BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99

Ankara'nın dini

Neden bu kadar zor, devlet vatandaşın dininden, imanından, cinsiyetinden, medeni durumundan elini neden çekemiyor ?

Aynı Başbakan değil miydi “üniversite mezunlarına iş bulmak gibi bir görevimiz yok bizim” diyen.
Şimdi de diyor ki : “dindar bir nesil yetiştireceğiz”
Anlamadım ben : yani üniversite mezunun işine karışmayan bir başbakan dinine mi karışacak ?
Neden bu kadar zor, devlet vatandaşın dininden, imanından, cinsiyetinden, medeni durumundan elini neden çekemiyor ?

*****

Tuhaf bir ülke burası.
Kocasından sürekli dayak yiyen bir eş karakoldan “olur böyle şeyler evlilikte” diyerek aynı şiddete devlet eliyle geri gönderilen kadınlar var bu ülkede…
Ya da bir ilin bütün ileri gelenlerinin bildiği ama hiç konuşmadığı “küçücük kızların tecavüze uğradığı, satıldığı” durumlar var bu ülkede…
Kimsenin sesinin çıkmadığı daha neler neler..
O “tabu” alanlara kimse karışmıyor ama “din” sözkonusu olduğunda devlet tüm sürecin içinde.
İlkokul öğrencileri devlet eliyle umreye gönderiliyor, devlet eliyle Kur’an kursları ilköğretim öncesi minicik çocuklara açılıyor, Diyanet sadece dinin içeriğine değil, şekline şemaline de karışıyor, yönetiyor. Üstelik de tek bir dinin, tek bir mezhebinin baskısıyla.
Okullarda ne anlatıldığı çok tartışmalı olan din dersleri zorunlu, herkesin nüfus cüzdanında “dini” hanesi bir türlü kalkamadı.
Tuhaf…. çok tuhaf.
Bu ülkede devlet olması gereken hiçbir yerde yok ! Olmaması gereken her alanı kaplamış.

******
Bir başbakan aynı cümle içinde kullandı “dindar ve ateist” kelimelerini. Ateist biliyorsunuz dine ve bir yaratana inanmayan demek.
Bir başbakan bunu neden yapar ? “Dindar”ın karşılığı “dinsiz” midir ? Yani ya dindar olacaksın ya da “dinsiz” ?
Böl böl bitmedi ülke…. Yazık. 


******

Tüm bu tartışmalar üzerine dün twitterda şunu yazdım “karar verdim, ben “çok dinli” yetiştireceğim oğlumu : hem Müslüman, hem Hristiyan, hem Musevi, hem Budist, hem Şaman….”

Yanıtları tahmin edebiliyorsunuz herhalde !
Her alanada fikirlerin ayrı ayrı ve çeşitli olduğu bir dünyada, sadece tek bir alanın böylesine “katı, mutlak ve tartışılmaz” olması o alanı sömürüye de açık kılıyor bence.
Ülkeleri, ulusları, liderleri, tarihi, bilimi, sanatı tartışabildiğimiz, birbirinden çok farklı fikirlerin şeffaf olarak yanyana yaşamayı denediği, bunun için çaba gösterilen bir dünyada sadece “din” alanının bunca kapalı olması anlaşılır gibi değil…
Mustafa Akyol “Gençliğe Hitabe kaldırılsın” dediğinde de kıyamet koptu, malum. AK PARTİ Sözcüsü Hüseyin Çelik demişki “ayet mi bu, neden kaldırılmaz, tartışalım elbette…
Başbakan “dindar nesil” derken bunu kastediyor sanırım. Herşeyi tartışabilen ama ayeti tartışamayan bir nesil.

Tabuseven bir Ankara. Tabuseven bir ülke.