Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. Yılı ve 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla
gerçekleştirilen resepsiyonu anlamlı kılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan
ile CHP genel başkanı Özgür Özel arasında yüz yüze yakın temasın
olması ve samimi bir havanın oluşmasıydı.
Bilge Lider Devlet Bahçeli sağlıksal nedenlerden dolayı yoktu.
Bahçeliyi temsilen Celal Adan katılmıştı.
Akşener’de katılmadı.
AK Parti ve CHP’li milletvekilleri tam kadroydu.
Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan,
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu,
DEVA Partisi lideri Ali Babacan,
Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek hazır bulundu.
Bu davette en önemli gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özel’in
yakın teması ve randevu talebine hızlıca dönüş sağlanması
üzerineydi. Bu görüşme talebi hem AK Parti hem de CHP’si için
önemli. Nezaket ziyaretinden öte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kazanma şampiyonu
olduğunu herkes bilir. İlk defa 31 Mart seçimlerinde harita bu
denli kırmızı oldu. Bunun üstüne Erdoğan oldukça itidalli ve akılcı
davranarak siyasi gündeme malzeme vermedi. Polemiklere kapı
aralamadı.
Dengeli bir iletişim kurdu. Çünkü seçmen bunu
istiyor.
Gerginlikler, kaos bu milleti fazlaca geriyor. Gerenler
oy kaybediyor. Skor karşı tarafa çalışıyor.
O nedenle güven zeminine ihtiyaç var.
Siyasette diyalog zemini çok kıymetlidir. Çünkü
iktidarda muhalefette bu ülkenin bizim partilerimiz.
Cumhurbaşkanı da CHP Lideri de bu ülkenin insanları. Siyasi
farkındalıklar demokrasinin gereği.
İletişim dili sağlıklı olduğu sürece tüm sorunlar
çözülebilir.
12 Eylül öncesinde Demirel ve Ecevit’in cenazede dahi
tokalaşmadıkları görüntülerinin olması,
Yakın zamanda pek çok davette Erdoğan’ın sıklıkla
Kılıçdaroğlu’nun da ara arar birbirlerini görmezden gelme hali
hafızalarda bu kadar tazeyken,
Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın hakaret dili bu ülkeye, bu millete
bir şey kazandırmadı.
O nedenle CHP genel başkanı Özgür Özel’in ilk hamleyi doğru
yapması bu milletin gözünden kaçmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uzatılan ele karşılık verdi.
Bu süreç iyi değerlendirilirse siyaset başka bir kulvara
taşınır. Özgür Özel, seçimlerden sonra olgun bir devlet adamı
portresi çizdi. Seçimin ilk akşamındaki basın açıklamasıyla
dikkatleri üzerinde topladı. Vatandaştan yüksek puan aldı.
Bu davranış modeli devam ederse kredisi her geçen gün artarak
ilerleyecek inancındayım.
Kazanan Türkiye Olsun!
Kazanan Demokrasi Olsun!
Bu sıcak diyalog ortamı sağlayan Numan Kurtulmuş’a emeklerine
tabi ki sonsuz teşekkür etmek gerekir.
EGOYU YÖNETMEK BU KADAR MI ZOR?
Sosyal medyanın ne denli etkili ve de nasıl tehlikeli olduğunu
gösteren bir örnek; Bir müşteri satın aldığı çikolatanın küflenmiş
olduğunu markanın CEO’su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu’nu da
etiketleyerek Linkedin’de paylaştı. Patiswiss CEO’sunun, “Bu
ürünler asla küflenmez biliyor musun?” diye başlayıp, “Karşında dev
MİGROS ve biz varız” diye devam eden kibirli cevabı yazmasıyla
tepkiler yağmaya başladı.
Migros ve CarrefourSA, Patiswiss’in ürünlerini satıştan
kaldırdı.
CEO’nun egosu 20 yıllık bir çikolata markasını bir günde
bitirdi.
Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu’nun, Patiswiss Yönetim Kurulu
Başkanlığı’ndan istifa etti ama yetmedi.
Marka taklidi iddiası,
Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu’nun hızla yükselişi,
Tunaoğlu’nun Hacettepe Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Yüksek
Lisans programını 2013’te tamamladığı ifadesinin yalanlanması,
Hatta 40 yaş büyük eşi. Bu tercihi ile ilgili genç kızlara yaşlı
ve zengin eş bulmaları konusunda tavsiyede bulunmasına kadar
ifşalandı.
Bugün kimi dile düşürsek diye yaşayan bir kesim var.
Bu herkes tarafından bilinirken senin de altın bu kadar
doluyken,
Sen bir kuruluşu temsil ederken atarlanmak yerine özür dileyip
gereğini yapsaydın şu an var olan düzeninde yaşayıp giderdin.
Gündem olmazdın.
Egoyu yönetmek bu kadar mı zor?