Kur’ân-ı Kerîm’de “Allah yolu”nda öldürülenlerin ölü değil diri
oldukları anlatılır.
İnsan
çalışarak pek çok rütbe ve unvanlar elde edebilir. Şehitlik ve
gazilik rütbesi ise, hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç
sayesinde kazanılmaktadır. Bu bakımdan rütbelerin en üstünü hiç
şüphe yok ki şehitlik ve gaziliktir. Şehitlik
mertebesine yükselmek hem Cenab-ı Hak katında, hem de halk yanında
büyük bir şereftir. Şehit, Allah’ın huzurunda diri
olarak hazır bulunup, nimetlere erişeceği ve cennete gireceğine
şahit olunacağı için bu adı almıştır.
Gazi ise, Allah yolunda ve vatan uğrunda
savaştığı ve şehit olmayı arzu ettiği halde ölmeyip, sağ kalan
kimsedir. Gazi de şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek için
savaştığından dolayı o da şehitler derecesinde kabul edilmiştir. Bu
konuda sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır.
“Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı can-ı gönülden isterse,
yatağında ölse bile, Allah onu şehitler derecesine ulaştırır.”
Cenab-ı Hak, şehitlerin ölü değil, diri olduklarını ve O’nun
tarafından rızıklandırıldıklarını bildiriyor. İnsan, ölmekle bu
mertebeye yükseldiği halde, Yüce Allah, onların ölü değil, bizim
anlayamayacağımız bir hayat ile diri oldukların bildiriyor. “Allah
yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Hayır onlar
diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara, 2/154).
İşte şehitlik ve gazilik bu denli yüksek bir mertebedir. Bu
mertebeyi anlamakta her insanın harcı değildir. Sadece Ramazan-ı
Şerif’te değil rutin ziyaretlerle şehit aile ve yakınlarını
unutmayan, hatır sayan düzenli bir şekilde ziyarete giden
Afyonkarahisar Valisi Sayın Kübra Güran
Yiğitbaşının bu ziyaretleri “görev” olarak görmediği
içselleştirdiği beden diline, mimik ve jestlerine yansıdığının
somut göstergesidir yukarıdaki fotoğraf. Yüreğinize sağlık
Sayın Valim…
Diğer yanda CHP’li Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin Şehit Fatih
Yeniay’ın ailesini ziyarete gitti.
Bu toprakların kültüründen bu denli uzaklaşmak nedir?
Eve ve camilere girerken ayakkabı çıkarılır bizim kültürümüzde.
Ayakkabılarını çıkarmak bu kadar mı zor geldi başkan hanım…
Kaldı ki ziyaret ettiğin ev bir şehidin evi. Olunması gerekenden
çok daha fazla hassas ve özenli davranmak gerekir. O evin evladı
canını verdi bu vatan için. İçselleştirin biraz manevi değerleri.
Ya da hiç ziyarete gitmeyin halkın sizden böyle bir beklentisi
yok.
Halkıyla bütünleşemeyen siyasetçiler, hükümet yetkilileri,
devlet adamları, belediye başkanları, siyasal parti ve adaylar,
sivil toplum örgütleri gibi siyasi aktörler sadece dönemsel olarak
var olurlar. Onların hikayeleri asla gerçek olmaz, çünkü hikayeyi
anlatan daha kendini kabul ettirememiştir.
Fikirsel ayrılıklarla savaşmak yerine farklı bakış açılarına
saygı göstermek yapıcı olandır Sayın Başkan.