahatsızlıktır. Sanırım terörizmin gerçekleştirmek istediği de budur. Toplumsal huzurun bozulması, halkın içine kapanması ve korkularla yaşaması, terörizmin belki de en önemli hedefidir. Bu nedenle her kesimin bu konuda dikkatli olması gerekir. İkinci dikkat edilecek husus, uluslararası terörizme duyulan tepkinin İslam'a yönelik bir tepkiye dönüşme tehlikesidir. İşte medeniyetler arası çatışmadan bahsedenler, İslam'ın ve Müslüman topluluklarının terörizmi destekleyen yönleri olduğunu ifade edenler, bu tehlikeli gidişi desteklemektedir.'' -''TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BESLENME KAYNAĞI DİN DEĞİLDİR''- Bazı kitle iletişim araçlarının terörizm konusunda yaptıkları yayınlarda bu hassasiyete dikkat etmediklerini kaydeden Meclis Başkanı, ''Sonuçta İslam dünyasına ve Müslümanlara karşı bir tepki gelişiyor. Oysa şunu herkes bilmedir ki, terör dinlerden beslenmez. Ne İslam dini ne de Hıristiyan dini terörü besler ya da destekler. İngiltere'de IRA, İspanya'da ETA, Almanya'da RAF, İtalya'da Kızıl Tugaylar, Sri Lanka'da Tamil nasıl din kaynaklı terör örgütleri değilse, El Kaide ya da buna benzer örgütlerin beslenme kaynağı da din değildir'' dedi. Bunun aksini iddia etmenin çok tehlikeli sonuçlar doğuracağını belirten Arınç, ''Dünya yeni terimler ve kavramlarla konuyu tartışıyor. Bilinçler, üretilen bu kavram ve kelimelerle şekilleniyor. Eğer zihinlerde yanlış kavramlar yerleşir ve kitleleri yanlış yönlendirirsek uzun vadede dünyada büyük sorunlar yaşanabilir'' dedi. Arınç, sorunu bilimsel temellerde değerlendirmek, iki din arasında çatışma değil benzerlikler olduğunu vurgulamak ve terörizmin gerçek kaynaklarını tespitte sağlam verilere dayanmak gerektiğini vurguladı. -MECLİSTE YAPILAN REFORMLAR- Konuşmasında Türkiye'nin bu dönemde çok önemli bir açılım yaptığına dikkat çeken Arınç, ''Bütün dünyada güvenlik, özgürlüklerin ve hoşgörünün önüne geçerken, Türkiye'de özgürlükler ve hoşgörü bu dönemde daha da gelişmiştir. Bizim açımızdan güvenlik önemli olmakla beraber, özgürlükler daha ön planda tutuldu. Meclisimiz son iki yılda inanılmaz bir değişim ve dönüşüm hareketi başlatmış ve Türkiye'nin özgürleşmesine büyük katkıda bulunmuştur'' dedi. Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Avrupalı dostlarımızın değimiyle, meclisimiz özgürlükler ve demokratikleşmeler konusunda son kırk yılın devrim niteliğinde reformlarını gerçekleştirmiştir. Biz daha çok özgürleşerek ve daha çok demokratikleşerek şiddet eğilimli gruplar, aşırı etnik kökenli akımlar ve terörle mücadelede başarı elde ettik. Bunun dünyaya önemli bir örnek teşkil edeceğine inanıyoruz. Öte yandan dinin insanoğlunun mutluluğu ve huzuru için önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. İnsanoğlunun inanma ihtiyacı bir gereksinim olarak her zaman var olmuştur. Dinler, insanın mutluluğu için vardır asla bir başka insanın mutsuzluğu için telkinde bulunmaz.''

ter