Sırrı Süreyya Önder ve DEM heyeti, Terörsüz Türkiye için ilk
aşama olan Apo’yla görüşmelerin gerçekleşmesi kısmını oldukça
sağlıklı yürüttü. Başlamak bitirmenin yarısıdır. DEM heyeti süreci
hassasiyetle ilerletti. Tülay Hatipoğulları süreçle ilgili zaman
zaman farklı düşünse de bu düşünceleri sürece sızmadı.
Kandil nisan ayında yapmayı planladığı kongreye Apo’nun
başkanlık etmesini istiyor. Kandil kendince el yükseltiyor. Bu
isteğin mümkün olmadığını bildiği halde… Böyle bir isteğin
gerçekleşmeyeceğini Apo’da biliyor, hatta emin.
Yapılacak kongrede önemli olan mesajın verilmesi PKK’nın silah
bırakması ve PKK’nın kendini lav etmesidir.
Kandil geçmişte Apo’nun kararına rağmen silah bırakma teklifine
yanaşmamıştı.
‘Kandil silah bırakmayacak’ sesleri şimdilerde
de yükseldi.
Ancak yükselen sesi kesen çağrı PKK’nın kongresinde silah
bırakma kararını alıp kendini lav edeceği şeklinde.
Ülkeler bu denli büyük kararlar aldığında mutlaka süreci sabote
eden kötü niyetli güçler ortaya çıkar. Bizim ülkemizde coğrafi
konumu gereği dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunun göz mesafesinde
takip ettiği, başarı ve gücünün hazm edilemedi bir eksende.
Daha önceki süreçlerde de hazımsızlıklar ve sabotajlar ABD,
FETÖ, İNGİLTERE ve ALMANYA sponsorluğunda yapılmıştı.
PKK’nın o gün ki besin kaynakları olan ülkeler PKK’yı
istedikleri gibi kodlayıp yönettiler ve sabotajlarını kanlı ve
yüksek hasarlı olarak hayata geçirdiler. Ama bu defa karşılarında
eski Türkiye yok. Gücüne güç katan güçlü Türkiye var.
ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin PKK üzerindeki gücü etkisi
hafife alınmamalı.
Çünkü bazı devletler bölgedeki terörün bitmemesi için güç
birliği yaparak palazlanıyor.
PKK’nın kongresinin nisan ayında yapılacağı konuşulurken bu
sürecin daha fazla uzamaması adına acele etmek gerekir.
Bir an önce hedefe ulaşmak için ivme kazanılmalı.
PKK yapılması planlanan kongresinde;
Silah bırakma kararı alacak, Kendini feshedecek.
PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakma kararının alınması bir
anlamda kurucu lider Apo’ya olan sadakat testidir. Apo’nun
iradesinin PKK tarafından kabulüdür.
1978’den bu yana süre gelmiş Türkiye’nin ekonomik anlamda ciddi
bedeller ödediği, can verip can aldığı bu süreç artık sonlanıyor.
Yola çıkıldı artık.
Apo’nun “Tüm gruplar silah bırakmalı” sözüne,
YPG / SDG Lideri Mazlum Abdi: Öcalan'ın çağrısı PKK'ya,
bize değil sözüyle karşılık verdi.
Sırrı Süreyya Önder o sözlere “Silahlar devre
dışıdır. Bütün herkes için geçerlidir” diyerek gecikmeden
yanıt verdi.
Hatta Sırrı Süreyya Önder gerekirse Rojava’ya gidilebileceğinide
ekledi.
Doğabilecek krizler; gayretle ve azimle aşılabilir. Özellikle
kritik konularda ve kritik zamanlarda krizler sükûnetle
çözülmeli.
Suriye’de PKK-YPG’nin silah bırakmaya karşı duruşu Türkiye ve
Suriye’nin toprak bütünlüğünü ilgilendiren bir konu. Türk Silahlı
Kuvvetleri, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin PKK'nın Suriye kolu
olarak tanıdığı YPG / SDG unsurlarına karşı Fırat Kalkanı, Zeytin
Dalı ve Barış Pınarı operasyonlarını düzenlemişti. Bu operasyonları
Mazlum Abdi unuttu sanırım gerekirse tekrardan hatırlaması
sağlanmalı.
Arkasına ABD ve İsrail alarak kuyuya inenlere Türkiye beton
döker. Bölgenin yeniden bölünmesine, parçalanmasına ve
ayrıştırılmasına müsaade etmeyen güçlü Türkiye pusuda bekleyen
çakallara fırsat vermeyecek.
Terörsüz Türkiye hedefi kanlı ve kirli planları ortadan kaldırma
ve yazılan senaryoların çekilememesi için var gücüyle yol
almaktadır. Sponsor İsrail ve yandaşları Mazlum Abdi’nin aynı
zamanda akıl hocaları.