BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Anket sonuçları ne kadar doğru?

Vatan Gazetesi'nin sivri yazarlarından Can Ataklı,yayınlanan anket sonuçların güvenli olmadığını iddia etti

Abone ol

Seçim'e üç ay kala hemen hemen hergün bir birinden farkıl anketler yayınlanıyor. Anketlerin tek otak özelliği sonuçları. Tüm anketlerde Ak Parti yazde 46 ayla birinci sırada , CHP Yüzde 25'lerle  2. sırada , MHP ise yüzde 12 ile üçüncü sıarda yer alaıyor.

Vatan Gazetisi'nin sivri dilli yazarlarından Can Ataklı 'Ankat sonuçlarına o kadar inanmayın' başlğı ile yazdığı yazısında seçmene yapması gerekenler konusunda da uyarıda da bulundu.

İşte Ataklı'nın yazısından satırbaşları;

-Sevgili okurlar; seçimlere şunun şurasında üç buçuk ay kaldı. Sandık ortaya konacak, berber fıkrasında olduğu gibi saç önümüze dökülecek ak mı kara mı herkes görecek. Sandıktan gerçekten demokrasi ve millet iradesi çıkması isteniyorsa, her vatandaşın sorumluluğunu bilerek sandığa gitmesi gerekiyor.

Kütüğe bakın

Sandığa gidebilmeniz için önce seçmen kartınız olmalı. Referandumda birçok kişinin kütüklerde adının olmadığı bu nedenle oy kullanamadığı biliniyor. Demek ki sorumlu her vatandaşın elinde seçmen kartı olsa bile bağlı olduğu muhtarlığa giderek kütükte adının olup olmadığını kontrol etmesi şart.

Partilere düşen

Vatandaş elbette sorumlu davranacaktır, ama özellikle muhalefet partilerine de pek çok görev düşüyor. Öncelikle her parti sandıklara mutlaka sahip çıkmak zorunda. Partiler sandık görevlilerini hemen belirlemeli, eğitimlerini tamamlamalı, seçim günü hiçbir aksaklığa meydan vermemelidir.

Hileyi önlemek

Bilgisayarlı sistemin kullanıldığı 2007 seçimlerinden sonra ortaya atılan “hile” iddiaları hiçbir şekilde kanıtlanamadığı gibi partiler de üzerinde de durmak istemedi. Oysa bilgisayarlı sistemde hile yapılabilir ve partiler uyanık olmak zorunda. Bunun için yapılması gereken de sanıldığı kadar zor değil.

Tutanaklar elde olmalı

Kimileri “Sandıkta ne olursa olsun bilgisayarla hile yapılıyor ” endişesi ile pesimist bir duyguya kapılıyor. Oysa bilgisayar her şey değil ve hilenin önüne geçilebilir. Yeter ki partiler eksiksiz çalışsın. Her sandığın resmi tutanağını alsınlar ve bunları tek merkezde toplamayı başarsınlar, gerisi kolay.

Aritmetik toplama

Bütün sandıklardan alınan resmi tutanaklar tek merkeze gönderilir ve bunlar aritmetik olarak toplanırsa, YSK’nın açıkladığı sonuçlarla karşılaştırmak kolay olacaktır. 2007 seçimlerinde yapılmayan bu. Hiçbir parti tek tek sandık sonuçlarını eline alıp toplamadı. Bu seçimde asla ihmal edilmemeli.

Partilere sistem kurulmalı

Bunun da ötesinde partiler seçimde kullanılacak bilgisayar sisteminin benzerini kendi merkezlerine de kurmalı ve sonuçları aynı anda izlemelidir. YSK ’dan siyasi partilere kendi sistemini izleme izni de talep edilmelidir. Parti temsilcileri sonuçların nasıl geldiğini ve değerlendirildiğini gözleriyle görmelidir.

