BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,08
ALTIN 2.458,13

Alpler'de ölmek de bir mucize!

Kayağın merkezi olan Fransa Alpleri'ndeki bu küçük ve şirin kasabada olası tüm tehlikelere karşı profesyonelce önlemler alınmış!

Türkiye’de gündem çok sıcak, çok karışık biliyorum…

Ama ben sizi şimdi tüm bunların uzağında, Fransa Alpleri’nde bir kasabaya, Tignes Val Claret’e götüreceğim.

Ahşap evler, bol çam ağacı, küçük dükkanlar, şahane bir göl ve Alpler’in en güzel tepelerinin olduğu bir bölge.

Yüzellibeş pist var, aklınıza gelen her türlüsü, snowboard yapanlar, sıradan kayakçılar, en maceraperestler, yaz kayağı…

Gezerken göreceğiniz her kare bir film setinden gibi. Hem gündüz, hem gece.

Ne yok derseniz, mesela insanların kafelerde püsküllü botlarla ve markalı güneş gözlükleriyle oturup fotoğraflarının çekilmesini beklediği alanlar yok.

Ya da elinde bir IPad, olmadı son model bir I Phone’la borsa matriksi takip eden purolu adamlar da yok !

4 yaşından, 70 yaşında herkes pistlerde, çok kalabalık, ama asla kalabalığı hissetmiyorsunuz, ne telesiyejlerde kuyruklar, ne de pistlerin ortasında sucuk ekmekçiler…

Herşey tıkır tıkır işliyor, mükemmel bir sistem içinde kendinizi Alpler’e emanet ediyor, o güvenle kayıyorsunuz.

pist.jpg

İşte bu da pistlerin bir haritası :

Aklınıza gelen her türlü teknik imkan dağda mevcut. Karın içinde yürüyen yollar, kasklarında kameralarla kayan fotoğrafçılar, dağın içinden giden ve zirveye taşıyan metrolar. İşte onlardan biri, bakın ne kadar da sevimli; diğeri de
 
Bu metro sizi Fransız Alplerinin tepesine taşıyor… Sonrası size kalmış; ister salına salına kolay pistlerden,  ister havalana havalana en zorlarından aşağı inin !

Üstelik tüm bu servisler ödediğiniz rakama dahil, köyden köye sürekli gezen otobüsler gibi… omuzunuzda kayaklarınız, üzerinizde bir kayak tulumu, tüm dağ sizin ! 

ders.jpg

Bu yaştan sonra benim bu “yaban ellerde” bulunmamın tek sebebi oğlum ! Onun sömestr tatili için buradayız, hadi biz de deneyelim dedik, çünkü dersler de ödediğiniz paraya dahil !
Biraz fazla cesaret beni aşağıdaki ambulans kayağa taşıdı, üstüste 4 kez çok kötü düşünce, dağdaki görevliler bir “ambulans ekibi” çağırdı. Sadece tek tepede 35 ilk yardım ekibi var. Beni sedyeyle çeken Philippe 49 yaşında, tam 20 yıldır bu işi yapıyormuş.

“Özellikle bugünkü gibi güneşli, güzel havalarda daha çok kaza oluyor” dedi, “insanlar uzun kaymak istiyor, yorulduğunu farketmiyor ve öğleden sonra kazalar artıyor…” 

yarali.jpg

UNUTAMAYACAĞIM BİR TECRÜBE

Önce dağı indirdiler, aşağıda ambulans beni bekliyordu, 50 yaşında bir kadın şoför Anita beni kasabadaki Merkez Kliniğe taşıdı, orada yeni arkadaşlar edindim, sedyede beklerken ! Elini kırmış bir Fransız, omzunu incitmiş bir İspanyol, sağ dizini dağıtmış bir İngiliz !
Bir buçuk saat içinde röntgenlerim çekildi, muayenem yapıldı, tedavim anlatıldı.

Tekrar bir ambulansla yine Anita beni otele teslim etti.

ambulans.jpg

Tüm bunlar ne kadar derseniz : 18 Euro, yani 40 lira civarı.

Sadece otele girerken size yaptıkları sigortanın bedeli yani….

Baştan sona tüm operasyon hızlı, güvenli ve hep güleryüzlüydü.

Unutamayacağım bir tecrübe yaşadım.

Ve her saniyesinde Aslı Nemutlu’yu hatırladım.

İnsan yaşamından, her bir insanın esenliğinden daha değerli ne var ?

son.20120127092421.jpg