Türkiye diz çökmez, ancak diz çöktürür...

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Son aylarda ve son günlerde ülkemize yönelik yapılan terör saldırılarına dikkat çekecek olursak;

22 Aralık’ta PKK, Kuzey Irak’ta Hakurk’ta üs bölgemize saldırdı. 23 Aralık’ta yine PKK, Yine Kuzey Irak. Bu defa Metina’da üs bölgemize saldırdı. 12 Ocak’ta PKK, tekrardan Metina’da sızma girişiminde bulundu ve üs bölgemize saldırdı.

Şehitler verdik. Hem de pek çok…

30 Aralık’ta Hizbut Tahrir üyesi Y.T Ata’nın kabrinde Anıtkabir’de anlamsız bir şekilde şeriat çağrısı yaptı.

1 Ocak’ta Gazze’ye destek mitinginden dönen İsmail Aydemir, Kelime-i Tevhit bayrağı taşıdığı için E.A tarafından yumruklu saldırıya uğradı.

8 Ocak’ta Ö.S; Fatih Cami imamı Galip Usta ve cemaatten Bilal Erdem’i bıçakla yaraladı.

28 Ocak’ta Sarıyer Büyükdere de; Santa Maria kilisesine DEAŞ’lı iki terörist tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Tuncer Cihan isimli şahıs hayatını kaybetti. DEAŞ’lı teröristle yapılan başarılı operasyonla kıskıvrak yakalandı.

6 Şubat’ta Çağlayan Adliyesi’ne silahlı saldırı düzenleyen DHKP-C’li iki terörist çatışma sırasında vurularak öldürüldü.

Bunun yanı sıra;

2 Aralık’ta İstanbul’da Mossad’ın hücre evine baskın yapıldı.

2 Şubat’ta Mossad’a karşı İstanbul ve İzmir’de eş zamanlı operasyon düzenlendi, 7 kişi göz altına alındı.

Mossad’ın ; Süleymaniye ve Taksim camilerinin görüntülerine ulaşmak isteği istihbaratımıza ulaştı.

2022 yılından beri Mossad’a büyük çaplı 5 operasyon düzenlendi.

DHKP- C’nin saldırı için Çağlayan Adliyesi’ni seçmesi bilinçli ve kalleşçe bir tercihtir.

Ülkemize eş zamanlı; PKK, Mossad, Hizbut Tahrir, DEAŞ, DHKP-C terör örgütü saldırıyor. Kumanda edilmiş şekilde.

Yapılan terör eylemlerinin ortak paydalarına bakacak olursak;

Terör faaliyetlerin yapıldığı mekânlar ülkemiz için simge niteliği taşımaktadır.

Terör faaliyetleri aynı zaman diliminde gerçekleşiyor.

Terör faaliyetleri hızlandırılmış şekilde kurgulanıyor.

Plan hepsinde aynı yöntemle hayata geçiriliyor.

Kumandayı tutan el, talimatı veren el aynı.

Emri veren isimler farklı, amaç aynı.

O merkez bu teröristlerin tasmasını gevşetip, tüm tuşlara aynı anda basıyor.

O merkezin hedefinde;

Türkiye’yi karıştırmak var.

Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak var.

Türkiye’nin itibarını zedelemek var.

O merkez, terör örgütlerini maşa olarak kullanıyor.

Çağlayan Adliyesi’ne yapılan saldırı haberi akıllara Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz olayını getirdi. DHKP-C’li teröristler tarafından şehit edilmişti.

Bu defa terörist paçavraları hedefe ulaşamadı. Kahraman polisimizin dikkati sayesinde eylemleri başarısız oldu. Polisimizin şüphelenmesi ve TC kimlik numarası sormasına kadın terörist biber gazı sıkarak, erkek teröristte ateş açarak karşılık veriyor. Sonra kaçmaya başlıyorlar. Polis çatışmaya giriyor ve adliye binasına girmelerini engelliyor. Erkek olan terörist vurulunca, kadın terörist onun yanına koşuyor, o esnada yaşanan çatışmada vurularak etkisiz hale getiriliyorlar.

Böylece büyük bir katliam polisimiz tarafından bertaraf ediliyor.

İşte o merkez sistematik olarak yoğun bir terör dalgasıyla seksenleri hatta doksanları yaşatmak istiyor. Ama unuttukları Türkiye’nin eski Türkiye olmadığı gerçeği.

Türkiye şu saatten sonra diz çökmez, ancak diz çöktürür.