Toplu dilekçeler hazırlanmalı

Seçim kanunumuza göre seçim sonuçlarına toptan itiraz mümkün değil, ancak sandık bazında itiraz edilebiliyor. Bundan sonuç almak mümkün değildir. Çünkü muhtemelen sandık sonucu doğru çıkacaktır; eğer yapılıyorsa hile, birleştirme tutanaklarının YSK ’ya aktarılması sırasında olmaktadır. Bu nedenle her sandık için itiraz dilekçesi hazır tutulmalıdır.

Parmak boyası konmalı

Açıkçası uygulandığı sırada “çağ dışı” olarak nitelediğim parmak boyasının aslında kullanılması gerektiği anlaşıldı. Son seçimde ve referandumda mükerrer oy kullanıldığı iddiaları ayyuka çıkmıştı. Demek ki bunu önlemenin yollarından biri parmak boyasıymış. Partiler bu önlemin yeniden konmasını talep etmeli.

Partiler ciddi olmalı

Bu tür uyarı ve önerileri, yazılarımı izleyenler uzunca bir süredir yazdığımı bilirler. Zaman zaman parti yöneticileriyle de konuşuyorum ve her seferinde de “Bu kez önlemlerimizi aldık. Sistemimizi kurduk” diyorlar. Her şeye rağmen ben yine tekrarlamak istedim bu önerileri, çünkü partilerin çok ciddi olduklarını sanmıyorum.

Gelelim anketlere

Anketlere bakılacak olursa AKP zaferini şimdiden ilan etmiş durumda. Araştırma şirketleri AKP’nin oy oranını yüzde 45 ve üstünde buluyorlar. Eğer anketler doğruysa diğer partilerin alacağı oyun o kadar önemi yok çünkü AKP ezici bir çoğunlukla iktidara geliyor demektir. Ancak bu anketler gerçekten doğru mu?

Yönlendirme var mı?

Şunu hemen belirteyim ki, AKP yüzde 45 üzerinde oy alamaz gibi bir iddiam yok. Devlet gücü kullanılarak halka bu kadar şey dağıtılırsa, oya dönme ihtimali de yüksektir. Ancak birbirinin türevi niteliğindeki araştırma şirketlerinin yönlendirme yaptığı ihtimalini de göz ardı edemeyiz.

Çekingenlik yaratır

Neredeyse her hafta başı yapılan araştırmalarda AKP’nin yüzde 50’yi zorladığı sonuçları açıklanırsa, bundan anketlere katılanların da etkilenmemesi mümkün değildir. İktidar partisinin bu kadar güçlü olduğunun söylenmesi kişilerin özgür iradelerine de yansır ve kişi oyunu öyle olmasa bile iktidar partisi lehine kullanacağını söyleyebilir.

Denetim yapılmalı

Elbette tüm çağdaş demokratik ülkelerde seçim öncesi bu tür anketler yapılmaktadır. Buna karşı bu ülkelerde bizdeki kadar çok sayıda şirket bu çalışmayı yapıyor mu açıkçası onu bilmiyorum. Ama bu anketlerin de denetlendiği bir sistem oluşturulması gerekir herhalde. Denetim olmazsa canı isteyen istediği sonucu açıklayabilir.

2 yılda ne değişti?

Anketlerde AKP’nin oy oranını gördükçe, 2009’dan bu yana ne değiştiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Yerel seçimlerde, iktidar partisi daha avantajlı olduğu halde, 2009 ’da AKP’nin oyu yüzde 38’e inmişti. Önemli bir değişiklik olmadığı halde yüzde 50’lere çıkması şaşırtıcı geliyor.

Neler açıklanmalı

Bu konuda bir notum daha var. Anketlerde AKP’nin yüzde 50’lere varan oranı kararsızların dağıtılmasıyla bulunuyor. Oysa örneğin bazı araştırmalarda kararsızlar yüzde 30’ları aşıyor. Bu durumda kararsızların dağıtılması işlemi doğru olmayabilir. O halde en doğrusu “kesin fikir beyan edenlerin” oranını vermek; gerisini kararsız ve cevapsız olarak bırakmaktır.