Bugün 31 Mart’ta halk beş yıl boyunca görev yapacak yerel
yöneticilerini, belediye başkanlarını seçmek için 81 il, 973 ilçe,
50 bin 336 muhtarın seçilmesi için sandık başına gitti.
Seçmen 28 Mayıs’ta AK Parti’ye çok şey söylemişti. Ama yeterince
karşılık bulmadı. Dikkatli bir okuma yapılmadı. Sadece
Cumhurbaşkanlığının kazanılmış olması kısmına odaklanıldı. O
mutlulukla bugüne gelindi. Oysaki seçmen o seçimde de AK Partiyi
uyarmıştı, seçimi ikinci tura taşımıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
destekçisi olarak oylarıyla yanında durmuştu, ikinci turda
desteğini esirgememişti.
Seçim süresince gittiğim doğu, güneydoğu ve batı Anadolu’da
seçmen en çok hayat pahalılığından şikayetçi.
Emeklilerin durumu ortada, alınan ücretle yaşanma ihtimali
yokken,
AK Parti içindeki kaotik gidişat, özellikle doğu ve güneydoğuda
nüfus ticaretinin yapılması gibi konulardan vatandaş muzdarip.
Vatandaşın bu hali sandığa yansıyacak diye yazmıştım.
Bununu dışında AK Parti seçmeninde duygusal bir kopuş yaşanıyor
uzuncadır. Bu kopuş değişimin habercisiydi siyaset dilinde.
Bu yerel seçimde olsa sandığa yansıdı.
Genel seçimde bunun sinyalleri zaten verilmişti.
AK Parti teşkilatlarının önemli bir kısmında ve AK Parti
seçmeninde bu duygusal kopuş onarılamadı. Bu durum son mitingde
somut olarak görüldü. Teşkilatlarda heyecan ve coşku yoktu,
eksikti. Motivasyon düşüktü.
Seçim kampanyasının start verildiği günlerde Murat Kurum eksi
onlarla başladı İmamoğlu karşısında. Ekrem İmamoğlu siyasetin
dilini bilen ve oldukça iyi konuşan, seçmenle diyaloğu başarılı,
kendisine yapılan eleştirinin dozu kaçsa da seçmenle ilişkisini
bozmayan, ayrılıkçı-ötekileştirici dili kullanmamak konusunda
özenli, ANAP’tan gelmesi sebebiyle hazır cevap ve hedefe
kilitlenmiş olarak ilerledi.
Murat Kurum; bürokrat ve mühendis bir kafa yapısına sahip.
Sebep-sonuç odaklı. Siyasi hayatı boyunca ilk defa halkla bu kadar
yakından temas etti belki de. Dolayısıyla seçmenin konuşma dilini
öğrenmesi, temas etmesi, anlamaya başlaması az da olsa zaman aldı.
Hitabet, seçmeni etkileme, seçmeni ikna etme siyasetçiler için
önemli özellikler.
Seçim sonuçlarına bakıldığında Ekrem İmamoğlu sadece kendi
partisi CHP’den oy almadı. DEM, İYİ Parti ve AK Parti seçmeninden
oy kaydırmış partisine.
Yeniden Refah Partisi iktidarın eziklemesi karşısında iyice
bilendi. Yeniden Refah Partisi, iktidara pazarlık maddelerini sundu
fakat sonuç alamadı. Bu hamla reaksiyon oluşturdu. Muhafazakâr
toplumun yeni akım partisi olma mücadelesine girişti.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, Murat Kurum’u
desteklemek istemeyen ülkücü seçmenin yeni adresi oldu.
Bütün bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda AK Parti’de
duygusal kopma ve umutsuzluk evresi devam etti. Bir şeyleri
değiştirmek için çok geç olduğunu düşünmüyorum. Her zaman umut var.
Yeter ki gerçekleri perdelemek yerine açık ve net görüp çözüm
aransın. Seçmenin uyarısı dikkate alınsın, sandıktan çıkan sonuç
doğru okunsun.