BIST 10.267
DOLAR 32,27
EURO 34,73
ALTIN 2.412,44
HABER /  POLİTİKA

Ankarada bayram böyle olur

Siyasetin merkezi Ankara'da bayram bir başka olur.Gazeteciler habersiz, siyasiler gözden ıraktır

Abone ol
Siyasetin merkezi Ankara, bayramlarda klişeleşmiş programlara sahne
olur. Günler boyunca 'siyasi etkinlik' eksikliği yaşanır. Partilerarası bayramlaşmalar sıkıcı geçer, liderlerden siyasi demeç almak mümkün olmadığı için bayram mesajları ile yetinilir. Basında 'haber sıkıntısı', politikacılarda 'gözden ırak olma' sevinci vardır.İşte Ankara'da bayramlar genellikle böyle geçer:


ESKİ KUŞAKLAR ANKARA'CI: Eski kuşak politikacılar genellikle
Ankara'da kalırlar. Demirel, Ecevit, Bahçeli ve Sezer bu kategoridedir.. Sezer, Çankaya Köşkü'nden hiç çıkmaz. Demirel'in Güniz Sokak'taki evi, bayramda ziyaretçi akınına uğrar. Devlet Bahçeli, genellikle sabah erkenden genel merkeze gider ve partililerle bayramlaşır.

YENİ KUŞAKLAR İSTANBUL'CU: Muhafazakar veya liberal olsun yeni kuşak polititikacılar, bayramlarda İstanbul'u tercih ederler. Önceki dönem, Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz 'İstanbulsever' politikacıların
başında gelmiştir. Başbakan Tayyip Erdoğan da hafta sonları mutlak
'İstanbul'cu' olmakla beraber, bayramları ailesi ile birlikte gözden uzak tatil bölgelerinde, Ekinlik adasında veya Safranbolu'da geçirir. Her seferinde 'herhangi bir programı olmadığı' ve 'dinleneceği' açıklanmasına rağmen, evden çıkıp vatandaşlarla bayramlaşır, çocuklara şeker, oyuncak ve harçlık dağıtır..

KARARSIZLAR: Deniz Baykal ile Erkan Mumcu, Ankara ile seçim bölgeleri arasında kalmış politikacılardır. Baykal, bazen Ankara'da kalır, bazen de Antalya'ya gider. Erkan Mumcu da genellikle Ankara'yı tercih
etmekle beraber, İstanbul veya Isparta'yı seçtiği olur..

AİLE İLE PARTİ ARASINDA TERCİH YAPANLAR: Erdoğan, bayramlarda kesin 'aileci'dir.. Erkan Mumcu, Deniz Baykal ve Mehmet Ağar, partililerle bir arada olmaktan daha çok hoşlanırlar. Demirel ve Ecevit,
bayramlarda eşlerini kesinlikle yalnız bırakmamış liderlerdir.

ASKERLER VE BÜROKRATLAR DENİZ KENARI SEVER: Genelkurmay başkanları, komutanlar ve üst düzey bürokratlar, deniz kenarı severler. Genellikle bayram programları bilinmez ve takip edilmez. Şehit ailelerini ve GATA'da tedavi gören gazileri bayramlarda hiç ihmal etmeyen komutanlar vardır..

YURTDIŞI KORKUSU: Bayramları yurtdışında geçiren siyasetçi hemen hemen hiç yoktur. Gönlünden geçirenler de eleştirilmekten çekindikleri için
aile, seçmen ve ya partililerle bir arada olmaktan yana tercih kullanırlar. Alternatif bayram programları ve kaçamaklar konusunda bakanlar, milletvekilleri ve bürokratlar, liderlerden daha şanslıdırlar. Liderleri takibe alan basın, onları genellikle unutur.

PARTİLERDE BAYRAMLAŞMA: Bayramlarda Ankara'nın tek siyasi faaliyeti, parti genel merkezlerindeki bayramlaşmalardır. Genel Başkan
yardımcıları düzeyinde yapılır. Her parti, bir 'bayram ziyareti' heyeti, bir de 'evsahibi heyeti' oluşturur. Bu heyetler, karşılıklı birbirlerine gidip gidip gelirler... Basına açık yapılan bu bayramlaşmalarda, siyasi konulardan uzak durmak bir kural haline geldiği için, ziyaret sıkıcı geçer. Konuşacak konu bulmakta güçlük çekilir. Genel merkez binalarının 'iyi ısıtılamaması' veya 'havaların soğuk gitmeye başladığı' konuşulur. Konu sıkıntısı çekildiğinde
başvurulan yöntemlerden birisi de bayramlaşmayı izleyen gazetecilerle
şakalaşmaktır..

BAYRAM MESAJLARI: Bayramlarda tatile çıkan siyaset, kendisini sadece 'resmi mesajlarda üstü kapalı bir biçimde gösterir. Sezer'in
mesajlarında laiklik, Erdoğan'ın mesajlarında 'huzur', Arınç'ın
mesajlarında 'maneviyatın önemi', Baykal'ın mesajlarında 'sıkıntıların
aşılması temennisi'
mutlaka bulunur. Muhafazakar politikacılar 'İslam
alemi ve Türk milletinin' bayramını birlikte kutlamaya özen gösterirken, liberal ve sosyal demokrat olanlar, bayramın 'tüm halkımıza' mutluluk ve esenlik getirmesini' temenni ederler..

BASIN VE BAYRAM: Üst düzey basın yöneticileri, Antalya ve Bodrum gibi tatil bölgelerinde olurlar. Yazarlar arasında yurtdışından vazgeçmeyenler çoğunluktadır: Ankara temsilcileri genellikle Ankara'dan ayrılmazlar. Büroya uğrayıp çalışanlarla bayramlaştıktan sonra, yazılarını yazıp giderler.Sayıları az olmakla birlikte, ortaya bir tepsi baklava söyleyenler de görülmüştür. Haber müdürünün masasında ziyaretçiler için şeker ve kolonya bulundurulur. Büroda bulunan herkesin imza attığı bir kağıt, diğer bürolara fakslanır.
Diğer gazete ve televizyon bürolarından gelen fakslar da panoya asılır. Haber sıkıntısı çekildiği için daha önce yazılmış ancak yayınlanmamış haberler yeniden ısıtılır, depo haberleri ile idare edilir.

FATMA SİBEL YÜKSEK- İNTERNETHABER/ANKARA