Kim bu baronlar

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Son dönemde artan et fiyatları neden kontrol edilemiyor. Beslenmede temel unsur sayılan bu ürünlerin; kıyma, kuşbaşı, antrikot, pirzola ve tavuk fiyatları bölgesel farklılık gösteriyor. Şehirsel olarak fiyat değişiyor. Bu farklı fiyat uygulaması alım gücünü daha da düşürüyor. Et balık kurumları önünde gün ağarmadan başlayan insan yığınlarını oluşturuyor. Yaşanan bu görüntü dünya ülkesi olma yolunda ilerleyen bize yakışmıyor.

Et fiyatları özellikle son aylarda neden bu kadar artıyor? 15 günde iki zam geldi, önümüz ramazan
Bir yılda iki katına çıktı, fiyatlardaki yükseliş hala sürüyor. 15 günde iki kez daha zam yapıldı. İstanbul'da ilçeden ilçeye fiyatlar değişse de birçok kasapta artık 500 liranın altında kıyma bulmak çok zor. Pirzolanın bin liranın üstünde satıldığı ilçeler ve kasaplar var. Hem kasaplara hem de üreticilere göre fiyatlardaki artışı sadece enflasyonla açıklamak mümkün değil.

Fiyatlardaki artışın birçok nedeni var. En önemli neden enflasyonla birlikte maliyetlerin artması olsa da bu yüksek artışı açıklamaz.

Tarım ve Hayvancılık üretimleri her geçen gün azalırken bunun ekonomiye, raftaki ürünün fiyatına yansımaması beklenemez.

TÜİK verilerine göre ülkemizin hayvan varlığı son 6 yılın en alt seviyesindedir geçen yıla göre 4,3 milyon baş azalmış durumdadır yani şu anki kırmızı et fiyatlarının artışı sadece maliyet odaklı değil hayvan varlığımızın azalması ve kırmızı et üreticimizin besilik hayvana ulaşamamasıdır.

Diğer bir sorun da tekelleşme nedeniyle fiyatların artması. Üretim anlamında büyük olan yaklaşık on bir firmanın birlikte hareket etmesi, fiyat belirleme konusunda ağız birliği yapması da sistemi kartelleştiyor. Bu firmalar, ana tedarikçiler arzı kısıyor. Arz talep dengesinin yeniden düzenlenmesi ile sadece bu firmaların kazanması önlenmeli.

Ucuz etin marketlere verilmesi, kasaplara verilmemesi yani ucuz etin alım gücü düşük olan vatandaşlara yeter miktarda ulaşamaması başka bir önemli sorun olmasının yanında hakkaniyetsizliktir.

Et fiyatlarında et balık kurumunun yapmış olduğu hizmet önemlidir, yadsınamaz. Ama büyük firmalara verip satış yapması sağlanırken, ithal ucuz etlerin mahalle kasabına verilmemesi böyle bir ayrımcılık mahalle kasabını yok eder. Mahalle kasabına verildiği takdirde vatandaş alacağı ete hem hızlı ulaşır hem daha ucuz fiyata et tüketir. Kendi semtindeki kasaptan et almış olur, kendi mahalle esnafını kalkındırmış olur. Et Balık Kurumu önündeki o kuyruklarda azalır.

Et fiyatlarına bakıldığında;

Dana karkas ettin fiyatı yüzde 128,5 artarken

Kuzu karkas etin fiyatı yüzde 142,4 artış gösterdi.

Et fiyatlarında ki artışı tetikleyen sebepler;

artan maliyet,

artan döviz kuru,

yem fiyatları,

hayvan sayındaki azalma,

hammaddede dışa bağımlılık,

ithalat politikası, artan akaryakıt fiyatlarıyla, nakliye sorunu olarak sıralamak mümkün.

Ama bu sebepler bu kadar yüksek artışı açıklamaz. Et üreticiden, markete marketten vatandaşa ulaşırken o arada yaşananlar fiyatlara tavan yaptırıyor. Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve yerel yönetimlerin ilgili birimleri denetimi arttırması et fiyatlarındaki haksız artışın, kontrolsüz artışın önüne geçilebilir.

Üretici desteklenmeli, üretimin arttırılması,

Perakende yasası çıkmalı,

Fiyat Kontrolu olmalı, artış denetimi sağlanmalı,

Çiftçiyi şehre taşımak yerine alanında tutup üretmesini sağlamak, destek vermek,

Tarım arazileri korunmalı, sürekli konut yapma sistemine dikkat çekilmeli.

Gizli kartelleşmeye “dur” denilmeli, gerekli cezalar kesilmeli. Hatta bu cezalar üreticinin büyüklüğü ölçeğinde uygulanmalıdır. Tabi ki hukuk sisteminin uygunluğu oranında. Günlük değişen fiyatlar kontrol altına alınmalı, vatandaşın daha fazla ezilmesi önlenmelidir. Vatandaşın alım gücü arttırılmalıdır.

Tedbir alınmazsa bugün et fiyatlarından yakınıyoruz, yarında süt, peynir, yoğurttan yakınmaya devam ederiz. Tedbir ve kontrol şart.