CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur
Yavaş yemekte…
CHP Genel Başkanı Özel oldukça tarafgir bir bakışla, gözleriyle
kimin yanında olduğunu ifade etti.
Bakışında zafer kazanmış, seçim kazanmış lider gururu var.
Ekrem İmamoğlu’nun bakışlarında; burası benim mekânım, ben
ne dersem o olur vurgusunu görmek mümkün.
Mansur Yavaş’ın bakışlarında; ben buradayım ama onlar beni
dışlıyor, kabul görmüyorum. Yüzüme yansıyan yalandan gülümse
ondandır diyen bakışı yakalamak mümkündür.
Özgür Özel’in beden dilindeki ifadesini okursak; elleri iki yana
açılmış, önünde ajandası ve kalemi var. “Karar verme gücü
bende, sizi aynı masa etrafında topladım. Demek ki ben başarılı bir
liderim” ifadesi var.
Ekrem İmamoğlu’nun duruşunda.
Gölgelerin gücü adına güç ben de artık… görüntüsünü yüzünde
yakalasak da ellerini birbirine kenetleme hali güvende değilim,
stres seviyem yüksek, iç gerginliğimden dolayı ellerime birbirine
kenetledim ifadesini görmek mümkündür.
İmamoğlu’nda galibiyete ulaşmış, zafer kazanmış, edasının
yanında bir o kadarda stres var. Saç dipleri ve bıyıklarındaki
terlerden bu stresi görmek mümkündür.
Günlerdir beklenen 3'lü zirvede Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Mansur Yavaş'ın tavrı ve kararı net.
"Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapılacak
önseçimde aday olmayacağım."
Derken
Mansur Yavaş havlu atmadı, siyaseten doğru hamle
yaptı.
Böyle bir önseçim;
Siyaseten yanlıştır.
Kuru kuruya inattır.
Siyasi hırs şehvetini durduramamaktır.
Hatadır.
Mansur Yavaş o masada sessizliğiyle tavrını ortaya koymuştur.
Bu sessiz eylem bir anlamda manifestodur.
CHP yıllardır AK Partinin altında ezilendir. İlk defa siyasi
üstünlük elde etti. Bu siyasi üstünlüğü, başarıyı doğru
yönetemedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve kimin aday gösterileceği Kemal
Kılıçdaroğlu döneminden beri tazeliğini
koruyor.
Sayın Özgür Özel’in CHP’ne Ekrem İmamoğlu’nun maddi manevi
desteğiyle genel başkan seçilmesinden sonra yapağı siyasi hamle
CHP'de iç sorunların çözümü olmalıydı. Bu şekilde CHP
toparlanabilirdi. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu bütün
gündemlerin önüne geçti. Partilerde siyasi hırs olmalı ancak
CHP siyasi hırs aklın önüne geçmiş durumda.
Türkiye'nin en eski partisi artık siyasi akıl
üretemiyor.
Yaşanan bu tartışmalar, ana muhalefet partisini yıpratıyor.
Çaptan düşürüyor.
Yerel seçimin kazanan partisi olmuşsun
Bu siyasi başarıyı vatandaşa hizmet ederek arttırmak yerine
Parti içi çekişmeyi,
Mücadeleyi,
Huzursuzluğu,
Çifte standarttı
Hızlandıracak hamleler yapmak anlaşılır değildir.
Özgür Özel, CHP Genel Başkanı seçilmesini borçlu olduğu Ekrem
İmamoğlu’na "Cumhurbaşkanı adaylığı konusu zamanı geldiğinde
konuşulur" diyebilseydi...
Bugün başka bir CHP konuşuluyor olurdu.
Bir diğer konuda sağ parti ve milliyetçi partilerde dava bilinci
vardır. Bu bilinçle ve inançla hareket edilir.
Parti ve genel başkan için partililer, belediye başkanları,
milletvekilleri hatta bakanlar siyasi anlamda ellerinden gelen
maddi manevi desteği verirler.
Fakat vermiş oldukları bu destekten dolayı içinde bulundukları
partinin genel başkanını esir alma cesaretini gösteremezler.
Bu durum Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan
Ya da
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli için asla ve kata söz
konusu olamaz, düşünülemez, uygulanamaz. Siyasi terbiye bunu
gerektirir.
Sayın Özgür Özel'e de hak vermek gerek.
Kendisine genel başkan olması için verilen maddi manevi desteğin
diyetini ödüyor.
Partideki siyasi aktörlerden bazıları CHP’nin muhalefet partisi
olarak güçlenmesi yerine kendi konumunu güçlendirmeye öncelik
veriyor olması da 6 oka ihanettir.